"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" davası ile bununla birleştirilen "yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırılması" davasının ve buna karşı açılan "yoksulluk nafakasının azaltılması ve iştirak nafakalarının kaldırılması"na ilişkin mukabil davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (karşı davacı) tarafından; yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin hüküm yönünden; davalı-davacı (karşı davalı) tarafından da; velayetin değiştirilmesi, yoksulluk nafakasının artış miktarı, iştirak nafakaları, vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden, temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,...
O halde mahkemece yapılacak iş; davalının çalıştırdığı bir işyerinin olup olmadığı vergi dairesinden sorularak geliri tam olarak tespit edilmeli sonucuna göre yoksulluğun kalkıp kalkmadığı, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi gerekip gerekmediği değerlendirilmeli ona göre hüküm kurulmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesinin 13/01/2022 tarih 2021/1234 Esas, 2022/49 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile davalı lehine hükmedilen ve günümüz TEFE-TÜFE ortalaması oranıyla aylık 2.716,72 TL olan yoksulluk nafakasının ilk derece mahkemesi dava tarihinden itibaren aylık 716,72 TL indirilerek, aylık 2.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilerek, nafakanın gelecek her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırılmasına, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; A)1- Davacının istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Ankara 20....
Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması, karşı davada ise yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı asıl davada; taraflar arasında görülen . Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2007/108 esas 2009/59 karar sayılı artırım ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının ve müşterek çocuk. için hükmedilen 150,00 TL iştirak nafakasının yetersiz kaldığını, işsiz olduğunu, çocuğun okul masrafları ve ihtiyaçlarının arttığını belirterek yoksulluk nafakasının aylık 900,00 TL'ye, iştirak nafakasının aylık 600,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2015 NUMARASI : 2014/131-2015/55 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının öğretmen olarak göreve başlaması ile yoksulluk halinin sona erdiğini belirterek, davalıya ödenen aylık 300TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; nafaka miktarının zaten düşük olduğunu, davacının ekonomik durumunun iyi olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu davanın reddi ile aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 300,00 TL'ye; iştirak nafakasının 400 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın reddi ile yoksulluk ve iştirak nafakaların artırımına ilişkin karşı davanın ise derdest olduğu, artırım talebinin ayrı bir dava olarak görülemeyeceği gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması; karşı dava ise iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.(TMK m.182) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Dosyanın temyiz incelemesi Dairemizce yapılmış, 26.01.2015 gün, 2014/15062 E.; 2015/1363 K. sayılı ilamla, davalı kadının sigortalı olarak çalışmaya başladığı, asgari ücret seviyesinde gelire kavuştuğu nazara alınarak, yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilebileceği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyma kararı verilerek; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının davanın açıldığı 13.09.2013 tarihinden itibaren aylık 450,00 TL'ye indirilmesi cihetine gidilmiş, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının, aylık 450,00 TL'ye indirilmesinin hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
'da .. olarak çalıştığını, brüt 2.300 TL maaş aldığını, maaştan eline 1.500 TL kaldığını, davalının babasından dolayı 650-700 TL civarında dul ve yetim aylığı aldığını, davalının kendine ait bir adet dairesi ve arabası olduğunu, davalının yoksulluğunun bulunmadığını, müvekkilinin kızı için ödediği iştirak nafakasının da yüksek olduğunu ileri sürerek, davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, olmadığı takdirde 100 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasınında kaldırılmasını, olmadığı takdirde 150 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın haksız olduğunu belirterek reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmiştir....
Asıl dava yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi, karşı dava ise yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir. TMK'nın 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına da karar verilebilir. Yasanın bu hükmü gözetildiğinde; nafaka miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin, gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir....
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2015 NUMARASI : 2014/166-2015/239 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı ile davalının 2012 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalı lehine aylık 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, aradan geçen zaman içinde davalı kadının çalışmaya başladığı ve yoksulluk durumunun ortadan kalktığını beyan ederek, ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....