WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. maddesi uyarınca 01/01/2020 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesindeki parasal sınır 5.390,00- TL olmuştur. Kesinlik sınırı her bir nafaka yönünden ayrı ayrı belirlenir. Somut olayda; kaldırılması istenen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı (200x12=2.400 TL), karar tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalıp, kesin niteliktedir....

Davalı kadının çalıştığı iş koluna göre eline geçen toplam gelir miktarı, onu yoksulluktan kurtaracak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirecek mahiyette değilse de, düzenli olarak nafaka dışında kazanç sağladığı ispatlanmıştır. Bu duruma göre, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının makûl oranda indirilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın tümüyle reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; davacının istinaf isteminin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin kısmen kabulü ile, davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 2.000,00 TL'ye indirilmesine ve nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya azaltılması istemine ilişkindir. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. Maddesi uyarınca 01.01.2021 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddesindeki parasal sınır 5.880,00- TL olmuştur. Somut olayda; kaldırılması veya azaltılması istenen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı (300x12=3.600 TL) olup karar tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalmakta olup karar kesin niteliktedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/5 esas ve 2010/73 karar sayılı ilamı ile boşandıklarını ,davalı lehine aylık 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını,buna karşın müvekkilinin ise borçları nedeniyle gelirinin azaldığını belirterek, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; davacının maddi durumunun iyi olduğunu,bu nedenle davanın reddini istemiştir....

    , yine icra dosyasında davalının resmi olarak evlendikten sonra tahakkuk ettirilen yoksulluk nafakasının dikkate alınmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı- yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; ihtiyaçların arttığını belirterek yoksulluk nafakasının 700 TL'ye iştirak nafakasının 1000 TL'ye yükseltilmesini talep etmiştir. Birleşen davanın davacı vekili dava dilekçesinde; davalının çalıştığını, kendi taşınmazı ve bankada parası olduğunu belirterek 350 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece; iştirak nafakasının artırılmasına; yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

      Öyle ise mahkemece; anılan ilke ve esaslar gözetilerek “çoğun içinde azda bulunur” kuralı gereğince yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması yerine davacının gelir ve malvarlığı durumu ile davalının önceki ve şimdiki gelir ve malvarlığı durumu nazara alınarak, davalının asgari ücret düzeyinde gelire sahip olmasının, onun yoksulluk durumunu ortadan kaldırmadığı bu haliyle yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi de olanaklı iken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir....

        Somut olayda; kaldırılması istenilen nafakaların 15.03.2013 tarihinde kesinleşen şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası ile kararlaştırıldığı, iş bu davanın açıldığı 23.12.2014 tarihinde ise aradan geçen yaklaşık iki buçuk yıllık sürede davacının aylık ortalama gelirinde önemli bir değişiklik olmadığı, davalı Şaduman’ın aylık ortalama gelirinin ise hala asgari ücretin altında olduğu kanaatine varılarak, sonuç olarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin TMK 176’ncı maddesinde belirtilen yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin hüküm kurulmasında ve müşterek çocuk Hülya’nın, dava tarihinden yaklaşık iki ay önce reşit olduğu gerekçesiyle; hüküm altına alınmış olan iştirak nafakasının kanun gereği kendiliğinden kalktığının tespitine yönelik hüküm kurulmasında da bir isabetsizlik görülmemiştir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının velayet talebinin reddine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin konusuz kalması nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Velayet ve iştirak nafakası yönüyle ret kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava, velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası ile yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir....

          Ne var ki, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin incelenebilmesi, bununla ilgili nispi peşin harç noksanlığının tamamlanması halinde mümkündür. Nispi peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamaz (Harçlar K. m. 30). Kaldırılması talep edilen bir yıllık yoksulluk nafakası miktarı üzerinden nispi peşin harç noksanlığının Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince tamamlattırılması, harç tamamlandığı takdirde talebin esasının incelenmesi, aksi halde Harçlar Kanunu 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken bu yön nazara alınmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

            UYAP Entegrasyonu