Dava doğru hasma, velayet sahibi anneye yöneltilmiş olup iştirak nafakasının kaldırılması talebinin de esasının incelenmesi gereklidir. Hal böyle iken usulden red doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken taraf delilleri değerlendirilerek istinaf edilmesi sebebiyle kesinleşmeyen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yanında iştirak nafakasının kaldırılması talebinin de esası bakımından istinaf denetimine imkan verecek bir karar vermekten ibarettir. Tüm bu anlatım karşısında davacı-davalının istinaf talebinin iştirak nafakasının esası bakımından karar verilmesi gerektiğine hasren kabulüne, kararın esas davaya ilişkin A, A 1, 2, 3, 4 ve 5 nolu bentlerinin kaldırılmasına, sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacı-davalının istinaf talebinin iştirak nafakasının esası bakımından karar verilmesi gerektiğine hasren KABULÜ ile ANKARA 7....
Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2011/652 Esas- 2012/775 Karar sayılı ilamı ile tayin ve takdir olunan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL’ye düşürülmesine ve müşterek çocuk için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının indirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davacı tarafından süresi içinde temyiz etmiştir. Ancak, kısa kararda, davacının davasının kısmen kabulü ile davalı için İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2011/652 Esas- 2012/775 Karar sayılı ilamı ile tayin ve takdir olunan aylık 200 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 150 TL’ye düşürülmesine ve müşterek çocuk için takdir edilen 150 TL iştirak nafakasının indirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine/iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400 TL'ye yükseltilmesine, davalıdan alınarak velayeten davacıya verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkemece oluşturulan hükümde yoksulluk nafakasının hangi tarihten itibaren kaldırılacağı belirtilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken; yoksulluk nafakasının kaldırıldığı tarihin belirtilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....
Beldesinde çalıştığını, bu nedenlerle davacının davalıya ödemekle yükümlü olduğu aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının iptaline, bunun söz konusu olmadığı durumda nafakanın aylık 100,00 TL'ye indirilmesini, yine müşterek çocuk Kurtuluş için hükmedilen 175,00 TL iştirak nafakasının aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kazancında düşüş olmadığını, davalının çalışmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalı için hükmedilen aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasının aylık 200,00 TL'ye indirilmesine, müşterek çocuk için hükmedilen aylık 175,00 TL iştirak nafakasının aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının indirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 05/04/2018 tarih 2016/864 Esas, 2018/304 Karar sayılı ilamının TÜMÜ İLE KALDIRILMASINA, B)HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin KISMEN KABULÜ ile Konya 3....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, taraflar boşandıktan sonra davalının sürekli bir işyerinde hizmet akdiyle çalışmaya başladığı, düzenli bir geliri olduğu ve yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek, davalı kadın lehine hükmedilen aylık 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuk için hükmedilen aylık 250 TL iştirak nafakasının 200 TL'ye indirilmesi talep ve dava edilmiştir.Mahkemece, davalının boşanma sonrası sigortalı olarak bir iş yerinde çalışmaya başladığı, boşanma tarihine göre ekonomik durumunun iyileştiği gerekçesiyle davalı kadın için bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk için bağlanan 250 TL iştirak nafakasının 200 TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Küçüğe bağlanan iştirak nafakasının indirilmesi ile ilgili davalının temyiz talebinin REDDİNE, Ancak, TMK'nun 176.maddesine göre, yoksulluğun...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı - davalı erkek tarafından kaldırılan yoksulluk nafakası hariç tutularak hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE: Asıl erkek davası yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakası talebi, kadına ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılması ve velayeti annede olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkindir. Birleşen kadının davası ise, yoksulluk nafakasının arttırılması ve velayeti kendisinde olan çocuk için ödenen iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkindir. Tarafların 2003 yılında evlendikleri, evlilikte 2006 ve 2011 doğumlu 2 çocukları bulunduğu, taraflarca açılıp İzmir 6....
Yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden ise; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06/04/2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas-235 karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltme incelemelerinde yıllık nafaka miktarının (farkının) dikkate alınacağı açıklanmıştır. HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir. Hangi kararların kesin olduğu HMK'nın 341. maddesinde belirtilmiştir.6763 sayılı yasanın 41'nci maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nun 341/2. maddesinde ön görülen kesinlik sınırı 2021 yılı için 5.880,00 TL'ye çıkarılmıştır. Yoksulluk nafakasının kaldırılması davası yönünden, kaldırılması talep edilen ve mahkemece reddine karar verilen miktar (300,00 TL x 12 = 3.600,00 TL) kesinlik sınırının altında olup, ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasında verdiği karar, HMK'nın 341/2. maddesi hükmü gereği kesin niteliktedir....
Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Dosya kapsamına göre, davalının gıda mühendisi olduğu, özel bir hastanede çalıştığı, Mart ayına ait ücret bordrosunda 766 TL, Mayıs ayına ait ücret bordrosunda ise 1316 TL maaş aldığı, annesine ait evde oturduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile davalı lehine 250TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, boşanma ilamından sonra davalının babasının vefatı nedeniyle maaş bağlandığını, aynı zamanda davalının sigortasız olarak çalıştığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....