Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Somut olayda; tarafların .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 31.10.2012 tarihli kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı için 400,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 18.12.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının çalışmadığı, boşandığı davalıdan toplam 800,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakası aldığı, 850,00 TL kira ödediği ve boşanma davasından sonra edinilen bir adet bağımsız bölüm kaydı ve araç olduğu anlaşılmaktadır....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl dava bakımından, davanın kısmen kabulü ile, Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/533 Esas, 2007/438 Karar sayılı ilamı ile davacı kadın lehine hükmedilen 150,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren arttırılarak, aylık 950,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesini takip eden yıllarda TÜİK tarafından açıklanacak ÜFE oranlarında attırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karşı dava bakımından, karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı-davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nın 341/2 "Miktar veya değeri 17.830,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

    (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kaldırılmasına karar verilen yıllık yoksulluk nafakası miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan, davalı-davacı erkeğin açtığı nafakanın kaldırılması davasında verilen karar kesin olduğundan, davacı-davalının (kadının) yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine yönelik istinaf dilekçesinin ve davalı-davacı (erkeğin) yoksulluk nafakasının kaldırılması davasındaki vekalet ücretine yönelik istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış buna göre davacının serbest olarak olarak çalıştığı, üç arkadaşı ile birlikte kirada oturduğu aylık 435,00- TL kira ödediği, davalının çocuk bakıcılığı yaptığı, müşterek çocuk ile birlikte oturduğu aylık 1.100,00- TL kira ödediği tespit edilmiştir. Toplanan delillerden; davalı kadının dava tarihi itibariyle çalıştığı, tarafların boşandıkları tarih itibariyle ise çalışmadığı, kabul edilen yoksulluk nafakasının üzerinden geçen zamanda yaşanan değişim, tarafların dosyaya yansıyan sosyal yaşam standartları dikkate alındığında; nafakanın tamamen kaldırılması sonucunu doğurmamakla birlikte bu durumun ''çoğun içinde az da vardır'' kuralı gereğince yoksulluk nafakasında TMK'nun 4.maddesi gereğince indirim yapılmasına neden olabileceğinden, ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına; davacının müşterek çocuklar için talep ettiği iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile velayeti davacı babada olan müşterek çocuklar 2003 doğumlu ... için 150 TL, 2004 doğumlu .... için 125 TL'den toplam 275 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın yoksulluğun ortadan kalkması halinde, mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık aylığı aldığı bir işyerinde çalıştığı ve kira geliri bulunduğu iddia edilmekte ise de dava tarihi itibari ile bunların hiçbirinin doğru olmadığını, davalının geçimini davacının ödediği yoksulluk nafakası ile sağladığını, nafakanın kaldırılmasının davalıyı zor durumda bırakacağı için nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ... .... Aile Mahkemesinin 2011/529 E 2012/402 K nolu kararı ile davalı lehine hükmedilen aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....

        Tarafların ekonomik ve sosyal durumları gelir seviyeleri, yaşantıları, davalı- karşı davacı kadının babasından dolayı aldığı yetim aylığı dikkate alındığında, davalı-karşı davacı kadın için ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması yasal şartlarının oluşmadığı ancam yoksulluk nafakası indirim yasal şartlarının oluştuğu, İlk Derece Mahkemesince delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek davacı-karşı davalı erkeğin, davalı- karşı davacı kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının tümden kaldırılmasının toplanan tüm delillere usul ve yasaya uygun düşmediği, nafakanın kaldırılması davası nafakanın indirilmesi talebini de içerdiği dikkate alındığında, davacı-karşı davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan yoksulluk nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri yaşantıları dikkate alınarak asıl davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere uygun miktarda indirilmesine karar verilmesi gerekitği, İlk Derece Mahkemesince...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması talepleri yönünden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken gerekçeli kararda hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin tek geçim kaynağının davacı tarafından kendisine ödenen nafaka olduğunu, müşterek çocuklarının bakımını müvekkilinin üstlendiğini, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğunu, ve müvekkilinin temel ihtiyaçlarının karşılanmasını imkansız hale getirdiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın konusu velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakalarının ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davalı lehine hükmedilen 250 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairemizin 27.10.2011 tarih ve 2011/6983 E.-2011/16656 K.sayılı ilamı ile; “davalı kadının zorunlu ihtiyaçları ve TMK.nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de nazara alınarak uygun miktarda yoksulluk nafakasının indirilmesine karar verilmesi gerektiği” belirtilerek bozulmuştur.Dairemizin bozma ilamına mahkemece uyulmuş ise de bozma gereği yerine getirilmemiş, “davacının yoksulluk nafakasının indirilmesine ilişkin talebi bulunmadığı” gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalı lehine daha önce hükmedilen 150 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması ve tarafların müşterek çocukları lehine hükmedilen iştirak nafakalarının indirilmesi talep edilmiş, mahkemece, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakalarına yönelik indirme talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmiştir. 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL. ye çıkarılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu