Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı,davalı ile 2012 yılında boşandıklarını,boşanma neticesinde lehine aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,ancak halihazırda aradan geçen süre de nazara alındığında masraflarının arttığını ve hükmedilen nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek,aylık 150,00 TL’lik yoksulluk nafakasının 500,00 TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, işi ve geliri bulunmadığını,aylık 150,00 TL’lik nafakayı dahi zor ödediğini, davacının çalışıp gelir elde ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Çaycuma 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/552 Esas- 2010 /613 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 1000,00 TL' ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının ve yardım nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2008 yılında boşandıklarını, kendisi için aylık 175 TL yoksulluk, müşterek çocukları ... için aylık 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, 2013 yılında açılan artırım davası neticesinde lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 220 TL'ye, müşterek çocukları ... lehine hükmedilen iştirak nafakasının ise aylık 225 TL'ye yükseltildiğini, davalının İtalya'da antika halı tamircisi olduğunu ve yüksek miktarda gelir elde ettiğini, halihazırda müşterek çocukları ...'...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, davalı kadın lehine aylık 500,00 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması, olmadığı taktirde miktarının aylık 250,00 TL'ye indirilmesi ile müşterek çocukların 500,00'er TL olan iştirak nafakalarının ayrı ayrı aylık 250'şer TL'ye indirilmesi talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesine erkeğin, iştirak nafakasının ayrı ayrı 250,00'şer TL'ye indirilmesi talebi kabul edilmiş, davalı kadın lehine bağlanan yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi reddedilip yoksulluk nafakası 250,00 TL'ye indirilmiştir. Davacı erkek yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılması gerektiği gerekçesiyle hükmü istinaf etmiş olup, erkeğin reddedilen talebi aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasından ibarettir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3- 169 E- 235 K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....

        Mahkemece; iştirak nafakasının artırılmasına ilişkin davanın kısmen kabulüne, yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda mahkemece, kendisini vekil ile temsil ettiren ve iştirak nafakasının artırılmasına yönelik davası kısmen kabul edilen davacı yararına vekalet ücreti takdir edildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren ve aleyhine açılan yoksulluk nafakasının artırılmasına yönelik dava tamamen reddedilen davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi isabetli bulunmamıştır....

          Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Halil ve İsmail için aylık 100'er TL iştirak nafakasının, 25 TL azaltılarak her biri için aylık 75 TL'ye; davacı için aylık 200 TL yoksulluk nafakasının, 100 TL azaltılarak aylık 100 TL'ye indirilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının ve davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı tarafın, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki temyiz itirazları yönünden; 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'...

            Davalı-karşı davacı, karşı tarafın açtığı davanın usul ve esas bakımından reddine, karşı davanın kabulüne, ödediği yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına, bunun olanaksız olması halinde ise yoksulluk nafakasında indirim yapılarak aylık 100,00 TL'ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine, davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıya ödediği yoksulluk nafakasının dava tarihi olan 06/04/2015 tarihinden itibaren aylık 300,00 TL'den aylık 450,00 TL'ye; tarafların müşterek çocuğu ... için ödediği iştirak nafakasının dava tarihi olan 06/04/2015 tarihinden itibaren aylık 250,00 TL'den aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davalı/karşı davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemiz 07.06.2017 Tarihli ......

              Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma kararı ile davalı kadına 300 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklara 150'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, boşanma kararından sonra davacının asgari ücretle çalışmaya başladığını, gelirinin azaldığını, yeniden evlendiğini belirterek yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılmasını, bu olmadığı taktirde yoksulluk nafakasının 300 TL'den 100 TL'ye, iştirak nafakasının 150'şer TL den 75'er TL'ye indirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının ekonomik durumunun boşanma davası sırasında nasılsa şimdide aynı olduğunu, çocukların giderlerinin arttığını beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 300 TL'den 100 TL'ye, iştirak nafakasının 150'şer TL den 100'er TL'ye indirilmesine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Davada, davacının gelirinin azalması nedeniyle, boşanma kararı ile hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması, olmadığında indirilmesi talep edilmektedir....

                Davacı dilekçesinde; boşanma kararı ile kendisi için 30 TL yoksulluk, müşterek çocuk ... için 30 TL iştirak nafakasının hüküm altına alındığını, ancak aradan geçen süre ve hayat şartları nedeniyle nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının aylık 300 TL ye, iştirak nafakasının aylık 200 TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 200 TL ye, iştirak nafakasının ise 125 TL ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                  Mahkemece, sözleşme yapıldığı zamandaki şartların davacı yönünden olağanüstü şekilde ağırlaşması veya hakkaniyetin yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmesi hallerinin gerçekleşmesinin sözkonusu olmadığı kanaatine varıldığından bu sebeple nafakanın dava tarihinden geçerli olarak tamamen kaldırılması veya azaltılması talebi yerinde görülmediği, ilgili sağlık kurulu raporu ve davalının hamileliğinin başlangıç tarihi dikkate alındığında yoksulluk nafakasının 03/03/2012 tarihi itibariyle kaldırılması şartlarının oluştuğu sonuç ve kanaatine varıldığından TMK 176/3. maddesi gereğince yoksulluk nafakasının 03/03/2012 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu