AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2015 NUMARASI : 2014/1180-2015/1051 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; Ankara 3. Aile Mahkemesinin 2011/4.....
Aile Mahkemesinin 14/10/2020 tarih 2019/592 Esas, 2020/951 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA B)HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; 1- Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin REDDİNE, 2- Davacının yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin KISMEN KABULÜ ile; Ankara 6....
Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamış olup, davalı vekili duruşmadaki beyanında; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebini kabul ettiklerini ancak iştirak nafakasının aynen devamı yönünde karar verilmesini istediklerini belirtmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davacı için .... Aile Mahkemesinin 12/07/2012 tarihli 2012/331 -616 E. K. Sayılı kararı ile hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına, müşterek çocuk için hükmedilen 400,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 250,00 TL'ye indirilmesine, nafakaya her yıl enflasyon oranında artırım uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Tüm bu veriler ışığında davacının, boşanma protokolü ile davalı lehine 30 ay süre ile yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiği, daha sonra nafaka giderlerini ödeyemeyecek hale geldiğini belirterek nafakanın kaldırılmasını istediği, bu istemin haklılığı, hakkaniyet ve ahde vefa ilkesine uyarlığı yönünde başkaca bir iddia ve delil bulunmadığı, böylece yoksulluk nafakasının ulaştığı miktar itibariyle öngörülemeyen, katlanılamaz nitelikte olmadığı dolayısı ile uyarlama koşullarının oluşmadığı, başlangıçtaki dengenin gözetilmesi gerektiği, ileriki zamanlarda gerçekleşen duruma göre uyarlama yapılabileceği de tabii bulunmasına göre davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Nafaka davaları, Adli Tatilde de görülen davalardandır. (HMK md. 103/1-b). Mahkeme hükmü davacı tarafa, 19.07.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise HUMK’nun 432. maddesinde öngörülen onbeş günlük yasal süre geçirildikten sonra 08.08.2016 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtay tarafından da karar verilebilir....
Toplanan delillerden; davalı kadının dava tarihi itibariyle çalıştığı, tarafların boşandıkları tarih itibariyle ise çalışmadığı, kabul edilen yoksulluk nafakasının üzerinden geçen zamanda yaşanan değişim, tarafların dosyaya yansıyan sosyal yaşam standartları dikkate alındığında; nafakanın tamamen kaldırılması sonucunu doğurmamakla birlikte bu durumun ''çoğun içinde az da vardır'' kuralı gereğince yoksulluk nafakasında TMK'nun 4.maddesi gereğince indirim yapılmasına neden olabileceğinden, ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacı vekilinin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352. Maddesi gereğince REDDİNE, yardım nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin ise HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Peşin olarak alınan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf karar harçlarının mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından kendisine vekil ile temsil ettirmiş olan davalı lehine istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- HMK'nun 27 ve 359/3 maddeleri uyarınca kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe çıkartılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, OY BİRLİĞİ ile KESİN olarak karar verildi....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davacı vekilinin yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 352. Maddesi gereğince REDDİNE, yardım nafakasının kaldırılması davasına yönelik istinaf talebinin ise HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Peşin olarak alınan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf karar harçlarının mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi duruşmalı olarak yapılmadığından kendisine vekil ile temsil ettirmiş olan davalı lehine istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- HMK'nun 27 ve 359/3 maddeleri uyarınca kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğe çıkartılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, OY BİRLİĞİ ile KESİN olarak karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakasının Azaltılması-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Anlaşmalı Boşanma Davasında Yer Alan Protokol Hükmünün Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının azaltılması taleplerinin reddi ve protokol hükmünün kaldırılması istemi yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; davaların niteliği ve miktarları gereği Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak inceleme yapılmasına karar verildi....
T4 ASIL DAVA : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması KARŞI DAVA : Nafakanın Artırımı KARAR TARİHİ : 10/02/2023 KARAR YAZMA TARİHİ : 10/02/2023 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalı/ karşı davacı kadın vekili; lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri sekiz bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1. maddesi uyarınca 01/01/2022 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesindeki parasal sınır 8.000,00- TL olmuştur. Kesinlik sınırı her bir nafaka yönünden ayrı ayrı belirlenir....