"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Arttırılması-Velayetin Değiştirilmesi- İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından davacı-davalının kısmen kabul edilen nafakaların arttırılması davası ile karşı davadaki taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davalının, davacı-davalının kısmen kabul edilen iştirak ve yoksulluk nafakaların arttırılması kararlarına yönelik temyiz itirazlarının, yıllık arttırılan miktar ayrı ayrı karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kaldığı için reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı-davalının, reddedilen iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması taleplerine yönelik temyiz itirazlarının, kaldırılması talep edilen yıllık nafaka miktarları ayrı ayrı karar tarihi itibariyle...
şerTL yoksulluk ve iştirak nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine karar verildiği, davacı-davalı erkek tarafından; ekonomik durumundaki bozulma ve kadının çalışmaya başlaması nedeni ile kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması uygun görülmediği takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi, davalı-davacı kadın tarafından Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2020/220- 519 E.K. Sayılı birleşen dava ile de; takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile aylık 4.000,00.'erTL yoksulluk ve iştirak nafakasına çıkarılmasına, gelecek yıllar için ÜFE oranında artış uygulanmasının talep ve dava edildiği, her iki tarafçada açılan karşı davaların reddine karar verilmesinin talep ediliği, İlk Derece Mahkemesince; davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine, davalı-davacı kadının da; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan aylık 1.750,00.'...
Taraflar arasındaki iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının kaldırılması – indirilmesi (asıl dava), iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması (karşı dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı (karşı davalı) vekilince temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde 2011 yılında davalı eski eş için hükmolunan 200 TL yoksulluk, müşterek çocuklar yararına hükmolunan 200 TL iştirak nafakalarının değişen koşullar nedeniyle kaldırılması veya indirilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini talep etmiş; ve karşı dava dilekçesi ile de davacı tarafından davalıya ödenmekte olan yoksulluk nafakası ile iştirak nafakalarının aylık 300,00'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini bildirerek davanın reddi ile karşı davasında;...Aile Mahkemesinin 2008/39 Esas, 2009/88 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 250 TL yoksulluk nafakasının, 100 TL artırılarak 350 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı (k.davacı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması; karşı dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. HMK 297/2 maddesi uyarınca; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü kanunda yer almaktadır....
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk Halil ve İsmail için aylık 100'er TL iştirak nafakasının, 25 TL azaltılarak her biri için aylık 75 TL'ye; davacı için aylık 200 TL yoksulluk nafakasının, 100 TL azaltılarak aylık 100 TL'ye indirilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının ve davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı tarafın, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki temyiz itirazları yönünden; 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İBK.'...
Aile Mahkemesinin 08.07.2021 tarih, 2019/242 Esas ve 2021/434 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.2. maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm tesisine. 1- Davacı T1'ün iştirak nafakasının kaldırılması veya azaltılması taleplerinin REDDİNE, 2- Davacı T1'ün yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, 3- Davacı T1'ün yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KABULÜ ile; Antalya 5....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması, müşterek çocuklarının Velayetinin değiştirilmesi, çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması ve müşterek çocukların velayeti değiştirildiği takdirde çocuklar lehine iştirak nafakası bağlanması taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Davanın niteliği gereği velayetin değiştirilmesi talebi hakkında verilecek karar iştirak nafakasının kaldırılması talebini etkileyeceğinden, Dairemizin söz konusu bozma ilamının 2. bendinde yer alan bozma sebebine göre davacının iştirak nafakasının kaldırılması talebi yönünden temyiz itirazlarının incelenmesi doğru değildir. Ancak, bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşıldığından davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vasi vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin oğlu ile davalının boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verildiğini, boşanma ilamı ile 100,00'er TL iştirak ve yoksulluk nafakasına hükmedildiğini ancak müvekkilinin oğlunun boşanmadan sonra psikolojik rahatsızlığı nedeniyle kısıtlandığını, davacının oğluna vasi olarak atandığını belirterek; kısıtlının çalışmadığı ve gelirinin bulunmadığı gerekçesi ile ödemekle yükümlü olduğu iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, aylık 100,00 TL olan yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 50,00 TL'ye indirilmesine, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Davalı temyiz dilekçesinde; tarafına ödenen yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasını...
Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesi gereğince "Nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın, fiilen evliymiş gibi yaşaması" yoksulluk nafakasının kaldırılması sebebidir. Ortada yoksulluk nafakasının kaldırılması koşulları varken yoksulluk nafakasına hükmetmek yasanın amacına uygun olamaz. Bu durumda davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi koşulları oluşmamıştır. Bu sebeple mahkemenin davacı kadının ağır kusurlu olduğuna yönelik belirleme ve yoksulluk nafakasının reddi yönündeki gerekçesi yerinde değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonuç itibariyle doğru olan hükmün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin ve yoksulluk nafakasının reddine ilişkin gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/son)....