Mahkemece, davalının sabit işi ve geliri bulunduğu ve dosyada mevcut işe giriş bildirgesinden de bu durumun belgelendirilmiş bulunduğu, davalının maaşı davalıyı yoksulluktan kurtarmasa da davacının ekonomik ve sosyal durumu itibarıyla davacıyı nafaka yükümlülüğü altında tutmanın hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, davalının düzenli işe başlaması ve geliri olmasına rağmen nafaka tahsil etmeye devam etmesi nedeniyle nafakanın haksızlığının hukuken sabit olduğu dava tarihinden geçerli olmak üzere tahsil edilen nafakanın davacıya iadesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir....
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının azaltılması dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, II-Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının azaltılmasına ilişkin istinaf talebinin KABULÜ ile Antalya 12. Aile Mahkemesinin 02/03/2022 tarih, 2020/453 esas ve 2022/167 karar sayılı kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve yerine aşağıdaki şekilde YENİ HÜKÜM TESİSİNE; "1- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının indirilmesi talebinin ayrı ayrı REDDİNE, 2- Davacı erkeğin yoksulluk nafakasının azaltılmasına ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ ile, Antalya 4....
Davada; davalının sigortalı bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmiş; mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 09.08.2006 tarihinde evlenip; 12.07.2012 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları; boşanma ilamı ile birlikte davalı kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası takdir edildiği, davacının boşanma ilamının kesinleşmesinden 2 ay sonra eldeki davayı açarak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını istediği; davalı kadının hava limanında çalıştığı, aylık net 932,00 TL geliri bulunduğu; davacının ise astsubay olduğu anlaşılmaktadır....
Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesine ilişkindir. HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yer almaktadır. Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremeyeceği gibi, talepten başka bir şeye de karar veremez. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir. Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesinde, İstanbul Anadolu 1.Aile Mahkemesinin 12/12/2013 tarih, 2012/1704 Esas 2013/950 Karar sayılı boşanma kararı ile davalı lehine hükmolunan aylık 250 TL nafakanın kaldırılmasını veya indirilmesini talep etmiştir. Ancak Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmekle birlikte talep aşılarak bir defaya mahsus ve toplu olmak üzere 9.000 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine de karar verilmiştir....
Hal böyle olunca mahkemece; davalının çalıştığı işin sabit ve güvenceli bir iş olmadığı ve her an için sona erdirilebileceği de dikkate alınmak suretiyle, elde ettiği gelirin yoksulluk durumunu ortadan kaldırmayacağı ancak çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, nafakanın kaldırılması isteminin aynı zamanda nafakanın azaltılması istemini de kapsadığı ve davalının aylık düzenli olarak elde ettiği gelirin mali durumunu olumlu yönde değiştirdiği göz önünde bulundurularak, nafaka miktarında indirim yapılması hususu üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. ./.....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2014 NUMARASI : 2013/526-2014/474 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; nafakaların yetersiz olduğunu belirterek, aylık 400.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 1.000.00.- TL ye, 300.00.- TL olan iştirak nafakasının 500.00.- TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davanın reddini ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, mümkün değil ise her iki nafakanın indirilmesini istemiştir....
Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve Nisan 2012 tarihinden sonra ödenen toplam 5.500 TLyoksulluk nafakası bedelinin istirdadına ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve istirdat talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanununun 176/3.maddesinde yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılacağı, 176/4.maddesinde ise tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde irad biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın artırılması yada azaltılmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının aylık 600.00.- TL ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Davacı vekilinin temyiz itirazları bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176/4.maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde nafakanın arttırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu bağlamda; nafakanın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Nafaka iradı, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir....
Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; boşandıkları, davalı kadın için 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 13.07.2005 tarihinde kesinleştiği; davalı kadının daha sonra .... 6. Aile mahkemesi 2009/347 Esas ile yoksulluk nafakasının artırılması davası açtığı ve nafakanın 500 TL ye çıkarıldığı, kararın 22.10.2009 da kesinleştiği , davalı kadının bekar olduğu, aylık 976 TL gelirinin olduğu, kendine ait evde yaşadığı, iki çocuğu ile birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece; davalının çalıştığı, yoksul olmadığı gerekçe gösterilerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davalının söz konusu işte asgari ücretli olarak çalışmakta olduğu dosya kapsamına yansıyan belgeler ile sabittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, ortak çocuğun velayeti yönünden; davalı tarafından ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde yoksulluk nafakasının kaldırılması yanında ortak çocuğun velayetini de talep etmiş ve tek dava için harç yatırmıştır. Davacının birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı harca tabi iki davası bulunmaktadır. Dava açarken alınan başvuru harcı her iki davayı da kapsar....