WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, ....Aile Mahkemesince hükmedilen aylık 350TL yoksulluk nafakasının, dava tarihinden itibaren 300TL arttırılarak aylık 650 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırımına ilişkindir. TMK'nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir. Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır....

    Yargıtayın yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemektedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.12.2001 tarihli ve 2001/2-1158 E., 1185 K; 01.08.2002 tarihli ve 2002/2-397 E., 339 K.; 28.02.2007 tarihli ve 2007/3-84 E., 95 K.; 16.05.2007 tarihli ve 2007/2-275E., 275 K.; 11.03.2009 tarihli ve 2009/2-73 E., 2009/118 K.; 13.05.2009 tarihli ve 2009/3-165 E., 2009/186 K.; 04.05.2011 tarihli ve 2011/2-155 E., 2011/278 K. sayılı kararları). Hatta, asgari ücretin biraz üzerinde gelire sahip olunması dahi yoksulluk nafakasının bağlanmasını imkânsız kılmaz. Ne var ki, asgari ücret seviyesinde veya biraz üzerinde gelir elde edilmesi yoksulluk nafakası bağlanmasına engel değilse de bu durumun nafaka miktarının tespitinde esas alınacağı da unutulmamalıdır....

      alındığında, kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakası miktarı az olmuştur....

        Öncelikle belirtilmelidir ki, yoksulluk nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan eş için verilen bir nafaka türü olup, söz konusu bu nafaka boşanma davası kesinleştikten sonra işlemeye başlar. Yoksulluk nafakası boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarından biri olup, 4721 sayılı TMK’nın175. maddesinde: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” Şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un “Tazminat ve nafakanın ödenmesi” başlıklı 176. maddesi ise; “Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez....

          Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müvekkili lehine 250 TL yoksulluk, müşterek çocuk.... için 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı için takdir edilen nafakanın 500 TL'ye, küçük için takdir edilen nafakanın 300 TL'ye yükseltilmesi, nafakaların her yıl belirli bir oranda arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı cevap dilekçesi ile; davacının çalıştığını, yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmadığını, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının da bir buçuk yıllık zaman dilimi içinde değişkenlik göstermediğini, davacının davasının reddi ile, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu istem kabul edilmediği takdirde aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının 100 TL'ye indirilmek suretiyle azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/66 Esas ve 2010/52 Karar sayılı ilamı ile aylık 350,00 TL yoksulluk nafakasının 250 TL ye indirilmesine hükmedildiğini, aradan geçen zamanda yoksulluk nafakasının günün ekonomik koşullarına göre ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, bu nedenle davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık 600,00 TL 'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacının gelirinin olmadığı, günün ekonomik koşullarında mevcut nafakanın yetersiz kaldığı gerekçesi ile davacı için aylık 250 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 500 TL'ye yükseltilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının artırılmasına ilişkindir....

              Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücünün göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Somut olayda irat şeklinde ödeme tarafların ekonomik sosyal durumu dikkate alındığında kanunun (TMK m.176/1) amacına uygun değildir. O halde, yoksulluk nafakası yükümlüsünün yoksulluk nafakasını toptan şekilde ödemesinin uygun olacağı gözetilerek bu yönde hüküm kurulması gerekirken nafakanın irat şeklinde ödenmesine karar verilmesi somut olay bakımından isabetli görülmemiştir. Kadın yararına uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekmiştir....

              Bilindiği üzere “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakası bağlanmasına engel değildir. Bu husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 gün ve 1998/2-656-688 sayılı kararı, 26.12.2001 gün ve 2001/2-1158-1185 sayılı kararı, 01.08.2002 gün ve 2002/2-397-339 sayılı kararı, 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95; 16/5/2007 gün ve 2007/2-275-275 sayılı kararı, 11/3/2009 gün ve 2009/2-73-118; sayılı kararı, 24.12.2014 gün 2013/3-1364-1082; sayılı kararında da teyit edilmiştir. Yoksulluk durumu günün ekonomik koşulları ile birlikte, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindirki, bilimsel öğretide; evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu kabul edilmektedir....

                AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2014 NUMARASI : 2013/526-2014/474 Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı-yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; nafakaların yetersiz olduğunu belirterek, aylık 400.00.- TL olan yoksulluk nafakasının 1.000.00.- TL ye, 300.00.- TL olan iştirak nafakasının 500.00.- TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davanın reddini ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, mümkün değil ise her iki nafakanın indirilmesini istemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “yoksulluk nafakasının kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 11. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 31.10.2013 gün ve 2012/589 E., 2013/1261 K. sayılı kararın temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 10.06.2014 gün ve 2014/2077 E.,2014/9274 K. sayılı kararı ile; "…Davada, 2000 TL olarak ödenen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Davada, yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu