halde mahkemece bu beyanın ıslah niteliğinde olduğu gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddi tazminata hükmolunmuştur....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiş, bu husus taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı-davacı kadının reddedilen yoksulluk nafakası talebi yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacı, anlaşmalı olarak boşanacağı düşüncesi ile nafaka talebinin bulunmadığını bildirmiş ise de, davalı boşanma isteğini kabul etmediğinden, dava çekişmeli boşanmaya dönüşmüş, davacı 14.07.2011 tarihli dilekçe ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Davacının dava dilekçesinde yer alan nafaka talebi olmadığına ilişkin beyanı anlaşmalı boşanmaya karar verilmesi halinde geçerlidir. Davaya çekişmeli boşanma olarak devam edildiğine göre, davacının yoksulluk nafakası talebinin olmadığı söylenemez. Toplanan delillerden, davacının sürekli bir işinin ve düzenli bir gelirinin bulunmadığı, boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. madde koşullarının davacı yararına gerçekleştiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile davacının yoksulluk nafakası isteğinin reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, dava dilekçesinin davalıya 05.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinden sonra 07.03.2013 tarihinde verdiği dilekçe ile yoksulluk nafakası talep ettiği ve davacının bu talebe ön inceleme duruşmasında açık muvafakati olmadığı gerekçesiyle, yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, ön inceleme duruşması 26.03.2013 tarihinde yapılmış olup davalı (kadın)'ın yoksulluk nafakası talebini içerir 07.03.2013 tarihli dilekçesi ön inceleme aşamasına henüz geçilmeden verildiğinden talep sonucunun genişletildiğinden söz edilemez. O halde, davalı (kadın)'ın yoksulluk nafakası talebi ile ilgili olarak olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bölümünün 5. paragrafındaki "maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine" sözcüklerinin hükümden çıkartılmasına, bunun yerine "maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına" sözcüklerinin yazılması suretiyle hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.02.2014(Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında süresinde ve usulüne uygun şekilde yoksulluk nafakası talebinde bulunmamıştır. Davacı-karşı kadın ilk kez ön inceleme aşamasından önce mahkemeye sunduğu 13.11.2014 tarihli dilekçe ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yoksulluk nafakası, boşanma hükmünün kesinleşmesi halinde ödenebilir hale gelir....
Yoksulluk nafakası koşulları davacı kadın yararına gerçekleşmiş olup, erkeğin sosyal ve ekonomik durumu da göz önüne alınarak kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı gerekçe ile bu talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz adilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 26.09.2019 (Prş.)...
Ara kararı ile davalı yararına tedbir nafakası takdir edilmiştir. Davalının, bunun dışında yoksulluk nafakası isteği bulunmamaktadır. İstek olmadığı halde, aleyhinde "kesin hüküm" oluşturacak şekilde "yoksulluk nafakası talebinin reddine" karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden "yoksulluk nafakasıyla" ilgili kararın hükümden çıkartılarak, hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7). SONUÇ: Yukarıda 2.bentte gösterilen sebeple hüküm fıkrasının ikinci bendindeki "davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine" cümlesinin hükümden çıkartılmasına, sonra bentlerin buna göre teselsül ettirilmesine, hükmün bu kısmının açıklanan şekilde düzeltilerek, diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.10.2011 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk ve iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, talep edilen yoksulluk nafakası yönünden; taraflar arasında görülen boşanma davacında davacı(Kadın) dava dilekçesinde kendisi için ayda 10.000.000 TL yoksulluk nafakası talep etmesine rağmen, 09/02/2002 tarihli duruşmada "...ayrıca nafaka talebim de yoktur" şeklinde açıklama yapmıştır....