HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davacı-karşı davalının kusur belirlemesi, kişisel ilişki, yoksulluk nafakası ve manevi tazminat dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı-karşı davacının kusur belirlemesi dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 3- Tarafların kusur belirlemesine, davacı-karşı davalının ise kişisel ilişki yoksulluk nafakası ve manevi tazminata yönelik istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Malatya 4....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, karşı davanın kabulünü, kişisel ilişki süresini, tedbir - iştirak nafakası miktarını, yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir. Davalı-davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, velayeti, kişisel ilişki süresini, kadın lehine tedbir - iştirak nafakası verilmesini, erkek lehine tedbir - iştirak - yoksulluk nafakası ve maddi - manevi tazminat verilmemesini istinaf etmiştir....
Cumartesi günleri sabah 10:00'dan Pazar 10:00'a kadar, Ramazan ve Kurban bayramlarının 2. günü saat 10:00’dan 3. günü saat 10:00’a kadar, her yıl öğrenciler için ön görülen yarı yıl tatilinin başlamasını takip eden ilk Pazartesi günü saat 10:00'dan aynı haftanın devam eden Pazar günü saat 18:00'e kadar ve her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10:00’dan 10. günü saat 18:00'e kadar yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine" III-Davalı-karşı davacı T4 vekilinin; kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Çivril Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 19.02.2020 tarih, 2019/98 esas ve 2020/77 karar sayılı kararının yoksulluk nafakası yönünden KALDIRILMASINA ve bu yönden esas hakkında yeniden hüküm tesisine, "Davacı-karşı davalı T1 yoksulluk nafakası talebinin reddine."...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, kadına şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, istemediğini söylediği, dolayısı ile davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, ortak çocukların yüksek yararı gereğince velâyetlerinin annelerine verilmesi, babaları ile uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerektiği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 182 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kadın yararına tazminat ve tedbir- yoksulluk nafakası, çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası koşulları oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin annelerine verilmesine, babaları ile aralarında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına aylık 300,00'er TL tedbir/iştirak nafakasına, boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmayan, boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen, kişilik hakları...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi - :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından çocukla kişisel ilişki düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.03.2016 (Çar.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak ve Yoksulluk Nafakasısının Kaldırılması-Protokol Hükmünün İptali-Menfi Tespit Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından asıl davada davalı anne ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, menfi tespit davasının reddi, yoksulluk nafakası ve protokolde tanınan diğer mali hakların Nisan 2014 tarihinden itibaren kaldırılmaması, bölge adliye mahkemesi tarafından protoldeki kira yardımı ile ilgili maddenin kaldırılma tarihinin velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleşme tarihi olarak değiştirilmesi ve sağlık sigortasına ilişkin maddenin kaldırılmasına ilişkin davanın reddi kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine...
kadının, takdir edilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuklar için hükmedilen iştirak nafakalarının ve de kadın lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatın miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının nafakalar (tedbir nafakalarına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş ise de; ilk derece mahkemesi kararında tedbir ve iştirak nafakaları ile tedbir ve yoksulluk nafakası aynı bentlerde hüküm altına alındığından, infazda tereddütte neden olmamak için kararın nafakalara ilişkin kısmının tamamının kaldırılması ve tedbir nafakaları yönünden ilk derece mahkemesi kararının aynen muhafazası gerekmiştir) ve tazminatlara ilişkin kısımlarının KALDIRILMASINA, 7- Müşterek çocuklardan Mehmet Fuat için ilk boşanma davasının açıldığı tarihten başlamak ve ergin olduğu tarihe kadar devam etmek ve de ilk derece mahkemesince hükmedilen nafaka ile tahsilde tekerrüre neden...
Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre davalı kadının 22.9.2005 tarihinde öğretmen olarak göreve başladığı, gelir elde ettiği ve yoksulluk durumunun ortadan kalktığı anlaşıldığına göre mahkemece davalı kadın lehine hükmedilen nafakanın kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, TMK.nun 176/3.maddesine göre ölüm ve evlenme halinde yoksulluk nafakası kendiliğinden sona erer, dava açılmasına gerek yoktur. Yoksulluk nafakasının diğer sebeplerle sona ermesi gereken hallerde mahkeme kararı ile ortadan kaldırılması gerekir....
İstinaf Sebepleri 1.Davacı erkek vekili; davalı kadının tam kusurlu olduğunu, yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin yanlış olduğunu bildirerek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kusur tespiti ve yoksulluk nafakası yönünden kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. 2.Davalı kadın vekili; davacı erkeğin tam kusurlu olduğunu, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğunu, maddi ve manevi tazminatın reddinin yanlış olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, istinaf yoluna başvurmuştur. C....
nun 26.maddesi dikkate alınmadan talepten fazla olacak şekilde kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası takdirinin hatalı olduğu anlaşıldığından davalı karşı davacı tarafın , davacı karşı davalı kadına nafaka takdirine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile bu konudaki kararın kaldırılmasına, davacı karşı davalı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı karşı davacı tarafın çocukla kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde sürenin şekline ilişkin ilkelerden ilki kişisel ilişkinin düzenlenmesinde kademeli kişisel ilişki kurulamayacağıdır. Aile Mahkemesi hakimi kişisel ilişkiyi var olan koşullara göre düzenlemelidir. Geleceği bağlayıcı şekilde kademele hüküm kurulması doğru değildir. TMK.'...