WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları). Bu durumda, ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasındaki Çorum Aile Mahkemesinin 2008/736 esas 2009/94 karar sayılı boşanma dosyasında davalı yararına aylık 170,00 TL yoksulluk nafakasına, her yıl Ocak ayında olmak üzere %10 artırılmasına karar verildiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesine göre yoksulluk nafakasının işbu dava tarihi itibariyle 248,90 TL'ye ulaştığı görülmektedir. Somut olayda; tarafların müşterek çocuğu polis memuru M.. Y..'...

    Somut olayda; tarafların 2006 yılında anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşma gereğince davalı lehine 2.500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davalının babasından dolayı 306 TL maaş aldığı, klima servisinde çalıştığı, davacının ise emekli olduğu, 1.459 TL emekli maaşının olduğu anlaşılmıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadın hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasından indirim yapılması gerekli ise de, davalı hakkında hükmedilen aylık 2.500 TL yoksulluk nafakasının 2.100 TL indirilerek, davalı lehine aylık 400 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, mahkemece yapılan indirimin fazla olması nedeniyle hakkaniyete uygun bulunmamıştır....

      Mahkemece, davanın kabulü ile Ankara 2 Aile Mahkemesinin 2011/1051 E. sayılı dosyası ile verilen 250 TL. yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması, yoksulluk nafakası borcunun bulunmadığının tespiti ve fazla ödenen yoksulluk nafakası bedelinin istirdadı taleplerine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Mahkeme hüküm fıkrasında tarafların talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermekle yükümlüdür. 6100 sayılı HMK 26 (HUMK 74) maddesi uyarınca; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmü getirilmiştir....

        Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, yoksulluk nafakası artırılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının yanında, ülkedeki ekonomik gelişmeler (paranın satın alma gücündeki kayıp ve bu hususun taraflara etkisi) de gözönünde tutulmalıdır. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki değişiklikler ve ÜFE artış oranları dikkate alındığında, davacı lehine yoksulluk nafakası yönünden artırılan miktar fazladır....

          Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde hakim istem üzerine yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verebilecektir.(TMK 176/4) Davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Aldığı nafaka ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün görülmediğine göre çalışması zorunluluk arzetmektedir. Zira, yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası miktarının değiştirilmesi yada kaldırılması isteklerinin gelişip değişen şartlar ve hakkaniyet çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Davalı eş yararına yoksulluk nafakası takdirinden sonra davalı eşin mali müşavir olarak çalışmaya başladığı 13.09.2010 tarihi itibariyle zarar beyan ettiği Vergi Dairesi Başkanlığının cevabi yazısı ile belirtilmişse de, mahkemece......'...

            Bu durumda da, nafakanın kaldırılması hakkaniyete, yoksulluk nafakasının temelinde yatan sosyal ve ahlaki fikre uygun düşecektir....

              Ancak bu hususun ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığı anlaşılmakla, erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.05.2018 tarih 2016/17815 esas, 2018/5698 karar sayılı onama-bozma kararının yoksulluk nafakasına ilişkin 3 nolu bendinin kaldırılmasına, mahkemece taraf ve tanık beyanları da dikkate alınarak kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; sürekli ve gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığı, böyle bir işten ayrılmışsa işten ayrılış nedeni de tespit edilerek boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmediğinin kesin olarak belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle ve hatalı kusur belirlemesine göre yazılı şekilde yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiş, bu sebeple hükmün yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı ile Üsküdar 3....

                  Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kadın yararına tedbir nafakası yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece bozma ilamının yoksulluk nafakası konusunda araştırma yapılmak sureti ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği yönünden uyulduğu belirtilmesine rağmen kararının gerekçesinde davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiğinin belirtildiği halde, kararın hüküm kısmında kadının yoksulluk nafakası talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmayarak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır. Gerekçe ve hüküm arasında yaratılan bu çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir....

                    Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 18/05/2017 tarihli, 2017/556 esas ve 2017/939 sayılı kararı ile kabul edilerek, kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu