WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı Kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. Dosya kapsamına göre davacı kadının ev hanımı olduğu, müşterek çocuğun 2001 doğumlu olup ilköğretim okuluna gittiği, davalının ise vergi müfettişi olup aylık 3.000,00 TL maaş aldığı tespit edilmiştir. Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, davacı kadın için hükmedilen en son yoksulluk nafakası miktarına, nafakanın niteliği, ekonomik göstergelerdeki olumsuz değişiklikler ve ... artış oranları dikkate alındığında davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının fazla olduğu anlaşılmaktadır....

    -TL iştirak nafakası ödemesine hükmedildiğini, müvekkilinin aradan geçen süre zarfında maddi çöküntü yaşadığını ve nafaka borcunu ödeyememesinden dolayı tazyik hapsine maruz kaldığını, şu an işsiz ve yeşil kartlı olduğunu, kendi geçimini sağlayacak durumunun olmadığını, çevresinin yardımı ile geçimini sürdürdüğünü, davalının nafaka borcu için yerli yersiz icra takipleri ve tazyik hapsi yüzünden iş bulması ve çalışmasının imkansız olduğunu, müvekkilinin bu kısır döngü sebebiyle psikolojik bunalıma girdiğini, davalının ise tam aksine zenginleştiğini beyanla, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, aksi kanaatte olunduğu takdirde indirilmesini, müşterek çocuk için ödenen 500,00.-TL iştirak nafakasının makul bir seviyeye indirilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

    Boşanmaya sebep olan olaylarda her iki taraf da kusurlu olmakla birlikte, kadına göre davalı (koca)'nın daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Durum böyle olduğu halde, tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı (kadın)'ın maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1-2) isteklerinin reddedilmesi doğru bulunmamıştır. 2-Mahkemece; taraflar eşit kusurlu kabul edilerek davacı (kadın)'ın yoksulluk nafakası talebi reddedilmiş ise de, yukarıdaki bentte açıklanan sebeplerle davalı (koca) daha fazla kusurludur. Kaldı ki eşit kusurlu eş lehine de yoksulluk nafakasına hükmedilebilir (TMK md.175). Dosya kapsamından davacı (kadın)'ın kendisini yoksulluktan kurtaracak düzenli ve sürekli bir gelirinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde davacı (kadın) lehine geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile isteğin reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

      İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 09.03.2022 tarihli ve 2019/2595 Esas, 2022/521 Karar sayılı kararıyla; kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddî tazminatın fazla olduğu gerekçesiyle; erkeğin yoksulluk nafakası ve maddi tazminatın miktarına dair istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ile 80.000,00 TL maddî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine ve erkeğin sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen onanmasına kısmen bozulmasına dair Dairemizin 29.9.2009 gün ve 9996-16183 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Mahkemece verilen hüküm taraflarca temyiz edilmiş, davalı-davacının temyiz itirazları yerinde görülerek Dairemizce 29.9.2009 tarihinde diğer sebepler yanında yoksulluk nafakası yönüyle eksik inceleme sebebiyle bozulmuştur. Bunun üzerine davacı-davalı kadın karar düzeltme isteminde bulunmuş, dairemizce 24.2.2010 tarihinde davacı-davalının karar düzeltme istemi kısmen kabul edilerek, dairemizin 29.9.2009 tarihli ilamında yoksulluk nafakasına ilişkin bozma kararı kaldırılarak, hüküm yoksulluk nafakası yönüyle onanmıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 442.maddesi uyarınca aynı ilam aleyhine birden fazla karar düzeltme talebinde bulunulamaz....

          Bu bağlamda, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, boşanma hükmünün kesinleşmesi ve nafaka talep eden eşin, boşanmaya neden olan olaylarda, diğer eşe nazaran daha ağır kusurlu bulunmaması gerekir. Eşit kusur halinde, yoksulluk nafakasının diğer koşulları oluşmuş ise yoksulluk nafakası talep edilebilir. Boşanmaya neden olan olaylarda, tamamen veya daha fazla kusurlu olan eş, yoksulluk nafakası talep edemez. Yoksulluk nafakası boşanma davası içinde ve onun devamı sırasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar istenebileceği gibi boşanma davası sonuçlandıktan sonra harcı verilerek açılmış ayrı bir dava ile de istenebilir. Evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. (TMK m.178) Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonuçlandıktan sonra, bir yıllık süre içinde ayrı bir dava ile de istenebilir....

            Mahkemece; davalının yoksulluk durumu ortadan kalkmamış olmakla birlikte tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre ödenen 500 TL yoksulluk nafakasının hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne ve yoksulluk nafakasının aylık 250 TL'ye düşürülmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve yargılama usulüne dair 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabı ile(3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanun kapsamındaki Aile Hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemesinde görülür. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkin olup, alacağın TMK.176. Ve devamı maddelerinden kaynaklandığı ve dolayısıyla Aile Hukukuna ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Alacak Aile Hukukundan doğduğuna göre, açılan bu davanın 4787 sayılı kanunun 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, ödenen yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakasının aylık 300.00.- TL den 450.00.- TL ye ,iştirak nafakasının aylık 150.00.- TL den 500.00.- TL ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada ise nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verilmesini istemiştir . Davalı, davanın reddini istemiştir....

                Somut olayda; toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; tarafların 1987 yılında evlenip, 2009 tarihli ilamla boşandıkları; davacı için 500,00 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, ilamın 01.06.2010 tarihinde kesinleştiği, nafaka artırım davasının 21.02.2011 tarihinde açıldığı, nafaka yükümlüsü davalının kereste işi ile iştigal eden şirketin ortağı olduğu, net gelirinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, davacının ise ev hanımı olup annesi ve kardeşleri ile birlikte yaşadığı, ...da 3 adet taşınmazının bulunduğu, bankadaki hesabında bir miktar parasının olduğu anlaşılmaktadır.Tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayımladığı ÜFE (TEFE) artış oranı nazara alındığında mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı fazladır; bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....

                  Buna göre; davacının 48.000 TL yoksulluk nafakasının tamamını tahsile konu etmesinde ilama aykırı bir durum bulunmamakta ise de takibe dayanak yapılan ilamın boşanma ve ferilerine ilişkin olduğu ve boşanma yönünden 09/09/2019 tarihinde ilamın kesinleştiği görülmekle, mahkemece takip talebinde talep edilen yoksulluk nafakası, vekalet ücreti ve yargılama giderleri alacak miktarına faiz başlangıcının boşanma hükmünün kesinleşme tarihi olan 09/09/2019 tarihi dikkate alınarak hesaplanması gerekir. 8....

                  UYAP Entegrasyonu