İstinaf Sebepleri 1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının yetersiz olduğu, yoksulluk nafakasının toplu hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile iştirak nafakası, maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarı ve toptan hükmedilmesi yönlerinden; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğu, müvekkilinin kusuru olmadığı davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile hükmün bütünü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
(Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kaldırılmasına karar verilen yıllık yoksulluk nafakası miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan, davalı-davacı erkeğin açtığı nafakanın kaldırılması davasında verilen karar kesin olduğundan, davacı-davalının (kadının) yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının reddine yönelik istinaf dilekçesinin ve davalı-davacı (erkeğin) yoksulluk nafakasının kaldırılması davasındaki vekalet ücretine yönelik istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan yoksulluk nafakasına ilişkin 2. maddesinin tedbir nafakası kısmından sonraki bölümünün tümden kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacı kadın lehine hakkaniyete uygun oranda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmıştır....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu nedenle davacının iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile iştirak nafakası konusunda yeniden karar verilerek müşterek çocuk yararına TMK 182. ve 327. maddeleri kapsamında aylık 300 TL iştirak nafakasına, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK 175. madde) Toplanan delillerle, boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadının kusuru bulunmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekmektedir....
Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek artırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; geçim sıkıntısı çektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakasının artırılması isteminin reddine, iştirak nafakasının artırılması isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; HUMK. nun 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı yasa ile değişik 427/2 maddesine göre miktar ve değeri 1.430 TL’nı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin olarak verilen kararlar kesindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 6.4.2005 tarih ve 2005/3–169 E- 235K. sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır....
Mahkemece, kadın için aylık 650 TL yoksulluk nafakası, velayetleri anneye verilen müşterek çocuklardan 22/08/2012 doğumlu Mete için aylık 500 TL, 22/09/2016 doğumlu Eylül Ela için aylık 400 TL iştirak nafakası takdir edilmiş olup, değişen ekonomik şartlar, tarafların mevcut sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların yaşları itibariyle ihtiyaçları, nafakaların niteliği dikkate alındığında, takdir edilen yoksulluk nafakası ile müşterek çocuk Eylül Ela için takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kadının tüm, davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kocanın açmış olduğu boşanma davası sonucu, mahkemece Türk Medeni Kanununun 170. maddesi gereğince ayrılık kararı verildiği halde, davalı kadın için yoksulluk, müşterek çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanması gerekmiştir....
nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen nafakaların miktarlarının da uygun olduğu, kadının kayden düzenli gelirinin olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği, TMK'nin 175. maddesi koşulları kadın yararına oluştuğundan kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarının da uygun olduğu, boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın lehine TMK 174/1- 2 maddesi gereğince maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olduğu gibi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evlilik süresi ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4.,TBK'nin 50. ve 52. maddeleri) de dikkate alınarak kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının da isabetli olduğu görülmüştür....
lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk 2003 doğumlu... ve 2005 doğumlu ..için ayrı ayrı 500'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda takdir edilen nafakaların ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle, yoksulluk nafakasının 900,00 TL'ye; iştirak nafakasının her bir çocuk için 800 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/883 Esas ve 2010/539 Karar sayılı ilamı ile davacı ... lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakası hükmedildiğini, aradan geçen sürede müvekkilin yeniden evlendiğini, davacının ise ev sahibi olduğunu, bu nedenle davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 250 TL'ye düşürülmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir....
ya bağlanan yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 125,00 TL arttırılarak aylık 375,00 TL'ye, müşterek çocuklar...Özaydın ve ... Özaydın hakkında aylık ayrı ayrı bağlanan 150,00'şer TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık ayrı ayrı 125,00'şer TL arttırılarak aylık ayrı ayrı 275,00 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin yoksulluk ve iştirak nafakası talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava,yoksulluk ve iştirak nafakalarının artırımı istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki ikinci bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ./.. -2- 2-Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....