Bölge adliye mahkemesi Dairemizin bozma ilamına konu kararında HMK m. 353/l-b-2. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında hüküm tesis etmiş; kadının yoksulluk nafakasının miktarına yönelik talebinin kabulüne karar vermiş ve kadın yararına 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmetmiştir. Bölge adliye mahkemesince kurulan bu yeni hüküm ile birlikte ilk derece mahkemesi kararı ortadan kalkmıştır....
Ancak,boşanmadan sonra talep edilemeyeceğine ilişkin yasada bir hüküm bulunmamaktadır.4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 175.maddesi ve devamı hükümlerine göre nafaka talep edilen tarihte nafaka alacaklısının yasanın öngördüğü şartları taşıması halinde mahkemece, yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Başka bir deyişle, boşanma davası sonrasında yoksulluk nafakası isteme hakkını kaybetmemiş davacı(nafaka alacaklısı)aynı yasa 178.maddesi hükmü gereğince bir yıl içerisinde boşanmadan ayrı olarak açacağı dava ile yoksulluk nafakası isteyebilecektir. Davanın açılması için 743 sayılı Yasada herhangi bir süreye öngörülmemiştir. Oysa, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 178.maddesinde ise 1 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür....
yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye, iştirak nafakalarının 150,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi’nin ....07.2011 tarihli ilamı ile bozma ilamından önce verilen ilk hükümde “davalı-davacı kadın lehine hükmedilen 200 TL yoksulluk nafakasının onanması nedeniyle yoksulluk nafakası miktarı yönünden davacı-davalı koca lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu” gerekçesiyle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının ....bendinin .... paragrafındaki yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün çıkartılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, uyap üzerinden incelenen 07.04.2009 tarih 2006/760 Esas 2009/218 Karar sayılı ilk ilamda alacaklının almakta olduğu 200 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesiyle yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilerek, ilamın boşanma yönünden 02.07.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, boşandıktan sonra davalının babasının vefatı ile davalıya 683 TL aylık bağlandığı, davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek, 350.00 TL olan yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiştir.Mahkemece, "...davalının vefat eden babasından kendisine aylık maaş bağlandığı, buna göre tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, aylık gelirlerinin birbirine oranın kayda değer miktarda olmayışı karşısında davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı ve davalının yoksulluk nafakası alma hakkının kalmadığı anlaşılmış olup, mahkemece daha önce davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir." gerekçesi ile davanın kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 350 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2015 NUMARASI : 2014/415-2015/105 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesinde; davalı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte davalı lehine yoksulluk nafakasının hüküm altına alındığını ancak davalının çalıştığını ve başka birisiyle birlikte olduğunu, bu nedenle davalı lehine hükmedilen 250,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının çalışmadığını, başka birisiyle ilişkisinin olmadığını, ailesi ile birlikte yaşadığını, nafakaya ihtiyacının olduğunu davanın reddine karar verilmesinin talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 01.11.2001 tarihinde boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 50,00 TL yoksulluk ve velayetleri davacı anneye bırakılan iki müşterek çocuk lehine aylık 25,00'er TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocukların lisede okuduklarını, ihtiyaç ve masraflarının arttığı, davacının herhangi bir geliri bulunmadığını, davacının ailesinin yanında kaldığını, nafakaların yetersiz kaldığını, davalının şirket sahibi olduğu ve maddi durumunun iyi olduğunu belirterek, davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının aylık...
Mahkemece ;davanın kabulü ile davacı için aylık 300 TL yoksulluk nafakasının ,200 TL artırılarak 500 TL'ye yükseltilmesine ve dava tarihinden itibaren 500 TL yoksulluk nafakasının işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK'nun 175.maddesi "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Kanunda öngörülen şartlar davacı lehine gerçekleştiği takdirde, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekir." TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."...
Taraf vekilleri 15.04.2024 tarihli dilekçelerinde ise davacı tarafın asıl davadan feragat ettiğini, davalı tarafın karşı davadan feragat ettiğini, asıl davada ve karşı davada vekâlet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan ettikleri, sonrasında kadın vekilinin sunduğu 17.04.2024 tarihli dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi kararı ile davalı-karşı davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; öncelikle yoksulluk nafakası taleplerinden feragat ettiklerini, ayrıca temyiz taleplerinden feragat ettiklerini, davacı-karşı davalı yanın da temyiz talebinden feragat ettiği gözetilerek öncelikle mümkünse yoksulluk nafakasına ilişkin feragat beyanları doğrultusunda İlk Derece Mahkemesi kararındaki yoksulluk nafakasına ilişkin fıkranın çıkartılarak yerine "davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası talebinden feragati nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine" şeklinde yazılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına, aksi halde hükmün sadece yoksulluk nafakası yönünden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Çaycuma 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/552 Esas- 2010 /613 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 1000,00 TL' ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....