HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- Davacının istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, ilk derece mahkemesi kararının tamamının KALDIRILMASINA, 2- Davacının davasının kısmen kabulü ile davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin REDDİNE, davacının yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin KISMEN KABULÜ ile davalı kadın yararına Ankara 3....
Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Buna göre; mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davacı/karşı davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp indirmeye karar verilebileceği, ancak davalının aldığı nafakanın cüz'i bir miktar olduğu, bu nafaka ile gelirinin toplamının ise davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı göz önünde bulundurularak karşı davadaki yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu bu talebin kabulüne karar verilerek yoksulluk nafakasının kaldırılması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle davacı/karşı davalı ...'...
O halde, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, yoksulluk nafakasının niteliği, yoksulluk nafakasında artışın yapıldığı tarihten itibaren geçen süreçte paranın satın alma gücünün azaldığı hususları gözetilerek, yoksulluk nafakasının hakkaniyete uygun olarak TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan dengenin korunması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yoksulluk nafakasına ilişkin artırım talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
belirterek, davalı lehine hükmedilen aylık 200 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; davalı kadının dava tarihi itibariyle kazancının aylık 978,60 TL olduğu, asgari ücret seviyesindeki gelirin kadını yoksulluktan kurtaracak düzeyde bulunmadığı gerekçesi ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın ispatlanamaması nedeniyle, iştirak nafakasına yönelik davanın ise feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, davalının asgari ücretle çalışması nedeniyle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması gerekip gerekmediği hususundadır. TMK’nun 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
Ancak Uyap'tan alınan SGK dökümünün incelenmesinde, davalı-davacı eşin çalıştığı, en az asgari ücret düzeyinde gelirinin olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmakla, davacı-davalının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece Mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin 4 no’lu bendinin kaldırılarak, davalı-davacının yoksulluk nafakasına ilişkin isteminin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davacı-davalının yoksulluk nafakası dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı-davalının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Elazığ 1....
Dairemizin, 26/12/2019 tarih, 2018/2251 esas ve 2019/2230 karar sayılı ilamı ile: "davalı vekilinin kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair hususlara ilişkin istinaf taleplerinin esastan reddine" hükmedilmiştir. Dairemizin kararı, davacı kadın tarafından reddedilen yoksulluk nafakası, davalı erkek tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmiştir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; Yargıtay 2....
Davacı-karşı davalı erkek vekili; erkeğin reddedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına, kadının kabul edilen yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının arttırılması davasına yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava ise; yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırılması istemlerine ilişkindir. Her ne kadar, davacı-karşı davalı vekili istinaf talebinin duruşmalı incelenmesini talep etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 356. maddesinde istinaf incelemesinin aynı Yasanın 353. Maddesinde belirtilen haller dışında duruşmalı yapılacağı düzenlenmiştir....
Boşanma sırasında takdir edilen yoksulluk nafakası tutarı aylık 1.300 TL olup yapılan yargılama sonucunda yoksulluk nafakasının aylık 300 TL artırılarak aylık 1.600 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği, mevcut durumda mahkemece takdir edilen nafaka artırımı (300x12=3.600 TL) ile iştirak nafakası davasının reddine ilişkin kararların HMK'nun 341/2. maddesinde belirtilen parasal sınırın altında ve kesin nitelikte olduğu, davalı davacı vekilinin verilen kesin nitelikteki bir karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşıldığından, HMK'nun 341/2.maddesi gereğince yoksulluk nafakasını artırılması ve iştirak nafakalarına ilişkin davalar yönünden istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi gerekmiş, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönünden davalı davacı tarafın 02/03/2023 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini beyan ettiği, mahkemece yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik davanın reddine karar verilmesi karşısında feragatin sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla...
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı için dava tarihinden başlamak kaydıyla aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk nafakası talebine ilişkindir. TMK.nun 175.maddesi gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakası boşanma davası içerisinde istenebileceği gibi, o dava devam ederken ya da sonuçlandıktan sonra ayrı bir dava ile de istenilebilir. Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....