Bozmadan önce verilen ilk hükmün yalnızca davacı kadın tarafından temyiz edildiği gözönüne alındığında, davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi hususunda kadın yönünden usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırılmış olup davacı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında yeniden araştırma yapılmasına yönelik bozma kararı verilmesi doğru olmamıştır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası miktarı da uygundur. O halde davacı kadının karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne, Dairemizin yoksulluk nafakasına yönelik bozma kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple yoksulluk nafakası yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Açıklanan sebeple davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik bulunan karar düzeltme isteğinin kabulü ile dairemizin 23/02/2016 tarih, 2016/12957 esas ve 2016/3235 karar sayılı bozma kararının yoksulluk nafakasına ilişkin 4 nolu bendinin kaldırılmasına, hükmün ; "davacı-karşı davalı kadının taşınmazlarının değerinin ve varsa kira gelirinin, kirada değilse kiraya verilmesi durumunda getireceği kira gelirinin gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle belirlenerek, davacı-karşı davalı kadının boşanma ile yoksulluğa düşüp düşmeyeceği (TMK m.175) araştırılarak yoksulluk nafakası yönünden hüküm kurulması gerekirken, bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle yoksulluk nafakasına ilişkin bölümünün değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. O halde, mahkemece; dava tarihindeki şartlara göre, davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı; asgari ücret sınırındaki gelirinin varlığının yoksulluk nafakasının kaldırılmasına neden olmadığı , davalının daha önce de düzenli olmayan çalışmaları olduğu, tarafların boşanma dönemindeki ekonomik sosyal durumlarının değişmediği, davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının gerçekleştiğini kanıtlayamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Taraflar arasındaki yoksulluk - iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2014 yılında boşandıklarını,müşterek çocuk olan 2008 doğumlu . velayetinin tarafına verildiğini ve boşanma neticesinde kendisi lehine aylık 100,00 TL yoksulluk,müşterek çocuk için ise aylık 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini,aradan geçen sürede müşterek çocuk ve kendisinin ihtiyaçlarının arttığını,hükmedilen nafakaların yetersiz kaldığını ileri sürerek,aylık 100,00 TL’lik yoksulluk nafakasının 200,00 TL’ye;aylık 150,00 TL’lik iştirak nafakasının ise 300,00 TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2010/1331 E. - 2012/581 K. sayılı ilamı ile davacı için 800.00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini; aradan geçen zamanda yeniden evlendiğini, eşinin çalışmadığını, müvekkilinin yükümlülüklerinin arttığını, bu nedenle davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 400 TL'ye indirlmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili davacının, davalı eski eşine 300 TL yoksulluk nafakası ödediğini; ancak, davalı eşin çalışmaya başladığını ve gelirinin iyi olduğunu ileri sürerek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava temiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2015 NUMARASI : 2014/665-2015/221 Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması, karşı davada yoksulluk nafakasının azaltılması yönünden davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl dava ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı -karşı davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2012 yılında boşandıklarını, boşanırken 300,00 TL takdir edilen nafakanın aradan geçen zaman dilimi içerisinde yetersiz kaldığını, davalının halen bir şirkette yüksek maaşla çalıştığını, davalının aylık gelirinde artış olduğunu, müvekkilinin velayeti kendisine verilen müşterek çocuğa bakmak zorunda olduğunu, çalışma yaşı geçtiği için çalışamadığını belirterek, aylık 300,00 TL olarak hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkeğin çalışmadığı, herhangi bir malvarlığının da bulunmadığı, 2022 sayılı yasa gereğince üç ayda bir 891 TL. özürlü maaşı aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, kendisi yoksul olan kişi yoksulluk nafakasıyla yükümlü tutulamaz. Bu husus gözetilmeden, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına (TMK.md.175) hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
Başka bir ifadeyle, geçimini kendi malî kaynakları ve çalışma gücüyle sağlama imkânından yoksun olan taraf diğer koşulları da varsa yoksulluk nafakası talep edebilecektir. 14. Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, sosyal ve ahlâki düşünceler yer almaktadır. Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk, Turgut/Ateş, Derya; Aile Hukuku, C. 2, İstanbul 2019, s. 302). 15. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünüldüğünden, yoksulluk nafakasının amacı hiçbir zaman nafaka alacaklısını zenginleştirmek olamaz....
Somut olayda davacı kadın yoksulluk nafakasının arttırılmasını talep etmiş, kadının davası kısmen kabul edilerek kadın yararına aylık 1700 TL arttırım yapılarak, aylık 1800 TL olan yoksulluk nafakasının aylık 3500 TL olmasına hükmedilmiştir. Davalı erkek aleyhine hüküm altına alınan yoksulluk nafasında yapılan bir yıllık artış miktarı (20.400 TL) göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesince verilen karar kesindir. Bu nedenle erkeğin yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin davanın kısmen kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davalı erkeğin yoksulluk nafakasının arttırılmasına ilişkin davanın kısmen kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.04.2021 (Pzt.)...