WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinden sonra,davalının emekli maaşı almaya başladığı, adına kayıtlı taşınmazının bulunduğu, yoksulluk durumunun ortadan kalktığı gerekçesiyle dava tarihinden itibaren nafakanın kaldırılmasına karar verilmiştir.Taraflar arasındaki boşanma davası 11.06.2010 tarihinde kesinleşmesine rağmen, yoksulluk nafakası, iş bu davanın açıldığı tarih itibariyle kesinleşmemiştir. Yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade eder. Kaldırılması talebi de ancak yoksulluk nafakası kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren istenebilir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/226 KARAR NO : 2021/243 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GİRESUN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/137 ESAS - 2020/693 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesinin 2013/159 Esas-2013/327 Karar sayılı dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuk Mert'in velayetinin müvekkiline verildiğini, müşterek çocuk için aylık 600,00....

    şeklindeki gerekçesi ile; "Davanın KABULÜ ile tarafların TMK 166/1. maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, Tarafların reşit olmayan müşterek çocukları 30.10.2013 doğumlu ENSAR ŞAHİN, 12.01.2016 doğumlu EREN ŞAHİN ve 14.05.2018 doğumlu ELİF DUYGU ŞAHİN'in velayet hakkının davacı anneye verilmesine, Tarafların müşterek çocukları 30.10.2013 doğumlu Ensar Şahin ve 12.01.2016 doğumlu Eren Şahin ile davalı baba T3 arasında şahsi münasebet temin ve tesisine, Tarafların müşterek çocuğu 14.05.2018 doğumlu Elif Duygu Şahin ile davalı baba T3 arasında şahsi münasebet temin ve tesisine, Müşterek çocuklar Ensar Şahin, Eren Şahin ve Elif Duygu Şahin için ayrı ayrı 150'şer TL TEDBİR NAFAKASININ karar tarihi itibariyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, kararın kesinleşmesi ile İŞTİRAK NAFAKASI olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davacı için 350,00 TL TEDBİR NAFAKASININ karar tarihi itibariyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, kararın kesinleşmesi ile YOKSULLUK NAFAKASI olarak...

    Tefhim edilen kısa kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının 10/07/2019 tarihi itibariyle KALDIRILMASINA, " karar verildiği halde gerekçeli kararda "Davacının İŞTİRAK NAFAKASININ KALDIRILMASI DAVASININ KABULÜ ile; müşterek çocuk Cuma yararına ödenen iştirak nafakasının dava tarihi itibariyle KALDIRILMASINA," karar verilmek sureti ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. (6100 s. HMK. m.298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir....

    Aile Mahkemesinin 2014/368 Esas, 2014/506 Karar sayılı hükmü ile davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Kayseri 4.Aile Mahkemesinin 2011/912 Esas 2013/237 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine 175 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş,Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2013/22727 Esas 2014/6158 Karar sayılı ilamı karar bozulmuş, bozma üzerine Kayseri 4.Aile Mahkemesinin 2014/368 Esasına kaydı yapılmıştır. Yapılan yargılama neticesinde; 05.06.2014 tarihinde Kayseri 4.Aile Mahkemesinin 2014/368 Esas 2014/506 Karar sayılı ilamı ile davalı lehine 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş olup iş bu davanın (02.06.2014) açılış tarihi itibariyle yoksulluk nafakasına hükmedilmemiştir. Yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının kesinleştiği tarih itibariyle hüküm ifade eder. Kaldırılması talebi de ancak yoksulluk nafakası kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren istenebilir....

      -TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının 400,00.-TL artırılarak aylık 700,00.-TL'ye yükseltilmesi talep edilmiş, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek nafakanın 300,00.-TL artırılarak 600,00.-TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, dolayısıyla 300,00.-TL x 12 = 3.600,00.-TL yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda; kabul edilen iştirak nafakasına (300,00.-TLx12=3.600,00.-TL yıllık) karşı davalı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuş olup, istinaf konusu edilen miktar hükmün verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altındadır. Bu durumda, hüküm tarihi itibarı ile kesin olduğu yasada açıkça belirtilen bu karara karşı istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulamaz....

      Aslında Dairem bir kadının asgari ücretle çalışmasının bile yoksulluk nafakası takdirine engel teşkil etmeyeceği düşüncesini de sergilememiş değildir; “…..Asgari ücretle çalışma yoksulluk nafakası takdirine engel teşkil etmez. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları gerçekleşmiş olup, davacıya uygun miktarda yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekir.” (Y2HD, 30.11.2006, 9483-16717) Peki, davacı kadının işten “kendi isteği ile” ayrılması nasıl değerlendirilecektir? Yoksulluk nafakası (TMK. m. 175) isteyenin “yeterli ve düzenli gelir” getiren bir işi olmasına rağmen işinden kendi iradesi dışında ayrılmak zorunda kalmış ise kendisine yoksulluk nafakası verilmelidir. Aksi halde yoksulluk nafakası verilmemelidir; (GENÇCAN-Boşanma-2, s. 769). Görüldüğü üzere işten “kendi isteği ile” ayrılma sebebiyle yoksulluk nafakası verilmemesi sadece ““yeterli ve düzenli gelir” getiren bir işi olanlara özgüdür....

        KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRIMANEVİ TAZMİNATNAFAKA ARTIRIMI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki “ “manevi tazminat“ “ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 8.3.2007 gün ve 2006/170 E, 2007/74 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 13.3.2008 gün ve 2007/7410 E, 2008/3230 sayılı ilamı ile, (...Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, nafaka artırım davası nedeniyle davalının verdiği cevap dilekçesinde kullandığı ifadelerin savunma sınırını aşarak kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini belirterek tazminat isteminde bulunmuştur....

          İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRILMASITÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 330TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 331 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların 2011 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde müşterek çocuk Ecem'in velayetinin davacı anneye verildiğini ve müşterek çocuk lehine aylık 1.500 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen süre, müşterek çocuğun Galatasaray Lisesi'nde eğitim görmekte olup, yaşı gereği ihtiyaçlarının artması, eğitim, giyim vb.masrafları olması, davacı annenin çalışmaması, davalının ise maddi durumunun çok iyi olup limited şirket sahibi olması, yine bir Alman firmasının Türkiye...

            İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMITÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 4TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 182TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 331 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki nafakanın artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; 2008 yılında anlaşmalı boşanma ile müşterek çocuk lehine tespit edilen 250TL iştirak nafakasının, müşterek çocuğun büyümesi, Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi olması, ihtiyaçlarının artması sebebiyle yetersiz kaldığını belirterek 500TL' ye artırımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

              UYAP Entegrasyonu