WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf indirilen yoksulluk nafakasına, davalı taraf, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddini ve indirilen yoksulluk nafakası miktarını istinaf etmiştir. Davalının istinaf başvurusu yönünden; Dosya kapsamından, kabul edilen yoksulluk nafakası miktarının, bir yıllık toplam tutarının 400x12= 4.800 TL, olduğu, Davacının istinaf başvurusu yönünden; Dosya kapsamından, davacının kaldırılmasını talep ettiği yoksulluk nafakasının bir yıllık toplam 750x12=9.000 TL olduğu, davacının indirilmesine karar verilen yoksulluk nafakası miktarının bir yıllık toplam tutarının 350x12= 4.200 TL olduğu anlaşılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE )MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün,süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine;temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra,dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile 2011 yılında boşandıklarını, boşanma neticesinde davalı için aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini,ancak davalının SGK'dan emekli olduğunu ve halihazırda kendisinden fazla geliri bulunduğunu, yine bu gelirinin de düzenli bir gelir olduğunu ileri sürerek; davalının emekli olma tarihinden itibaren lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır....

    Nur lehine de aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacının ekonomik kriz nedeniyle işten çıkarılması sonucu yoksulluk nafakasını ödeyemeyecek duruma düştüğünü, davalının ise sigortalı olarak bir bebek mağazasında çalıştığını belirterek, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının hükmedilen yoksulluk nafakasını düzenli olarak ödemediğini, davalının kendisi ve müşterek çocuk için hükmedilen nafakalar ödenmediği için geçim sıkıntısı çektiğini, davalının ara ara çalıştığını, bu durumun SGK hizmet dökümü ile anlaşılacağını, davalının sabit bir işi bulunmadığını, aylık 500 TL kira ödemesi olduğunu, davacının ise Iğdır'da çalışmakta olup nafaka ödememek için sigortalı olmadığını, aylık 3.000 TL geliri olduğuna ilişkin duyumları olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

      günün sosyal-ekonomik koşullarına ve müşterek çocukların artan ihtiyaçlarına göre nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 300 TL'ye, iştirak nafakalarının ise ayrı ayrı 400'er TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

        Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı kadının kayıtsız şartsız olarak boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talebi olmadığını bildirmiştir. Bu beyan, yoksulluk nafakasından feragat niteliğinde olup, davacı artık bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamaz. Öyle ise mahkemece bu ilkeler ışığında, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında "asgari ücretle çalışılmakta bulunulması" bu itibarla asgari ücret düzeyinde gelir sahibi olmanın yoksulluk nafakası bağlanmasını veya yoksulluk nafakasının ortadan kaldırılmasını gerektiren bir durum olarak kabul edilmemiştir. Ancak, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Dosya kapsamına göre, davalıya yoksulluk nafakasının bağlanmasından sonra SGK dan 800 TL aylık bağlandığı anlaşılmaktadır. O halde;davalının aldığı maaş nazara alındığında; yoksulluğu ortadan kalkmasa bile mali durumunun olumlu yönde değiştiği dikkate alınarak nafakada hakkaniyete uygun bir oranda indirim yapılması gerekirken davanın tamamen kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

            HGK.nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması," yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK. 7.10.1998 gün 1998/2-656 E.,1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 1.5.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları). Somut olayda, davalı kadın boşanma davası sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmış, boşanmadan sonra sigortalı olarak çalışmaya başlamış, asgari ücret seviyesinde gelire kavuşmuştur. Aldığı nafaka ve gelirinin toplamı davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde de değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır....

              Bozmadan önce verilen hüküm yalnızca davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmiş olduğundan, hüküm altına alman yoksulluk nafakası miktarı yönünden davalı-karşı davacı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Mahkemece, davalı-karşı davacı erkek yararına oluşmuş bulunan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin bozmadan önce hüküm altına alınan yoksulluk nafakası miktarı aşılmak suretiyle davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı-karşı davacı erkeğin karar düzeltme isteğinin kısmen kabulüne, Dairemizin yoksulluk nafakasına yönelik onama kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                Bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin sadece "Kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kendisinin reddedilen tazminat taleplerine" yönelik katılma yoluyla istinaf talebi esastan incelenmiş, yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin ise katılma yoluyla istinaf talebinin asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı olduğu, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinde bulunmadığı, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik olarak katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin usulden reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Maddî olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (HMK m.33)....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesinde; 2012 yılında davalı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının sigortalı olarak çalıştığını, gelir elde ettiğini, kendisinin ise malülen emekli olduğunu gelirinin düştüğünü belirterek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu