"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili ; tarafların Kadıköy 5. Aile Mahkemesi'nin 2005/329 Esas , 2007/551 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ilamıyla davalı lehine aylık 1.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının çok zengin bir ailenin kızı olduğunu,boşanma kararı sonrasında çalışmaya başladığını ve halen de çalıştığını, davacının ise düzenli bir işi bulunmadığını , nafakayı ödeyemediğini iddia ederek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....
Mahkemece; davacının yoksulluk nafakasının azaltılması ve kaldırılması davasının reddine, davacının iştirak nafakasının azaltılması davasının kısmen kabulü ile; daha önceden müşterek çocuk için takdir edilen 450,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 250,00 TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir....
Buna göre, mahkemece; nafaka yükümlüsü davacı tarafından, nafaka alacaklısı olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabul edilmesi nedeniyle, reddedilen kısım yönünden vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre paylaştırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre; 1- 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince davalının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına ilişkin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İlk derece mahkeme kararının bu yönden DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, 2/1)Davacının yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı lehine İzmir 9....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2015 NUMARASI : 2014/407-2015/49 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması-iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-karşı davacı S.. Ş.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı karşı davalı vekili, dava dilekçesinde; davalının 13.01.2014 tarihinden itibaren sigortalı işe başladığını, bu tarihten itibaren yoksulluk nafakasının kaldırılmasını ve ödemiş olduğu nafakaların iadesini talep ve dava etmiştir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2005 tarih ve 2005/3- 169 Esas 2005/235 Karar sayılı kararı ile nafaka davalarında temyiz ve karar düzeltmede yıllık nafaka miktarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Somut olayda; iştirak nafakasının kaldırılması davası kapsamında red kararına konu yıllık nafaka miktarı toplamı (200,00 TLx12) olan 2.400,00 TL ve yoksulluk nafakasının kaldırılması davası kapsamında red kararına konu yıllık nafaka miktarı toplamı (300,00 TLx12) olan 3.600,00 TL, 5.880,00 TL'nin altında olduğundan, hüküm davacı yönünden kesin niteliktedir. Öte yandan, iştirak nafakasının kaldırılması davası kapsamında kabul kararına konu yıllık nafaka miktarı (200,00 TLx12) olan 2.400,00 TL de 5.880,00 TL'nin altında olduğundan, hüküm davalı yönünden de kesin niteliktedir. Açıklanan gerekçe ile, hükmün her iki taraf yönünden kesin nitelikli olması nedeniyle, tarafların istinaf kanun yoluna başvurma talebinin usulden reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 01.02.2002 tarihli kararının 1. maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.05.2007...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm yoksulluk nafakasının kaldırılmasına ilişkin olup, ...Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi ...3 Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ...3 Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2011 (Pzt.)...
olduğunu, davalının Antalya merkezde iki adet arsası bulunduğunu, yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmayan davalıya yıllardır yoksulluk nafakası ödediğini, davacının ise aylık 800,00 TL emekli maaşı aldığını belirterek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; yoksulluk nafakasının boşanma protokolü ile gerçekleştiğini, davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davalının çalışmadığını, başka bir kişiyle ilişkisinin olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; tarafların tespit edilen ekonomik sosyal durumları ve toplanan tüm deliller göz önüne alındığında dosyada davalı lehine daha önceden hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını veya indirilmesini gerektirir şartların oluştuğu hususunun sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi istemine ilişkindir....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da indirilmesi şartları oluşmadığından asıl davada yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararının doğru olduğu anlaşıldığından davacı-davalı erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....