Mahkemece davalı- davacı kadın yararına toptan ödeme şeklinde 25.200-TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 176. maddesinin birinci fıkrasında, yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebileceği öngörülmüştür. Yoksulluk nafakasının toptan ya da irat biçiminde ödenebilmesine karar verilebilmesi için, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile ödeme gücü ve isteklerinin göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır. Yasal olarak yoksulluk nafakasının, toptan veya durumun gereklerine göre aylık irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir (TMK. m. 176/1) ise de; somut olayda nafaka yükümlüsünün, çalışması karşılığı kazancını "aylık" olarak elde ettiği, başkaca mal varlığı ve servetinin bulunmadığı görülmektedir. Toptan ödeme, ödenecek miktar dikkate alındığında, davacının ekonomik durumuna uygun değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, boşanma davası ile hüküm altına alınan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, davacı için hükmedilen 300 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye, müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının 250 TL'den 500 TL'ye çıkartılmasını istemiştir. Davalı, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu ve bu miktarı ödeyecek ekonomik gücü olmadığı belirterek davanın reddini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacı lehine aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan tahsiline, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vasi; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bunun mümkün olmaması halinde indirilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. BOZMA ÖNCESİ İSTİNAF KARARI: Dairemizce yapılan yargılama sonunda; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının 3. bendinin kaldırılmasına, davacı kadının yoksulluk nafakasının reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı temyiz kanun yoluna başvurmuş, Yargıtay 2....
Mahkemece; davalı lehine boşanma neticesinde hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocukların bakım iaşe giderleri,eğitim giderleri dikkate alındığında müşterek çocuklar için bağlanan iştirak nafakalarının azaltılmasına yönelik talebin reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması, iştirak nafakasının azaltılması talebine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; davalının yoksulluk durumunun ortadan kalkıp kalkmadığı noktasında toplanmaktadır. ./.. -2- Kural olarak, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m. 176/4) İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
şerTL yoksulluk ve iştirak nafakasının erkekten alınarak, kadına ödenmesine karar verildiği, davacı-davalı erkek tarafından; ekonomik durumundaki bozulma ve kadının çalışmaya başlaması nedeni ile kadına ödenmekte olan yoksulluk nafakasının kaldırılması uygun görülmediği takdirde aylık 500,00.TL'ye indirilmesi, davalı-davacı kadın tarafından Mersin 4. Aile Mahkemesinin 2020/220- 519 E.K. Sayılı birleşen dava ile de; takdir edilen yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının yetersiz olduğu gerekçesi ile aylık 4.000,00.'erTL yoksulluk ve iştirak nafakasına çıkarılmasına, gelecek yıllar için ÜFE oranında artış uygulanmasının talep ve dava edildiği, her iki tarafçada açılan karşı davaların reddine karar verilmesinin talep ediliği, İlk Derece Mahkemesince; davacı-davalı erkeğin yoksulluk nafakasının kaldırılması/indirilmesi davasının reddine, davalı-davacı kadının da; yoksulluk ve iştirak nafakası artırım davasının kısmen kabulü ile ödenmekte olan aylık 1.750,00.'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2015 NUMARASI : 2014/1668-2015/117 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı müşterek çocuk Şeyma'nın 18 yaşını ikmal ettiğini belirterek, iştirak nafakasının kaldırılmasını, diğer davacı Meral için ise 2005 yılında 240TL olarak artırılan yoksulluk nafakasının yıllar içinde artışla 400TL olarak ödendiğini, davalının, diğer davacı Şeyma'ya ödediği iştirak nafakası dahil her ay 720TL ödeyebilecek ekonomik gücü olduğunu belirterek, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 700TL olarak artırımını istemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2015 NUMARASI : 2014/141-2015/110 Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, dava dilekçesi ile; ortak çocuk için ödenen 150.00.TL iştirak nafakası ile davacı için ödenen 200.00.TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek; iştirak nafakasının 400.00.TL'ye, yoksulluk nafakasının 500.00.TL'ye yükseltilmesine, artış oranı belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması, kadının karşı davası ise İştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince erkeğin asıl davasının reddine kadının karşı davasının kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının aylık 150 TL, iştirak nafakasının ise aylık 200 TL artırımına karar verilmiş, karar davacı davalı erkek tarafından hem asıl davanın reddine hem de karşı davanın kabulüne yönelik olarak istinaf edilmiştir. HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için miktar itibariyle kararın kesin nitelikte olmaması gerekir....
"İçtihat Metni"Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının artırılması ve birleşen davada iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, davacı lehine 100 TL yoksulluk nafakasına ve velayeti davacıya bırakılan müşterek çocuk için 100 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun masraflarının arttığını, nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, asıl davada yoksulluk nafakasının 300 TL’ye ve birleşen davada iştirak nafakasının 300 TL’ye çıkarılmasını talep etmiştir....
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının, davalıya halen 340 TL. yoksulluk nafakası ödediğini, ancak davalının dolgun bir maaşla çalışmaya başladığını ,böylelikle de yoksulluk durumunun ortadan kalktığını beyan ederek, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karara verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davalının elde ettiği gelirin ülke koşullarına göre davalıyı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olduğu gerekçesi ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. 4721 Sayılı Yasanın 176/3.maddesine göre, " irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi yada taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden ...; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararı ile kaldırılır....