Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-karşı davalı kadın yararına bir defaya mahsus olmak üzere toptan hükmedilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabulü ile, Konya 3.Aile Mahkemesinin 2014/403 Esas, 2014/634 karar sayılı ilamı ile davacı kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200,00 TL arttırılarak aylık 450,00 TL’ye yükseltilmesine, hükmedilen nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından artış miktarına ve lehe hükmedilen ücret-i vekaletin noksan belirlenmesine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının arttırımı davasıdır....
Yoksulluk nafakası, bir bakıma evlilik birliği devam ettiği sürece söz konusu olan karşılıklı bakım ve geçindirme ödevinin devam ettirilmesi anlamını taşımaktadır (Akıntürk T./Ateş D: Türk Medeni Hukuku, Aile Hukuku, İkinci Cilt, Ocak 2019, s. 302). TMK'nın “Tazminat ve nafakanın ödenmesi” başlıklı 176. maddesi ise; “Maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevi tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez. İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı ve toplu olarak hükmedilmesi yönünden, davalı erkek tarafından ise kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin "Kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir....
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraflarca belirtilen sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan istinaf incelemesi neticesinde Dairemizce verilen 16/03/2022 tarih, 2020/906 Esas, 2022/509 Karar sayılı ilâmı, davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yararına hükmedilen tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarı ile yoksulluk nafakasına toptan hükmedilmesi yönünden temyiz edilmekle; yapılan temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 2....
Davalı-davacı kadın vekili ise; Hükmedilen 75 TL arttırımın yetersiz olduğunu, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle erkek lehine ücreti vekalete hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp, yoksulluk ve iştirak nafakasının 500'er TL'ye yükseltilmesine ve hükmedilecek nafakalara talep tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde 100 TL'ye indirilmesi isteminden ibarettir. Karşı dava, 200 TL olarak belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesi talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakalarının arttırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, ödenen 175,00 TL iştirak nafakası ile 175,00 TL yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını ileri sürerek, nafakaların her birinin 500.00.- 'er TL' ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir....
Tarafların evli kaldığı süre, kadının henüz gelir elde etmese de bir mesleğinin bulunması ve hakkaniyet ilkesi birlikte gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince yoksulluk nafakasının toptan takdirinde isabetsizlik bulunmasa da; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakası miktarı azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2015 NUMARASI : 2013/507-2015/256 Taraflar arasındaki nafakanın kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının Aksaray Aile Mahkemesinin 19.08.2005 tarih, 2005/912 Esas ve 2005/949 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, Mahkemece davalı lehine aylık 400 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının fahiş olup, müvekkilini ekonomik açıdan sıkıntıya soktuğunu, müvekkilinin bu nafakayı ödeyemediğini, bu sebeple icra takibine maruz kaldığı ayrıca nafakanın takdir edildiği tarihte davalının çalışmadığını ancak aradan geçen sürede davalının çalışmaya başladığını belirterek, varolan yoksulluk nafakasının hakkaniyet ölçüleri, tarafların...
un ise reşit olmayıp anılan mahkeme ilamı ile velayetinin anneye verildiğini, müşterek çocuk için her ay 200,00 TL iştirak nafakasına, davacı için ise her ay 600,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davacı müvekkilinin bir mesleğinin olmadığını, müşterek çocuk ... için ödenen iştirak nafakasının arttırılarak her ay 300,00 TL, davacı müvekkili için ödenmesi gereken yoksulluk nafakasının arttırılarak her ay için 1200,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı tarafından, davacının ekonomik durumunun daha iyi olduğu ve müşterek çocuk Melih'in, boşanma kararından sonra kendisinin yanında kaldığı ileri sürülerek her iki davacı yönünden de nafakanın artırımı isteminin reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur....