WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile Pınarbaşı Asliye Hukuk Mahkemesi (aile mahkemesi sıfatı ile)'nin 2009/239 esas, 2012/81 karar sayılı ve 12/04/2012 tarihli kararı ile davacı kadın için aylık 200 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakasının (tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) dava tarihinden itibaren aylık 300 TL arttırılmasına, toplamda davacı kadın için aylık 500 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen yoksulluk nafakasının her yıl TÜİK tarafından açıklanan TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; lehine hükmedilen nafaka miktarının az olduğunu belirterek yerel mahkeme kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; davacı adına hükmedilen yoksulluk nafakasının artırılması istemiyle açılmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması- iştirak nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı/karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 4.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla...

    O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının talebinin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacının istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak davacının davasının kısmen kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 215,00 TL artırılarak aylık 365,00 TL 'ye çıkarılmasına, artırılan nafakanın kararın kesinleşmesini takip eden yıllarda kendiliğinden ÜFE oranında artırılmasına karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Asıl dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması; karşı dava ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. ./.. -2- HMK'nın 297/2 maddesi uyarınca; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmü kanunda yer almaktadır. Somut olayda; davacı kadının açtığı yoksulluk nafakasının artırımı davası üzerine, davalı süresi içinde karşılık dava açmıştır (HUMK madde 195-203 ). Asıl ve karşılık dava müstakil dava mahiyetinde olup mahkemece asıl ve karşılık dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmak gerekirken, yazılı şekilde karşı dava hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir....

      in yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, müşterek çocuk yararına takdir edilen aylık 200,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere 300,00 TL artırılarak aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, davalı/karşı davacı tarafından açılan davanın kabulüne, davacı/karşı davalı ... yararına takdir edilen aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının karşı dava tarihi olan 27/10/2015 tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı/karşı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı/karşı davalı ...'in asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davacı/karşı davalı ...'...

        için aylık 200 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL artırılarak 300'TL'ye yükseltilmesi ile yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dava davacısı tarafından tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-birleşen dava davacısının yoksulluk nafakasının artırımına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalı-birleşen dava davacısının,yoksulluk nafakasının kaldırılmasına yönelik temyiz itirazları yönünden, TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Müteakip 176/4.maddesine göre ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”....

          Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacı için takdir aylık 200,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 100,00 TL artırılarak, aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, müşterek çocuk için takdir edilen aylık 150,00TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 100,00 TL artırılarak, aylık 250,00 TL iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir. 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına veya azaltılmasına karar verilebilir....

            Somut olayda mahkemece, yoksulluk nafakasının hangi tarihten itibaren artırıldığı belirlenmemiştir. 28.11.1956 tarih ve 15/E- 15/K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder. Buna göre, yoksulluk nafakasının artırılmasına dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekirken bu tarihin belirsiz bırakılması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır....

              yoksulluk nafakasına yönelik verilen kararlarda bir isabetsizlik bulunmamakta olup, davalı- karşı davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile yoksulluk nafakasının kaldırılması ve yoksulluk nafakasının artırılması isteminin reddine ilişkin verilen hükmün onanmasına..." ve "... İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; takip dosyasının getirtilerek, ödemeler varsa bu ödemelerin incelenmesi, kısıtlının üzerine kayıtlı gelir getiren taşınır veya taşınmaz mal varlığı ile mevduat hesabının bulunup bulunmadığının ilgili kurum veya kuruluşlardan sorularak, nafaka yükümlüsü davacı-karşı davalı hakkında yeniden sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılması; bundan sonra, iştirak nafakası hakkında, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği... " gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....

                Somut olayda ise; davacının, mevcut 300,00 TL yoksulluk nafakasının takdir edildiği 28/10/2010 tarihi ile, bu artırım davası tarihi arasında, üç yıldan fazla bir süre geçmiş olup; bu süre içerisinde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları doğal olarak değiştiği gibi, davacının ihtiyaçları da artmış, paranın da en azından enflasyon oranında değer kaybına uğramış olduğu da bir gerçektir. Açıklanan nedenlerle ve Yargıtay'ın Yerleşik Uygulamaları da nazara alındığında; yoksulluk nafakasının en azından TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle, taraflar arasındaki bozulan dengenin yeniden sağlanması gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile, artırım talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu