WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kadının dava dilekçesinde yer alan "2.700,00 TL ile geçinmem mümkün değil" beyanı ile davalı erkeğin cevap dilekçesi davacı kadına tebliğ edilmeden önce davacı kadın vekilinin müvekkili yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası talep ettiği 02.12.2020 havale tarihli dilekçe birlikte değerlendirildiğinde davacı kadın tarafından süresi içinde ve usulüne uygun şekilde yoksulluk nafakası talebinin bulunduğunun kabulü gerekir. O halde Mahkemece, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin de olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olması doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. 3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk ... ... yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır....

    Dava dosyası incelendiğinde davacı kadının dava dilekçesinde yoksulluk nafakasına ilişkin talebinin bulunmadığı, davacı kadın vekili tarafından 14.01.2022 tarihli davanın esası hakkındaki beyan dilekçesinde, yoksulluk nafakası talebinde bulunulduğu, söz konusu 14.01.2022 tarihli dilekçenin ıslah dilekçesi mahiyetinde olmadığı anlaşılmakla, davalının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesinin yoksulluk nafakasına ilişkin hükmünün kaldırılarak, davacının yoksulluk nafakasına ilişkin usulüne uygun bir talebi bulunmadığından, yoksulluk nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davalının yoksulluk nafakası dışındaki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile; Gaziantep 2....

    Temyiz Sebepleri 1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamında boşanma, velâyet ve iştirak nafakası kesinleşmiş olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi kararında bu hususların yer almamasının hatalı olduğunu, hüküm tarihinde güncel avukatlık ücreti takdir edilmediğini, nafaka ve maddî tazminat miktarının düşük olduğunu, ileri sürerek yoksulluk nafakası ve maddî tazminatın miktarı, vekâlet ücreti ve kesinleşen konularda hüküm kurulmaması yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince erkek aleyhine yüklenilen kusurların hatalı olduğunu, erkek aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasının hatalı olduğunu ve miktarların fahiş olduğunu belirterek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

      Mahkemece bozmaya uyulmuş, davacı kadın, bozma sonrası yapılan yargılama sırasında 15.10.2015 tarihli dilekçe ile yoksulluk nafakası talebinden feragat ettiğini bildirmiş ve sonraki celsede duruşmaya katılmadığı gibi mazeret de bildirmemiştir. Davalı erkek ise duruşmayı takip etmeyeceğini beyan etmiştir. Mahkemece, davacının yoksulluk nafakası talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı davasını takip etmediğine, davalı da takip etmeyeceğini bildirdiğine göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi, süresi içerisinde yenilenmemesi durumunda ise Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, davaya devamla yazılı şekilde feragat nedeni ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

        Davacı kadın ilk defa tahkikat aşamasında 14.1.2015 tarihli dilekçe ile yoksulluk nafakası isteğinde bulunmuştur. Davacının, ilk defa tahkikat aşamasında ileri sürülen yoksulluk nafakası isteği, talep sonucunun genişletilmesi niteliğindedir. Bu durumda ıslah da söz konusu olmadığına göre, davacı kadının yoksulluk nafakası talebi artık incelenemez. Açıklanan nedenlerle, mahkemece yoksulluk nafakası talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.06.2016 (Prş.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, boşanma davası ve fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın, boşanma davasına verdiği cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmamış, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebini ilk kez 13.02.2014 tarihli ikinci cevap dilekçesinde istemiş ise de; davacı-davalı erkek süresi içerisinde cevaba cevap dilekçesi vermemiştir....

            Boşanmada daha ağır kusurlu olmadığı da gerçekleştiğine göre, Türk Medeni Kanununun 175. maddesi gereğince yararına diğer tarafın mali gücü oranında uygun miktarda yoksulluk nafakası tayini gerekirken, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.01.2016 (Çrş.)...

              Davalı-davacı kadının elde ettiği gelirin miktarı karar tarihi itibariyle tekrar araştırılıp, asgari ücret düzeyindeki gelirin yoksulluk nafakası almaya engel teşkil etmeyeceği (YHGK 2009/3-165-186) ve davacı-davalı erkeğin asgari ücretin üzerinde gelirinin olduğu hususlarının birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yoksulluk nafakası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.12.2020 (Çar.)...

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından davanın kabulü, kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, aleyhine hükmedilen yoksulluk ile iştirak nafakası ve tazminatlar yönünden; davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- İlk derece mahkemesince verilen hüküm yalnızca davalı erkek tarafından istinaf edilmiş olup davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiş olduğundan davacı kadının; kusur belirlemesi, yoksulluk ve iştirak nafakası ile tazminatların miktarlarına yönelik katılma yoluyla temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun...

                  İlk kararda davacı kadın yararına hükmedilen aylık 200 TL yoksulluk nafakası, 15.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminat davacı kadın tarafından temyiz edilmeyerek, bu miktar yönünden davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı olacak şekilde davalı erkek aleyhine aylık 350 TL yoksulluk nafakası, 20.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalı erkek lehine BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.01.2020 (Pzt.)...

                    UYAP Entegrasyonu