WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2019/250 Esas, 2020/1374 Karar sayılı ilamı ile davalı kadının süresinde ve usulüne uygun yoksulluk nafakası isteği bulunmadığından, yoksulluk nafakası talebi hususunda red kararı verilmesinin yerinde olmadığı, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğine karar verildiğini, karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, Yargıtay 2....

Hukuk Dairesi'nin 2019/250 Esas, 2020/1374 Karar sayılı ilamı ile davalı kadının süresinde ve usulüne uygun yoksulluk nafakası isteği bulunmadığından, yoksulluk nafakası talebi hususunda red kararı verilmesinin yerinde olmadığı, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğine karar verildiğini, karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, Yargıtay 2....

Anılan karar, davalı- karşı davacı kadın tarafından davacı- karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasına toptan şeklinde hükmedilmesi, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi yönünden istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesince; davalı- karşı davacı kadının yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf itirazının kabulüyle kadın yararına aylık 450 yoksulluk nafakasına, kadının diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 10.02.2022 tarihli ilamıyla karar kusur, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının toptan ödenmesine hükmolunması yönünden bozulmuştur. Bölge adliye mahkemesince yoksulluk nafakası yönünden kadın lehine 13.000 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm davalı- karşı davacı kadın tarafından yukarıda belirtilen şekilde temyiz edilmiştir....

    derdestlik nedeniyle, yoksulluk nafakası ve maddi tazminatın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkeğin çalışmadığı, herhangi bir malvarlığının da bulunmadığı, 2022 sayılı yasa gereğince üç ayda bir 891 TL. özürlü maaşı aldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, kendisi yoksul olan kişi yoksulluk nafakasıyla yükümlü tutulamaz. Bu husus gözetilmeden, davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına (TMK.md.175) hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece alınan 25/08/2020 tarihli kök bilirkişi raporunda özetle; 01/05/2018 tarihinden icra takibinin yapıldığı tarih olan 12/09/2019 tarihine kadar talep edilmesi gereken yoksulluk nafakası miktarının 70.000,00 EURO olduğu, ancak icra takibi, icra emri ile talep edilen yoksulluk nafakası miktarının 66.000,00- Euro olduğu, icra takibi- icra emri ile talep edilen 66.000,00 EURO yoksulluk nafakasının işlemiş faizinin hesaplanabilmesi için talep edilen nafaka miktarının hangi aylara ait olduğu- hangi ay için ne kadar yoksulluk nafakası talep edildiğinin alacaklısına açıklattırılması gerektiği, işlemiş faiz için devlet bankalarının takip konusu yabancı paraya (euro) fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının celp edilmesi gerektiği yönünde kanaat bildirilmiştir....

      nafakası ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

      Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurların ağırlığı ve hakaniyet ilkesi çerçevesinde kadın yararına maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı-davalı kadının tedbir nafakası davasında kadın yararına 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmişken erkeğin açmış olduğu boşanma davasında kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilerek yoksulluk nafakası yönünden her iki davada kurulan hükümler arasında çelişki yaratılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 31.05.2018 (Per.)...

        Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuklar lehine tedbir nafakası takdiri doğru miktarları ise makuldür. Bu itibarla erkeğin tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmiş ise de tam kusurlu olan kadın açısından yoksulluk nafakası koşullarının kusur unsuru itibariyle oluşmadığı, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu değerlendirilip, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelen istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın ve ortak çocuklar lehine tedbir nafakası takdiri doğru miktarları ise makuldür. Bu itibarla erkeğin tedbir nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmiş ise de tam kusurlu olan kadın açısından yoksulluk nafakası koşullarının kusur unsuru itibariyle oluşmadığı, kadına yoksulluk nafakası takdir edilmesinin hatalı olduğu değerlendirilip, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin iştirak nafakasına yönelen istinafı reddedilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu