"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tanıma davasında istenilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevi tazminat istekleri, boşanmanın eki niteliğinde bulunmadığından harca tabidir. Davalının tedbir, yoksulluk nafakası ve manevi tazminata ilişkin usulen harcı ödenerek açılmış karşı veya birleşen davası bulunmadığı dikkate alınmadan yazılı şekilde tedbir, yoksulluk nafakası ve manevi taminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
Bu halde davacı kadın eşin kendi yararına takdir edilen tazminatlar ve nafakalardan da feragat ettiği gözetilerek feragat hususunda bir karar verilmek üzere hükmün davacı eş yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple davacı kadın eş yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.07.2015 (Cuma) -...
Davacı erkek 26.2.2015 tarihli dilekçe ile davalı kadın 24.12.2014 tarihli dilekçe ile tahkikat aşamasında yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Mahkemece tarafların yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.06.2017 (Çrş.)...
Dairemizce; tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle kadın lehine maddi tazminat verilemeyeceği gerekçesiyle karar bozulmuş, mahalli mahkemece bozma ilamına uyulmakla; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ödenmesine ve davacı kadının maddi ve manevi tazminat talebi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma sonrası verilen kararda kesinleşen tarafların boşanma davalarının kabulü, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, kadının manevi tazminat talebinin reddi hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değildir. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
K.sayılı dosyası incelendiğinde; mahkemece, davalı lehine 175 TL yoksulluk, müşterek çocuk lehine 75 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, hükmün davalı ... vekili tarafından temyiz edildiği, ... ....HD'nin 07.04.2011 tarih 2010/5305 E-2011/6129 K sayılı ilamı ile davacının tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden feragat etmesi hususu gözetilmeden davacı yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile hükmün bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulduğu ve davacı kadın lehine yoksulluk nafakası talebinin reddedildiği, hükmün bu yönden ....02.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı her ne kadar yoksulluk nafakasının arttırımını talep etmiş ise de dava tarihi (06.08.2012) itibariyle daha evvel verilmiş bir nafaka hükmü yoktur. Ancak HMK'nun 33.maddesi gereğince, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir....
Kadın için tedbir-yoksulluk nafakası verilmesi açısından: Kadın lehine tedbir nafakası takdirinde bir hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşıldığından erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesinde sadece tedbir nafakası talebinin bulunduğu, yoksulluk nafakası talebinin bulunmadığı, dilekçeler aşamasında davacının böyle bir talebi bulunmamasına rağmen kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi hatalı olmakla, yoksulluk nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden erkek vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillere göre, davacı kadının çalıştığı, düzenli gelirinin bulunduğu, tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Türk Medeni Kanununun 175. madde koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez. O halde, davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.01.2018 (Pzt.) .......
olduğu ve yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği, tarafların istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince de esastan ret kararı verilmiş ise de; gelen SGK dökümlerine göre kadının sigortalı olarak dört ... çalıştığı, 25.10.2021 tarihinde işten ayrıldığı, kadının duruşmada alınan beyanında yaz döneminde geçici olarak otelde çalışmak zorunda kaldığını belirttiği, ikinci kez alınan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında ise kadının yine çalışmadığının belirtildiği, hal böyle olunca, tarafların ekonomik ve sosyal durumu yeniden araştırılarak, kadının sürekli ve yeterli gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığı tespit edilerek, boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmediği araştırılarak yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesinin ... görülmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası...
Taraf vekilleri 15.04.2024 tarihli dilekçelerinde ise davacı tarafın asıl davadan feragat ettiğini, davalı tarafın karşı davadan feragat ettiğini, asıl davada ve karşı davada vekâlet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan ettikleri, sonrasında kadın vekilinin sunduğu 17.04.2024 tarihli dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesi kararı ile davalı-karşı davacı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; öncelikle yoksulluk nafakası taleplerinden feragat ettiklerini, ayrıca temyiz taleplerinden feragat ettiklerini, davacı-karşı davalı yanın da temyiz talebinden feragat ettiği gözetilerek öncelikle mümkünse yoksulluk nafakasına ilişkin feragat beyanları doğrultusunda İlk Derece Mahkemesi kararındaki yoksulluk nafakasına ilişkin fıkranın çıkartılarak yerine "davalı-karşı davacının yoksulluk nafakası talebinden feragati nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine" şeklinde yazılmak suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına, aksi halde hükmün sadece yoksulluk nafakası yönünden...
davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- İlk derece mahkemesince kadının yoksulluk nafakası talebi kabul edilerek aylık 400 TL yoksulluk nafakasına hükmolunmuş, bölge adliye mahkemesince ise kadının çalıştığı ve kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek düzenli ve sürekli gelir elde ettiği gerekçesi ile kadın yararına yoksulluk nafakası takdirinin doğru olmadığı belirtilerek bu konudaki erkeğin istinaf kanun yolu incelemesi talebinin kabulü ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....