Yoksulluk nafakası, nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda taraflar, 15.02.2012 tarihli ilamla boşanmış ve davacı yararına aylık 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, eldeki artırım davası 09.04.2015 tarihinde, boşanmadan üç yıl sonra açılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu nafakanın az miktarda artırılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 300 TL yoksulluk nafakasının 500 TL'ye çıkarılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının arttırılması talebidir. Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Buna göre; nafakanın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu bağlamda; nafaka alacaklısının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili ile davalının ... ....Asliye ... Mahkemesi'nin ....01.2011 kesinleşme şerhli boşanma davası ile boşandıklarını, müvekkili lehine 40.000.000 TL (eski TL) yoksulluk nafakası hükmedildiğini, 40 TL nafakanın müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını belirterek nafakanın, 400 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, artırılması talep olunan nafakaya on yıl önce hükmedilmediğini, davacı lehine ilk olarak 210,00 TL nafaka takdir edildiğini, 30.03.2012 tarihli ilamla nafakanın 400,00 TL'ye çıkarıldığını, diğer taraftan müvekkilinin boşanırken davacıya ev verdiğini, davacının bu evden kira geliri elde ettiğini, müvekkilinin, emekli olduğunu, yeniden evlendiğini, talep olunan nafakayı ödeyecek ekonomik gücünün bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, aylık 600,00 TL nafakanın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz etmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. Kural olarak tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir....
Mahkemece yapılması gereken iş; en son yoksulluk nafakasının artırıldığı 2008 yılından dava tarihine kadar geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve hakkaniyet ilkesi ile ÜFE endeks artış oranları gözetilerek, dava dilekçesindeki talebin de 160,00 TL nafakanın artırılması yönünde olduğu nazara alınmak sureti ile , en son belirlenen 160,00 TL yoksulluk nafakasında artış yapılması olmalı iken, yanılgılı değerlendirme sonucu yoksulluk nafakası miktarı 425,00 TL kabul edilerek, bu miktar üzerinden artışa karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş olup, bu husus bozmayı gerekirmiştir....
Hal böyle olunca mahkemece, Ankara 1.Aile Mahkemesi'nin 2009/1285 E-2010/659 K sayılı nafaka artırım davasının dava tarihi olan 28.09.2009 tarihinden iş bu davanın açıldığı 16.10.2012 tarihine kadar geçen süre ve yoksulluk nafakasının niteliği gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; tarafların Çaycuma 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/552 Esas- 2010 /613 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu karar ile davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasının hükme bağlandığını, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını bu nedenle yoksulluk nafakasının 1000,00 TL' ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....
O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, yoksulluk nafakasının....’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu nafakanın az miktarda artırılması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. 2- Kabule göre de, taraflar boşanmış olup davacı kadın için arttırılması talep edilen nafaka, mahiyeti itibariyle yoksulluk nafakası niteliğindedir. Buna göre, mahkemece; davacı için hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesi ile; davacı için ödenen aylık 150.00.- TL yoksulluk nafakasının yetersiz olduğunu ileri sürerek 1.000.00.-TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının aylık 450.00.-TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir....
İlk derece mahkemesince; davacının yoksulluk nafakasının artırılması talebi yönünden açılan davasının reddine, davacının iştirak nafakasının artırılması talebi yönünden açılan davanın kabulü ile müşterek çocuk yararına hükmedilen aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, nafakanın çocuğun reşit olacağı tarihe kadar devamına, nafakanın karar kesinleştikten sonra TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırılarak devamına hükmedilmiştir. Davacı kadın; reddedilen yoksulluk nafakasının artırılması talebine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1....