Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Dosya kapsamından; tarafların 13/03/2013 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, boşanma kararı ile birlikte davacı lehine 300 TL yoksulluk nafakasına karar verildiği, bu davanın açıldığı tarih itibariyle aradan yaklaşık iki yıllık süre geçtiği, davacının gelirinin bulunmadığı, davalının ise esnaf olup, ayrıca aylık 1024 TL emekli maaş aldığı anlaşılmaktadır....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında 27.05.2013 tarihinde kesinleşen boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olmamıştır. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın ...’in yayınladığı... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile olması gerekenden yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda; tarafların, 2012 yılında kesinleşen karar ile boşandıkları; boşanma kararı ile birlikte davacı lehine aylık 50,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği; eldeki davanın 09/04/2014 tarihinde açıldığı, davacının ev hanımı olduğu, geçimini ailesinin sağladığı; davalının ise, sanayide lastik işi yaptığı, aylık 2.500.- ile 3.000.00.- TL arası kazandığı, 400.00.- TL kira ödediği,kamyoneti olduğu,yeniden evlendiği anlaşılmaktadır. Mahkemece; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacı yararına yüksek yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiş olup, bu konu bozmayı gerektirmiştir....
Dava dilekçesinde; tarafların 1998 yılında boşandıkları, davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının 29.5.2008 tarihli kararla 300 YTL'ye çıkarıldığı, ancak davalının bir süredir Sosyal Güvenlik Kurumundan maaş almaya başladığı ve yoksulluğunun kalmadığı ileri sürülerek nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece; tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, kararlaştırdıkları protokol uyarınca nafakaya hükmedildiği, davacının kendi iradesinin fesada uğradığını da beyan etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 176/3. maddesi uyarınca; tarafların mali durumunun değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde yoksulluk nafakasının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, nafakanın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir....
Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olmadığından, yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 01/04/2014 NUMARASI : 2012/515-2014/213 Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve artırılması davasının yapılan yargılama sonunda yerel mahkemece verilen hüküm davacı-birleşen dosya davalısı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının 175.00 TL yoksulluk nafakası ödediğini, davalının ise çalıştığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiş, davalının açmış olduğu yoksulluk nafakasının 500.00 TL ye yükseltilmesi talebini içeren dava ise bağlantı nedeni ile bu dava ile birleştirilmiş ve yargılama birlikte sürdürülmüştür....
Davalının temyiz itirazına gelince; Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine ilişkindir. TMK'nın 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Bu yasal hüküm gereğince iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, boşanma kararı ile hükmedilen 300 TL yoksulluk nafakasının 600 TL'ye artırılmasını ve her yıl nafakanın endeks oranında artırılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında, miktarın fazla olduğunu, en fazla 400 TL'yi kabul edebileceğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, yoksulluk nafakasının 300 TL'dan 600 TL'ye artırılmasına, her yıl endeks oranında artırılmasına karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Taraflar arasında görülen ve 29.03.2010 tarihinde kesinleşen boşanma ilamında davacı kadın lehine 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş, bu dava ise 22.09.2011 tarihinde açılmıştır. Davada, TMK'nun 176.vd. maddeleri gereğince yoksulluk nafakasının artırılması talep edilmektedir. Davacı kadının ev hanımı olup, babasından 600 TL maaş aldığı, davalının banka şube müdür yardımcısı olup, 2.500 TL aldığı, daha sonra emekli olduğu anlaşılmaktadır....