WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelemesinde; davalı-alacaklının davacı- borçlu hakkında İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi'nden almış olduğu 16/07/2021 günlü ihtiyati haciz kararına dayalı olarak 26/03/2020 tanzim, 30/06/2021 vade tarihli senetten kaynaklanan 150.000,00 TL asıl alacak ve fer'iler de dahil olmak üzere toplam 152.865,23 TL alacağa ilişkin olarak 26/07/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 no'lu ödeme emrinin davacı- borçluya 31/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 30/07/2021tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf, yetki ve imzaya itirazda bulunmuş olup, yargılama aşamasında yetki itirazından feragat ettiğinden imzaya itiraza yönelik inceleme yapılmış ve yapılan yargılama sonucunda da imzaya itirazın kabulü ile davalının tazminat ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmiştir. Dava, İİK 170. maddesine dayalı olarak açılmış imzaya itiraza ilişkindir....

İcra dairesinin 2020/9406 E. sayılı dosyasında takip dayanağı olan senetteki imzaya itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İzmir 13....

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takip borçlusunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine, senedin kabiyo vasfına yönelik şikayet ile imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu bonoda bulunan imzanın davacıya ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini belirterek imzaya İlişkin itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, alacaklının takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulmasına ve %10 para cezasına mahkumiyetine, karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 03/03/2020 gün 2019/1253 E.2020/154 K sayılı kararla; "1- Davacının imzaya itirazının KABULÜ İLE, Bakırköy 6. İcra dairesinin 2019/22019 esas sayılı icra takip dosyasında davacı hakkında başlatılan takibin DURDURULMASINA, 2- Esasa girilmediğinden tazminat talebinin REDDİNE, " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından düzenlenen tensip zaptının 11. Maddesinde HMK nın 114 ve 120....

DAVA KONUSU : İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2020/1322 E .sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında çeke dayalı olarak takip yapıldığını, takip dayanağı çekteki imzaların müvekkile ait olmadığını, takibe konu çekler veya başkaca her hangi bir nedenle alacaklı tarafa borcu da bulunmadığını beyanla, imzaya itirazının kabulü ile takibin iptaline, davalının tazminata mahkum edilmesini istemiştir....

Toplanan delillere ve alacaklının yargılama aşamasında yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep etmemesine göre, borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak, hükme esas alınan raporlarda imzaların borçluya aidiyeti kesin olarak tespit edilemediğinden ve dolayısıyla alacaklının senedi takibe koymada kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğu kesin olarak kanıtlanamadığından, mahkemece davalı alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması isabetsizdir. Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davacının imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına, davalı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ; Mahkemece, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasının “şikayet” niteliğinde olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmasının zorunlu olduğu, (HGK. 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E., 1991/344 K.) borçluya İİK. 54 maddesi uyarınca muhtıra ve ödeme emrinin 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 14/07/2019 tarihinde açıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süresinde olmadığı, imzaya ve borca itirazın davacı vekili tarafından 14/07/2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde görülmediğinden, ödeme emri tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden borca ve imzaya itirazların süre aşımı nedeniyle reddine karar vermiştir....

Somut olayda, ilk derece mahkemesince 25/09/2020 tarihli ara kararda davalıya ayrıntıları açıkça belirtilen masrafı yatırmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği ve kesin süreye uymamanın sonuçlarının açıkça gösterildiği, davalı vekilinin duruşmada hazır olduğu ve ihtar edildiği, davalı tarafından kararda belirtilen miktarın verilen süre içinde yatırılmadığı, kesin süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarının da bildirilmesi nedeniyle kesin sürenin sonuç doğuracağı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Öte yandan İİK'nın 170. maddesi hükmüne göre davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesinin ön koşulu İİK'nın 68/a-4. maddesi uyarınca inceleme yapılmasıdır....

UYAP Entegrasyonu