in hükümden sonra 28.06.2010 tarihinde öldüğünün gözetilerek onama kararının kaldırılması yönündeki itirazı üzerine dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: TÜRK MİLLETİ ADINA Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.04.2012 tarih ve 2007/283599 sayılı itirazı yerinde görülmüş olduğundan Dairemizin 06.03.2012 gün ve 2011/4534 esas, 2012/5092 karar sayılı onama kararı sanık ... yönünden kaldırılarak yeniden yapılan incelemede; UYAP ortamından alınan 08/04/2012 tarihli nüfus kayıt örneğine göre sanığın hükümden sonra 28/06/2010 tarihinde öldüğünün anlaşılması ; Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 30.10.2012...
İtiraz dilekçesinde şirketinin adresinin ... olduğunu, yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğunu belirtmiştir.İcra İflas Kanunu'nun 50.maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” şeklinde belirtilmiştir. HMK'nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir....
in 30.12.2009 tarihinde öldüğünün anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. maddesi uyarınca, DÜŞMESİNE, 28.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu durumda, yetki itirazı ilk itirazlardan olmadığından, taraflar yargılama bitinceye kadar yetki itirazında bulunabileceği gibi, mahkeme de yargılamanın her aşamasında kendiliğinden yetkisizlik kararı verebilir. Somut olayda, davacı sendika tarafından, sendika aidat alacaklarının tahsili için Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2012/16135 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve takip borçlusu Beycuma Belediyesi tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takip durmuştur. İtirazın iptali davalarında, yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda yetkili icra dairesi davalının yerleşim yerinde bulunan icra dairesidir. İtirazın iptali davalarında, yetkili icra dairesinde takip yapılması, dava şartıdır....
İcra Müdürlüğünün 2019/2544 Esas sayılı dosyasında yapılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlunun, yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının yetkiye itirazı kabul etmesi üzerine Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2019/3345 Esas sayılı dosyası ile takibe devam edildiği, ancak fiziki ve Uyap'a kayıtlı icra takip dosyasının incelenmesinde ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğine dair tebligat parçasına rastlanmadığı gibi icra müdürlüğünün 22/11/2021 tarihli yazısına göre Ankara 26....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, her ne kadar yetki itirazı ilk aşamada reddedilmişse de, dosya kapsamında yapılan inceleme ve alınan rapor ile davcı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu hususunun davacı tarafça ispatlanamadığı, davalının cevap dilekçesi sunmamış olması hususu dikkate alınarak davalı davayı inkar etmiş sayıldığı, dolayısıyla ticari ilişkiyi kabule dair herhangi bir beyan bulunmadığından bu hususun da inkar kapsamında olduğu kanaatine ulaşıldığı, bu durumda taraflar arasında hukuki ilişkinin niza konusu olması nedeniyle yetkiye ilişkin Türk Borçlar Kanunu 89....
nin yetkisine itirazı haklı bulunmuştur. Bu halde itirazın iptali davasının şartlarından biri olan yetkili yerde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından davalının yetki itirazı yerinde görülmüştür. Bu halde itirazın iptali davasının şartlarından biri olan yetkili yerde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından davalının yetki itirazı yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle; davaya konu icra takibinde, takip tarihi itibariyle ... yetkisiz olduğu, takipte yetkili icra müdürlüğünün davalı borçluların itiraz dilekçesinde bildirmiş olduğu ... olduğu anlaşıldığından davanın, dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ise, davanın kesin yetkiye tabi olmadığı, tarafların yetki itirazı olmadan yetkisizlik kararı verilemeyeceğini belirterek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 11/6/2013 tarih ve 1130 sayılı kararı uyarınca İstanbul ilinde yeni faaliyete geçirildiği anlaşılmakta ise de anılan kararda derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmadığı, dosya kapsamından tarafların yetki itirazı bulunmadığı, yetkisinin bu suretle kesinleştiği anlaşıldığından uyuşmazlığın Mahkemesi'nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.06.2014. gününde oybirliğiyle karar verildi....
açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının CMK’nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 11/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....