Ancak; 1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik 53. maddenin mükerrer uygulanması, 2-Müşteki 13.05.2009 tarihli celsede şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesine rağmen, şikayeti ve katılma istemi bulunmayan suçtan zarar görenin katılan sıfatı olduğu kabul edilerek sanıklar aleyhine vekalet ücretinehükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına yönelik 5. paragrafın ve katılan lehine vekalet ücreti takdirine ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.02.2014 gününde oy birliğiyle karar...
Sanığın diş hekimi olarak görev yaptığı özel diş hastanesine diş ağrısı şikayeti ile başvurması sonucu gerekli filmler çekildikten sonra katılanın sağ üst çenesinde bulunan yirmilik dişinin çekildiği ve tedavi sonrası günlerde katılanın sağ yanağında şişlik oluştuğu olay nedeni ile yapılan yargılamada; Adli Tıp Kurumu 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibi üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurarak yetkiye ve borca itirazı ile birlikte takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığından kambiyo vasfında olmadığı, ödeme emrinde işletilen faiz oranı belirtilmediğinden ödeme emrinin iptali gerektiği şikayetlerinde bulunduğu, mahkemece, yetkiye itiraz ve kambiyo şikayeti yönünden yapılan inceleme sonucunda istemin reddine ve borçlu aleyhine nisbi vekalet ücretine hükmedildiği...
İhtisas Kurulunun 24.03.2010 tarihli raporunda ise ölümün, mide perforasyonuna bağlı sekonder peritonit sonucu meydana geldiğinin ifade edildiği; bu açıklamalar çerçevesinde, olay günü de şiddetli karın ağrısı şikayeti ile revire getirilen ve bir kaç gündür karın ağrısı olduğunu beyan eden, muayenesinde batın hassasiyeti tespit edilen ve kusmaları olan hastanın, akut açısından değerlendirilmesi için labaratuar ve radyolojik tetkiklerinin yapılması gerekli olduğu halde, bu tetkiklerin yapılabileceği bir merkeze hemen sevkini sağlamak yerine, gündüz saat 16:00 sıralarında karın ağrısı şikayeti ile getirilen ve izlenim gerektiren hastanın bilişsel fonksiyonlarını etkileyebilecek ve izlemi için son derece önemli olan ağrıyı gideren largagtil, novalgin ve boscopan gibi ilaçlar veren ve gerekli donanıma sahip olmayan revirden bir üst sağlık kuruluşuna sevk işlemlerine başlamak yerine, gece boyunca takip altında tutan ve tüm dosya kapsamından asli kusurlu olduğu anlaşılan sanık hakkında, içinde...
Davacı şikayeti ile birlikte yetkiye, borca, faiz ve ferilerine itirazlarını da ileri sürmüş ise de; genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur. Bu durumda, borçluların itirazlarını, icra dairesi yerine icra mahkemesine bildirmiş olmaları fuzuli bir işlem olup, yanlış merciye yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle, takibin şekline göre, borçlunun icra dairesi yerine mahkemeye yaptığı itiraz sonuç doğurmayacağından, davacının itirazlarının reddine karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/519 KARAR NO : 2022/893 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2022 NUMARASI : 2021/829 ESAS, 2022/68 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ, YETKİYE VE BORCA KARAR : Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/829 Esas, 2022/68 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebligat şikayetinin reddi ve yetki itirazının kabulü kararına karşı, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Manisa 4....
İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu, yine kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin de İİK 4. Maddesi uyarınca tebliğ işlemini yapan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirinin Erzurum 4. İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı İİK’nın 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yerinin talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler....
haline münasip meskeni olduğunu, ancak yerel mahkeme tarafından gerekçeli kararda taşkın haciz şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar dahi verilmediğini, ödeme emri ve 103 davetiyesinin Teb....
Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/385 Esas sayılı ceza dosyalarının onaylı birer örneğinin ve davacının yaptığı şikayeti üzerine düzenlenen...raporunun, davacının şikayeti, alınan tanık beyanları, tutulan tutanaklar ve müfettiş raporunun tüm ekleriyle birlikte eklenip tekrar Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davaya konu araçtaki ayıbın satıcı davalının ağır kusuru veya hilesi ile davacıdan gizlendiği de ispatlanamadığı’ gerekçesiyle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 27/09/2012 tarihinde satın alınan aracın dosya arasında bulunan servis kayıtlarına göre; 15/10/2012 tarihinde hiç çalışmıyor şikayeti ile, 02/09/2013 tarihinde sağa çektiği, titreme olduğu şikayeti ile, 24/09/2014 tarihinde lastik yeme probleminin bulunduğu şikayeti ile, 02/02/2015 tarihinde yol bilgisayar ekranının çalışmadığı ve frene basınca ses geldiği şikayeti ile, 26/03/2015 tarihinde ön soldan ses geldiği şikayeti ile, 8/4/2015 tarihinde frene basınca ses geldiği şikayeti ile, 25/5/2015 tarihinde frene basınca sürtme sesi geldiği şikayeti ile yetkili servise götürüldüğü anlaşılmaktadır....