maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, hırsızlık suçunun gece sayılan zaman dilimi içerisinde şikayeti devam eden yakınanın işyerinin kepenk asma kilitlerinin kırılarak girilmek suretiyle işlenmiş olması karşısında; eylemin 5237 sayılı Yasa'nın 142/1-b, 143. maddesinde belirtilen hırsızlık suçunun yanı sıra anılan yasanın 151. maddesindeki mala zarar verme suçu ile, 116/2-4, 119/1-c maddesinde belirtilen işyeri dokunulmazlığını ihlal suçunu da oluşturduğu gözetilmeyip bu konuda değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamış, Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir....
Bankası Beşyüzevler Şubesi'ne ait, 30/01/2011 keşide tarihli, ...... seri nolu ve 16.500 TL meblağlı çeki verdiği, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı, katılanın şikayeti üzerine yakalanan sanığın görevli polislere E.. Z... K... adına düzenlenmiş üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu kimliği gösterdiği, sanığın bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan ve tanık beyanları, bilirkişi raporları, tutanaklar ile tüm dosya kapsamına göre suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık ve mala zarar verme HÜKÜM : Hırsızlık suçundan:Mahkumiyet, Mala zarar verme suçundan:Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: I-Sanık hakkında müşteki ...’e karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incilenmesinde; Sanığa yüklenen mala zarar verme suçunun gerektirdiği cezanın, türü ve süresine göre 765 sayılı TCY’nın 102/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık asli zamanaşımına bağlı olup sanığın sorgusunun yapıldığı 12/05/2005 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar bu sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin ve O yer C Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5271 sayılı CMK’nın 223/8....
Sanığın katılan bankanın icra takiplerini ve diğer hukuki işlemlerini gerçekleştirmek üzere katılan banka ile sözleşme imzaladığı, bu sözleşme kapsamında tahsil edilen paraların üç gün içerisinde katılan bankaya aktarılacağı hususunun düzenlendiği, katılan kurumun şikayeti üzerine yapılan soruşturma kapsamında sanığın Nazilli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2001/4795 ve Nazilli 2. İcra Müdürlüğü'nün 1999/790 esas sayılı dosyalarında banka adına tahsilat yapmasına rağmen üç günlük sürede tahsil edilen paraları yatırmadığı, 21/11/2005 tarihinde katılan bankaya ait icra ve dava dosyalarını banka avukatına iade ettikten sonra katılan banka tarafından yapılan tespit üzerine 13/12/2005 tarihinde yapılan ihtarla tahsil ettiği paraların iadesinin istendiği, sonrasında bir kısmı eksik olarak parayı katılan bankaya yatırdığı, Nazilli 1....
yoluyla işlenen suçlarla ilgili ceza davalarının günlük süreli yayınlar yönünden dört ay, diğer basılmış eserler yönünden altı ay içinde açılması gerektiği ve dava açma süresinin hak düşürücü nitelikte olduğu, aynı maddenin 2. fıkrasında bu sürelerin, basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği tarihten itbaren başlayacağı, teslim edilmemesi halinde suçu oluşturan fiilin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öğrenildiği tarihin esas alınacağı, maddenin 5. fıkrasında ise kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda dava açma süresinin, suç için kanunun öngördüğü dava zamanaşımı süresini aşmamak şartıyla, suçun işlendiğinin öğrenildiği tarihte başlayacağının düzenlendiği, İncelenen dosyada, iddiaya konu suçun işlendiği kitabın süresiz basılı eser olduğu ve altı aylık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılması gerektiği, şikayete konu kitabın Cumhuriyet Başsavcılığınca daha önce öğrenildiğine ilişkin belge ya da bilgi bulunmaması karşısında, katılan ...’ın 26.03.2014 tarihli şikayeti...
-2- Rüşvet suçunun 5237 sayılı TCK'nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen, aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, hangi hak ve yetkiye ilişkin olduğu gösterilmeksizin maddenin tümünü kapsayacak ve infazda tereddüt oluşturacak biçimde hak yoksunluğuna hükmolunması, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafi ile O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 24/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ın sevk ve idaresindeki çekiciye çarpması sonucu gerçekleşen kazada, şikayeti devam etmekte olan ..., ..., ...'in nitelikli şekilde, ..., ... ve ...'in ise basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaralandıkları, kazanın meydana gelmesinde sanık sürücü ...'ın asli kusurlu, sanık sürücü ...'in tali kusurlu olduğunun kabul ve tespit edildiği olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık ... müdafii ve sanık ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : 1- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK'nın 158/1-f,son, 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK'nın 204/1 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, olay tarihinde sahte belgelerle kurulan şirket adına alınmış ve sahte keşideci imzasıyla düzenlenerek piyasaya sürülmüş suça konu Yapı Kredi Bankası Çeşme Güngören Şubesine ait Tok Yapı Ltd.Şti. tarafından keşide edilmiş olarak gözüken 31/03/2006 keşide tarih ve 10.000.TL bedelli çeki, almış olduğu meyve kasaları karşılığında ciro ederek müşteki Ahmet'e verdiği, tahsil için bankaya ibrazında çekin karşılığının bulunmadığının şerhedildiği, müştekinin şikayeti...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, Hakaret, Kişilerin huzur ve sükununu bozma Hüküm : Beraat Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, hakaret, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkla katılanın birkaç ay duygusal arkadaşlık yapıp ayrıldıkları, ayrıldıktan bir süre sonra, kimliği tespit edilemeyen ... isimli kişinin facebook sayfasında, katılanın fotoğrafının ve iş yeri telefon numarasını yayınlayarak altına “işte gerçek hayat kadını” ibaresinin yazıldığı, bunun üzerine söz konusu internet sitesini ziyaret eden kimliği belirsiz şahısların defalarca katılana telefon ve uygunsuz mesajlarla arkadaşlık teklif etmeleri sonrasında, katılanın şikayeti üzerine, eylemin sanık tarafından gerçekleştirdiğinin iddia edildiği olayda; Sanığın suçu inkara yönelik savunması,... isimli profilin...
Borçlu, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebligattan 03/02/2015 günü haberdar olduğunu ileri sürerek 04/02/2015 tarihli itirazları gereğince takibin durdurulmasını istemiş olup, borçlunun bu yöndeki istemi, tebligat usulsüzlüğü şikayeti olmakla, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda; 22/01/2015 günü tebliğ edilen örnek 7 ödeme emrinden borçlu 03/02/2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ederek, bu tarihten itibaren yasal yedi günlük süreden sonra 25/02/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir....