"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmaksızın, imzaya itirazın esası incelenerek itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür....
ın şikayeti yönünden yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla dosyanın ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair ...Cumhuriyet Başsavcılığının 15/08/2019 tarihli ve 2016/43881 soruşturma, 2016/3331 sayılı yetkisizlik kararı ile, şüpheliler ... ve ... haklarında müşteki ...'ın şikayeti bakımından yapılan soruşturma sırasında, suç yeri itibarıyla dosyanın ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin ...Cumhuriyet Başsavcılığının 19/04/2018 tarihli ve 2017/1268 soruşturma, 2018/3339 sayılı yetkisizlik kararını müteakip, bu kez suç yeri bakımından her iki müştekinin şikayeti yönünden dosyanın ...Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine ilişkin ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/10/2019 tarihli ve 2016/15028 soruşturma, 2019/3010 sayılı yetkisizlik kararı üzerine, ...Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisizlik kararının kaldırılmasına dair... 5....
O halde mahkemece, öncelikle borçlu vasisinin usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse, istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının araştırılması ve şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebliğ şikayeti göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, Gerekçeli Karar başlığında; “Davacı” olarak,... vasisi, bir başka ifadeyle...’in yasal temsilcisi olduğu belirtilmeksizin ... ismine yer verilmesi doğru bulunmamış, ancak mahkemesince düzeltilebilecek bir husus olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır....
Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/127328 sayılı soruşturma dosyasındaki şikayeti nedeniyle 2.000,00 TL, ... ve ...’dan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/37420 sayılı soruşturma dosyasındaki şikayeti nedeniyle 2.000,00 TL, ...’dan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/120815 sayılı soruşturma dosyasındaki şikayeti sebebiyle 2.000,00 TL ... ve ...’dan ... 7. Sulh Ceza Mahkemesinde yargılanıp beraat etmesi nedeniyle 4.000,00 TL, ...’dan kendisine hakaret etmesi nedeniyle 10.000,00 TL talep ettiği, mahkemece her bir davalı yönünden 1.500,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. Davacının talebi, her bir eylem nedeniyle ayrı ayrı manevi tazminat istemine ilişkin olduğu halde, mahkemece hangi eylem nedeni ile ne miktarda tazminata hükmedildiği gerekçede açıklanmadan yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup kararın bu nedenle bozulması gerekir....
Değerlendirme Dosya kapsamından, kıymet takdirinin Zara İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Zara İcra Hukuk Mahkemesine aittir. III. KARAR Açıklanan sebeplerle; 6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Zara İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi....
Somut olayda takibin borçlu ... hakkında başlatıldığı, borçlunun yetkiye ve imzaya itirazı üzerine mahkemece takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmediği anlaşılmakla, İİK'nun 170/1. maddesinin ikinci cümlesi gereğince, tedbir kararı verilmeden yetkiye ve imzaya itiraz edilmiş olması zamanaşımını kesmeyeceği gibi, itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Şikayete konu icra dosyasının incelenmesinde; takibe dayanak belge, kambiyo senedi niteliğini haiz üç adet çektir. Çeklerin keşide tarihleri 27/05/2011 - 31/05/2011 - 31/05/2011 olup, ibraz süresi 03/02/2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tâbi olduğu anlaşılmakla, takip dosyasında borçlu ...'e yönelik olarak yapılan icra takip işlemlerinin incelenmesinde, alacaklının 09.06.2011 tarihli taşınmaz haczi talebi ile 19.03.2012 tarihli menkul haczi talebine kadar zamanaşımını kesen yada durduran hiçbir işlem bulunmadığı görüldüğünden zamanaşımının gerçekleştiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"İnceleme konusu karar, haczedilmezlik şikayeti isteğine ilişkin olup, dosyanın Yargıtay 12.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK mad. 16 uyarınca meskeniyet itirazının 7 günlük süreye tabii olduğu, davacı borçluya İİK 103 davet kağıdının 28/06/2017 ve 14/07/2017 tarihlerinde bizzat tebliğ edildiği, davacının taşınmazına konan hacizleri her 3 icra dosyası yönünden de İİK 103 davet kağıdını bizzat tebliğ aldığı, tebliğ tarihlerinde öğrendiği, tebligatların usulüne uygun bizzat borçlunun kendine yapıldığı dikkate alındığından usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülmemiş, mahkememize meskeniyet şikayeti davası da öğrenme tarihinden itibaren, 7 günden çok sonra 24/01/2018 tarihinde açıldığı, meskeniyet şikayeti davasının süresinde açılmadığı ..'' şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti üzerine verilen karar nedeniyle ihale bedelinden borçlu için ayrılan miktar sonrasında kalan bedelin tamamının davacı dosya alacaklısına verilmesi gerekip gerekmediği, buna dayalı olarak sıra cetvelinin usule uygun olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Dosyanın tetkikinde davacının temlik alacaklısı olduğu takip kapsamında borçluya ait taşınmazın 421.500,00 TL bedelle ihale edildiği, ihalenin kesinleştiği, daha öncesinde borçlunun meskeniyet şikayeti üzerine verilen karar gereğince ihale bedelinden 90.000,00 TL nin borçluya haline münasip ev alması için ödendiği, geriye kalan miktara ilişkin ise sıra cetveli yapıldığı ve ilk olarak ipotek alacaklısı davalıya pay ayrıldığı, kalan miktarın ise dosya alacaklısı davacıya ödenmesine karar verildiği görülmektedir....
Davacılar vekili; davalının devlet olanaklarını kullanarak yakınlarına yarar sağladıkları iddiası ile davacılar hakkında şikayette bulunduğunu, davalının şikayeti üzerine davacılar hakkında idari soruşturma başlatıldığını, soruşturma sonucunda davacıların herhangi bir kasıt ve kusurlu davranışlarının bulunmadığına karar verdiğini, davacıların şikayeti üzerine davalının iftira suçundan ceza mahkemesinde yargılandığını ve cezalandırılmasına karar verildiğini, davalının şikayeti sırasında somut olay ve olgu göstermediğini, davalının iftira kastıyla hareket ettiğini belirterek oluşan manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....