bulunmadığını, hesap kat ihtarnamelerine itiraz edildiğini, geçersiz kefilliklerde yetkiye yönelik ibare olmamasına rağmen takibin yetkisiz mercide açıldığını öne sürerek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazı kaldırılması ve tahliye isteyebileceğinin öngörüldüğü anılan kanun maddesi gereğince borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi kanunun emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmayacağı borçluya hiç ödeme emri tebligatının çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi halleri için geçerli olduğu da müstekar içtihatlarla sabittir. O halde mevcut takip dosyasında icra müdürlüğünün kararlarından da anlaşılacağı üzere takip borçlusuna ödeme emrinin tebliğe çıkarılmadığı ve hiçbir tebligatın yapılmadığı sabittir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, takibe konu borcun gerçekte mevcut olmadığını, bu nedenle takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, usulsüz tebligatın söz konusu olduğunu, tebliğ mazbatası üzerinde Muharrem Avcı'ya haber verildiğinin yazıldığını, ancak Muharrem Avcı'nın imzadan imtina ettiğini, müvekkilini de bilgilendirmediğini, 2 nolu haber kağıdının bırakılmadığını, 23/08/2021 tarihinde takipten haberdar olduklarını, takipten haberdar olduktan sonra süresi içerisinde icra dosyasında yetkiye ve borca itiraz ettiklerini söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin 23/08/2021 olarak düzeltilmesine, dosyadaki tüm hacizlerin kaldırılmasına, takibe, yetkiye , borca , ödeme emrine ve tüm ferilere yönelik itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Davacı, gecikme zammı ile birlikte 14.957,48 TL idari para cezasının 6183 sayılı Yasaya göre tahsili amacıyla başlatılan 2013/10 sayılı takip dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup; Mahkemece, dava konusu ödeme emrinin, borca yönelik olarak kuruma yapılan itiraz neticelendirilmeden düzenlendiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır....
Davacı, gecikme zammı ile birlikte 26.436,90-TL idari para cezasının 6183 sayılı Yasaya göre tahsili amacıyla başlatılan 2011/11282 sayılı takip dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinin iptalini talep etmiş olup; Mahkemece, dava konusu ödeme emrinin, borca yönelik olarak kuruma yapılan itiraz neticelendirilmeden düzenlendiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır....
Davalı borçlu 18.10.2017 tarihli itiraz dilekçesinde, borçlu müvekkilinin adresinin Keçiören/Ankara olduğunu, icra takibinin Ankara icra müdürlüğünde açılması gerektiğini, bu nedenle yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkilinin alacaklı şahsa icra takibine konu edildiği gibi bir borcu bulunmadığını, ayrıca icra takibine konu borca işletilmiş faiz oranının da fahiş olduğunu bildirerek borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....
Davacı, 17/02/2016 tarihli takip sonrası 19/02/2016 tarihinde 2.485 EUR ve 1.915.90 USD'nin davalı tarafça haricen ödendiğini, ancak takibe ilişkin icra masrafları ve vekalet ücretinin ödenmediğini, ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içinde takibe konu alacak ve fer’ileri yönünden borca itiraz edilerek takibin durdurulmasına sebebiyet verildiğini, borçlu-davalı tarafından yapılan ödeme tutarının takip tarihindeki kur üzerinden TL cinsinden değerinin 13.891,38 TL olup tarife gereğince karşı yan ücretinin 1.666,00 TL olduğunu ve bunun ödenmesi gerektiğini iddia etmekte, davalı yan ise ödeme emrinin tebliği üzerine 19/02/2016 tarihinde alacaklı-davacıya 2.485 EUR ve 1915.90 USD ödeme yapıldığını, yetkili Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası kapsamında gönderilen ödeme emrine karşı da borca itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, masraflar ve vekalet ücreti talep edilebilmesi için itirazın iptali davası açılması ve takibe devam edilmesi gerektiğini, alacak davasıyla icra vekalet...
Somut olayda; borçlunun ödeme emrine ilişkin şikayetinin incelemesinde, Bölge Adliye Mahkemesince de tespit edildiği üzere ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediği, takip talebinde her bir bono için asıl alacak miktarı ve işlemiş faiz gösterilerek takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faizi ile tahsili talep edilmesine rağmen, ödeme emrinde tüm alacak kalemlerinin toplamı olan 87.637,87 TL 'nin asıl alacak olarak gösterildiği ve içerisinde işlemiş faiz de olan bu miktara takip tarihinden itibaren faiz talep edildiği, dolayısıyla ödeme emri takip talebiyle uyumlu olmayıp usulüne uygun düzenlenmediği açık olmakla Bölge Adliye Mahkemesinin bu husustaki değerlendirmesi ve ödeme emrini iptal etmesi yerindedir. Ancak; ödeme emrinin iptali ile borçluya yeniden usulüne uygun düzenlenmiş bir ödeme emri çıkarılacağı tabi olup, borçlunun süresinde borca itiraz edebileceği ve ancak o vakit borca itirazın değerlendirilebileceği de tabidir....
İİK.nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince, icra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır. Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir(HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). Tutanağa geçirilmeyen dilekçeler tanık beyanı ile ispat edilemez. Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 27.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun aynı tarihli itiraz dilekçesinin havale edilmeksizin dosyaya konulduğu, icra müdürlüğünce itirazın yasal süresi içerisinde yapıldığı tutanağa geçilerek 10.04.2014 tarihinde takibin durdurulduğu görülmektedir....
Esas sayılı dosyadan gönderilen 07.01.2019 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine 10.01.2019 tarihinde yetkili icra dairesinin Bursa icra daireleri olduğunu beyan ile yetkiye, takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, İstanbul 25. İcra Dairesi tarafından 12.02.2019 tarihinde dosyanın, yetkili Bursa İcra Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verildiğini, Bursa 14. İcra Müdürlüğünün 2019/......