İCRA HUKUK TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/1009 ESAS - 2020/176 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında başlatılan takipte ödeme emirlerinin Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği'ne aykırı şekilde usulsüz tebliğ edildiğini, öğrenme tarihinin 20.09.2019 olduğunu, müvekkilleri yönünden yetkili icra dairesinin Malatya İcra Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, çekteki imzaların müvekkillerinin eli ürünü olmadığını, davacıların alacaklıya borçlarının bulunmadığını ileri sürerek yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilere itirazlarının kabulü ile takibin...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Somut olayda; takibe konu bonoda düzenleme yerinin İstanbul olduğu anlaşılmakla davacının yetkiye itirazının reddine karar vermek gerekmiştir. Gerek dava dilekçesinde, gerekse davacı asilin talimat yolu ile alınan beyanında takibe konu senedin zorla imzalattırıldığının beyan edildiği anlaşılmış olup, bu nedenle senetteki imzanın davacıya ait olduğu ikrar edilmiş, senedin zorla imzalatıldığı hususu dar ve sınırlı inceleme yetkisine sahip İcra Mahkemesinde incelenemeyeceği, genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla, davacının imzaya itirazının reddine'' karar verildiği görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının reddine, takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğinden İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2019/13928 Esas sayılı dosyasında asıl alacağın%20 oranında inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı borçlunun asıl alacağın %10 u oranında para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksik inceleme ile düzenlendiğini, davacının çekin keşide tarihinde İzmir'de değil Samsun'da yaşadığını, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü gerektiğini, davacı aleyhine kötü niyet tazminatı ve para cezasına hükmedilmiş ise de davacının itirazını kötü niyetle yapmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye ve imzaya itiraza ilişkindir....
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi ve hükümde borçlunun imzaya itirazı sonucu karar verildiği halde, inceleme konusu olmayan borca itiraza yer verilmesi isabetsiz ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
ya ait olmadığı yönündeki imzaya itirazı süresinde olup, imzaya itirazın esasının incelenmesi gerekmektedir. O halde mahkemece imzaya itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile borçlunun bu konudaki talebinin de reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun borca ve imzaya itirazı üzerine, mahkemece, imzaya itiraza ilişkin yapılan bilirkişi incelemesi doğrultusunda davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İİK'nin 170/4. maddesine göre; imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder. Somut olayda, borçlunun, takip dayanağı çeklerde lehtar olup, lehtarın cirosu ile çeklerin alacaklıya devrediliği görülmektedir. Bu durumda alacaklı, borçlu ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Çeklerdeki imzanın borçlu lehtarın eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan çekleri alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı lehtar ciranta tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak takibe dayanak çekteki imzaya itiraz ettiği ve takibin durdurulmasını istediği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, tazminat talebinin ise reddine karar verildiği görülmektedir....
olduğunu, takibe konu senetler üzerindeki imzaların hiçbirinin müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını belirterek yetki yönünden itirazlarının kabulü ile takibin İzmir yahut Karşıyaka İcra Daireleri'nde açılması gerektiğinin tespitine, yetki itirazı kabul edilmediği takdirde imzaya itirazlarının kabulü ile davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere tazminata ve %10'u para cezasına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye, imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının yetkiye, imzaya ve borca yönelik itirazlarının reddine, icra takibi muvakkaten durdurulmamış olduğundan davalı yanın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....