İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2023 NUMARASI : 2018/393 ESAS - 2023/174 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri aleyhine Bursa 2. İcra Müdürlüğü'nde 2018/1573 Esas sayılı dosya ile başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı, Bursa 2. İcra Hukuk Mahkemesi' nde 2018/133 Esas sayılı dosyasında yetkiye, imzaya, borca ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, Bursa 2....
İİK'nın 170/3. maddesinde "...İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir..." düzenlemesi yer almakta olup, borçlu aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için yargılama sırasında İİK'nın 170/2. maddesine göre takibin geçici olarak durdurulması ve imza incelemesi neticesinde senetteki imzanın borçluya ait olduğunun ortaya çıkması gerekir. Ne var ki, mahkemece yargılama sırasında takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmediği gibi, imzaya itiraz yönünden bilirkişi raporu da alınmadığından, davacı/borçlular hakkında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olmuştur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Davacının, tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda davacı borçlu, takibi 09/04/2019 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebligat şikayeti yasal süresindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, borçlunun hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığından bahisle şikayete ve imza itirazına ilişkindir. 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre özel kanun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, icra mahkemesince görülen şikayet ve itirazlarda ancak İcra ve İflas Kanununda açıkça gönderme olduğunda ya da işin niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanır. İİK'nun 18/3. maddesi; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmünü içermektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı vekili tarafından davacı ve dava dışı borçlular hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/12183 Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatılmış, davacıya ödeme emri tebliğ edilmiştir. Davacı 10/12/2018 tarihinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz davası açmış, mahkemece yapılan yargılama sırasında davacı tarafından takipsiz bırakıldığından HMK'nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı borçlu istinaf yoluna başvurmuştur. Somut olayda, başvuru yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece İİK'nun 169/a maddesi gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir....
Deliller; Direkt Satış LPG ve Tüplü Tesisat Teslim Sözleşmesi, Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı icra dosyası, Bilirkişi İncelemes, ... 1. İcra Dairesi'nin ... E. Sayılı dosyasının incelenmesinden; Alacaklı davacı ...Ş.'nin davalı borçlu ... aleyhine 18/01/2019 tarihinde 550,94-TL cari hesap alacağı hakkında ödeme emri düzenlendiği, davalıya ödeme emrinin tebliğine dair tebligat parçasının dosya içinde olmadığı, davalının 04/03/2019 tarihinde yetkiye, takibe, borca ve faize itiraz ettiğini, ikamet adresinin Denizli olmasından dolayı Denizli İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklı firmaya karşı herhangi bir borcunun olmadığını, takibe, borca, yetkiye, faize ve tüm ferilerine ve imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır....
Uzman bilirkişi tarafından mukayeseye esas imzalar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, gerekli optik aletler ve diğer cihazlar kullanılarak uygun yöntemlerle düzenlenen ve kesin kanaat içeren bilirkişi raporlarının mahkemece hükme esas alınması ve takip geçici olarak durdurulmadığından davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmemesi yerindedir. Tüm bu nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve yeterli olmasına, imzaya itiraz davasında cumhuriyet savcılığına aynı nedenle yapılan şikayet ve ceza mahkemesinde açılan dava kendiliğinden icra takibini durdurmayacağı gibi bekletici mesele de yapılamayacağına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2019/83 ESAS - 2021/139 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve imzaya itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından Bakırköy 7.İcra Müdürlüğünün 2019/1075 esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Çorlu Dairesi olduğunu, takibe dayanak çekteki imzanın kendisine ait olmadığını, imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiğini belirterek yetkiye ve imzaya itirazının kabulüne, tazminata ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle , senette bulunan yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını ,böyle bir senet imzalamadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesince davacının imza örnekleri celp edildikten sonra aldırtılan Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğince düzenlenen 04/05/2021 tarihli rapora ve bu rapora itiraz üzerine aldırtılan ATK Adli Belge İnceleme Şubesince düzenlenen 07/12/2021 tarihli rapora göre imzanın davacı borçlu şirket yetkilisi Ebru Özçalışan'ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği, raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu raporlar gözetilerek davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmesinde ve davacının keşideci, davalının lehtar olması sebebiyle davalının en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinden ve buna göre şartları bulunduğundan kötü niyet tazminatına ve para cezasına hükmedilmesine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır....