Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili; davalı hakkında ilamsız icra takibi yapıldığını, müvekkili ile davalı arasında hizmet sözleşmesi bulunduğunu, borçlu şirketin ..... yetkilisi tarafından gelecek talepler doğrultusunda hizmetlerin devam ve sürekliliği ile tamamlayıcı bilgilerin verileceğinin belirtildiğini, borçlunun ..... şubesinin olduğunu, sunulan hizmet karşılığı davalıya fatura kesildiğini, faturanın tesliminin yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, HMK 10 madde uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yerin de yetkili olduğunu ileri sürerek davalının yetki itirazının kesin olarak kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

    Mahkemece, ihtiyati hacze konu çekin keşide ve ödeme yerinin ... olduğu, ayrıca borçlunun yerleşim yerinin de ... olarak dilekçede yazıldığı belirtilerek İİK’nun 258.maddesi uyarınca yetki yönünden dilekçenin reddine karar verilmiş, ihtiyati haciz isteyen vekili kararı temyiz etmiştir. İhtiyati hacizde hangi mahkemenin yetkili olduğunun İcra ve İflâs Kanunu'nun 258’nci maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 50’nci maddesi uyarınca belirlenmesi gerekir. Anılan maddenin birinci fıkrası "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri (HUMK.nun 9-27) kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir." hükmünü haiz bulunduğundan, bu hususta Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye ilişkin kurallarının göz önünde bulundurulması gerekir. Kamu düzenini ilgilendiren yetki kuralları dışında mahkeme, yetkisiz olduğunu kendiliğinden dikkate alamaz....

      Numaralı dosyasıyla icra takibi başlatılmış olup borçlu tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiğini belirterek, davanın kabulüne, borçclunun .... İcra dairesindeki ... E. Sayılı takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibinin müvekkili ... A.Ş aleyhine başlatıldığını, davanın ise müvekkili ... Uluslararası Taş. Dep. Dağ. Tic....

        İcra Müdürlüğünün 2020/6654 E. sayılı dosyası ile ev almak için ödenen peşinat alacağına dayalı ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağı olarak dekontlar ve gayrimenkul satış sözleşmesinin gösterildiği borçlu tarafından yetkiye, takibe, borca, faize ve tüm ferilere itiraz edildiği anlaşılmıştır. İ.İ.K 50 yollaması uyarınca "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." ibaresi yer almıştır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 10/09/2018 ve 20/09/2018 vade tarihli 2 adet bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin 02/11/2018 ve 05/11/2018 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, borca ve yetkiye yönelik itirazın 07/11/2018 tarihinde 5 günlük yasal süre içerisinde açıldığı görülmüş olup, takibe konu senetlerin düzenleme yerinin Ataşehir olduğu, bu nedenle yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca davacı taraf ödeme iddiasında bulunmuş ise de, İİK 169/a maddesi kapsamında ödeme iddiasının davacı tarafça kesin delil ile ispatlanamadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        T2 borçlunun T4 olduğu, 23.072,55 TL cari hesap alacağı, 135,59 TL faiz olmak üzere toplam 23.208,14 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekilinin 29/08/2019 tarihli ödeme emrine itiraz dilekçesinde; taraflar arasında hukuki ilişkinin bulunmadığını, borçlunun yerleşim yerinin Niğde olduğunu, Tarsus İcra Müdürlüğü'nün yetkisiz olduğunu, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini belirterek takibe itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun Yetki ve itirazları başlıklı 50/1. Maddesi; "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir." hükmünü içermektedir. Anılan madde hükmüne göre, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlarda HMK'nın yetkiye dair hükümlerinin uygulanması gerekir....

        S.Y. ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmelik dikkate alınmadan hatalı karar verildiğini, yönetmelikte borca itiraz durumunda ... S.Y. hükümlerinin uygulanacağının, yetkiye itiraz durumunda ise sistem üzerinden yetki itirazının kabul seçeneğinin seçileceğinin belirtildiğini, hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü ... olarak gösterildiğinden davanın ...'de açıldığını, sözleşmeden kaynaklanan yetkiye itiraz edilmediği takdirde takibin açıldığı icra müdürlüğünün yetkili hale geleceğini, davada kesin yetkinin söz konusu olmadığını, davalı şirketin cevap dilekçesi vermediğini ve yetki itirazında bulunmadığından davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geldiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          Sayılı icra takibine yapmış olduğu yetkiye itirazın iptalini, borca itirazın iptali ile takibin devamını, takibe itirazında haksız ve kötüniyetli olan davalı aleyhine alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatı hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından davaya konu Kaş İcra Müdürlüğü'nün ......

            İcra Müdürlüğü'nün ------ Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ödeme emrinin borçluya 23.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından --- borca ve yetkiye itiraz edildiği, İcra Dairesince takibin durdurulduğu, borçlu gider avansı bulunmadığından borca ve yetkiye itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği, öğrenme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davasının açıldığı tespit edildi. Davalı/borçlu vekili tarafından takip dosyasına borca ve yetkiye itiraz edilmiş ise de; yetki itirazı ile yetkili İcra Dairesinin bildirilmediğinden yetki itirazının usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır....

              GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri hakkında Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2018/20669 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 30/11/2018 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, süresi içinde borca ve ferilerine, çekteki imzaya ve yetkiye itiraz ettiklerini, Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün yetkili olmadığını, Şanlıurfa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, bu yönden yetkiye itiraz ettiklerini, çek altındaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, imzalara da ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, müvekkilinin borcunun olmadığını, dosyanın yetkili olan Şanlıurfa İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesini, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu