Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yetki olarak tanındığını, taraflarınca yapılan icra takibinde tüketici müvekkilinin yerleşim yeri olan Gebze Mahkemeleri/İcra Dairelerinin de yetkili olduğunu, borçlu şirket tarafından yapılan yetki itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle yetki itirazının kaldırılarak itiraz ile durdurulan takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

dosyası ile takip başlatılmışsa da, davalı yanca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiğini, ayrıca davalı yan her ne kadar yetkiye itiraz etmiş ise de, davalı borçlu firma adresinin İTO ve Gib kayıtlarında yukarıda belirtilen adres olduğu, davalının yetkili icra dairesi olarak gösterdiği Beylikdüzü/İstanbul adresinin ise şube adresinin olduğunu, bu sebeple takip yetkili icra dairesinde açıldığından haksız ve mesnetsiz yetkiye ilişkin itirazın reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki anlaşma gereği hazırlanan tanım programı ... ulusal kanalında yayınlanmakla Müvekkilinin tüm edimini ifa ettiğini, hizmetin verildiğinin, taraflar arasındaki e-posta ve whatsapp mesaj kayıtları ile de sabit olduğunu, ayrıca takibe dayanak fatura, davalı firma tarafından ticari defter ve kayıtlarına işlenmesine rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini, haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere...

    nedenle takip yapılan icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, davalı tarafça takibe konu edilen senet üzerindeki Nevşehir mahkemelerinin yetkili olduğu yönündeki ibarenin de müvekkili açısından geçersiz olup, yetki şartının geçerli olması için tarafların tacir ya da kamu tüzel kişisi olması gerektiğini, senet taraflarının tacir ya da kamu tüzel kişisi olmadığından söz konusu ibarenin müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, bu nedenlerle yetki itirazının kabulüne, yetkili icra müdürlüğünün Avanos icra müdürlüğü olduğunun tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    masraflarının karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve beyan ve talep etmiştir....

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak kredi kartı sözleşmesi imzaladıklarını, borçlarını ödememeleri sebebiyle kredi hesabının kat edilerek ihtarname gönderildiğini, alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., müvekkilinin, iş ve ikametgah adresinin, sözleşmenin imzalandığı, protokolün yapıldığı, borçlu olduğu ve ödeme yaptığı banka şubesinin Nizip olduğunu ileri sürerek, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın kabulü ile davanın reddini ve davacının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yetkiye itirazının usulüne uygun olmadığını, yasal düzenlemeden anlaşılacağı üzere yetkiye itirazda bulunan tarafın yetkili icra müdürlüğünü açıkça belirtmesi gerektiğin ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...davacı borçlu, takibe dayanak senetlerin dava dışı diğer borçlu şirketle yapılan sözleşmenin teminatı olarak verildiğini, bu sebeple teminat senedi olduğunu ve bu senetlere dayanılarak icra takibi başlatılamayacağını ileri sürmüş ise de; HGK'nun 14.3.2001 tarih ve 2001/12- 233 sayılı ve yine 20.6.2001 tarih ve 2001/112- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere; dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK 169/a maddesi uyarınca belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, fatura ve cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkin takibe itirazın iptali istemine ilişkindir....

          Değişik iş sayılı kararı uyarınca talepçi tarafından ibraz edilen ve taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ve alacağı yaklaşık ispata elverişli görünen cari hesap ekstresi, e- faturalar ve karşı tarafın kaşe ve imzasına havi mutabakat mektubuna istinaden %20 oranındaki teminatla itiraz eden hakkında ihtiyati haciz kararı verildiği, karşı tarafın mutabakatnamedeki imzaya yönelik ve sair itirazlarının esastan incelemeyi gerektirir nitelikte olduğu, ihtiyati haczin ise yukarıda açıklandığı üzere talep dilekçesine eklenecek belgelerle yaklaşıl ispat kuralına göre verildiği, İİK'nın 258/1 madde hükmüne göre; alacaklının alacağın varlığı ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamakta olup bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmekte olduğundan ve ibraz edilen belgeler aradaki ticari ilişkinin ve alacağın varlığı hususunda yaklaşık ispata elverişli görüldüğünden itiraz eden vekilinin yargılamayı gerektirir mahiyette olan ihtiyati hacze yaptığı...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmiştir. Somut olayda, icra mahkemesince, borçlunun, verilen süre içerisinde emsal imza örneklerinin bulunduğu yerleri bildirmediği gerekçesi ile itirazın usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup takibe koyan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK.nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259E.-2006/231K sayılı kararı)....

              dava ve talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu