Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2018/14876 sayılı takip dosyasından yapılan ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, ilgili çekte bulunan imzanın müvekkiline ait olmakla birlikte takibe konu çekin de aralarında bulunduğu 5 adet çekin kargo firması yedinde olduğu dönemde hırsızlığa konu olduğundan takibe, yetkiye, borca, imzaya, ciranta imzalarına, ciro silsilesine, davalının hamil sıfatına ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının borca itiraz niteliğinde olduğunu, İİK'nın 16/A gereğince davacı borçlu, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacı dava dilekçesi ekindeki davasını ispatlayabilecek bir belge sunmadığından davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan değerlendirmeler sonucunda;" İstanbul Anadolu 9....

İİK'nun 168/4 ve 168/5. fıkralarında; kambiyo senetlerinde imzaya itiraz, borçlu olmadığına, borcun itfa edildiğine veya mehil verildiğine veya alacağın zamanaşımına uğradığına veya yetkiye dair itirazların 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Elbette burada 5 günlük yasal itiraz süresinin ve İİK'nun 168/2. maddesindeki borcun ve takip masraflarının ödenmesine ilişkin 10 günlük yasal sürenin başlaması için borçluya ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmesi gerekir. Somut olayda; borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğinden ödeme ve itiraz süreleri işlemeye başlamamış ve takip kesinleşmemiştir. O halde; mahkemece, borçlunun itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile süre aşımından istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin ikametgahının Gaziantep'de olup, yetkili icra daireleri ve mahkemelerinin Gaziantep olduğunu, müvekkilinin davacıdan mal veya hizmet satın almadığını, fatura tesliminin yapıldığı iddia edilen müvekkil çalışanı ...'nin bu konuda yetkili olmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda, davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığından kendi lehine delil olamayacağı, takibe konu edilen faturaların davalı şirket çalışanı ...'ye teslim edildiği, fatura tarihlerinde ...'...

      Gerek raporların düzenlenmesinde kullanılan teknik imkan ve cihazlar ve gerekse mukayeseye esas alınan belgeler karşısında artık bu aşamada takibe konu senetteki imzaların davacının eli ürünü olduğu kabul edilmelidir. Bu durumda da İİK 170/3 maddesi gereği imzaya itirazın reddi gerekir. Öte yandan, İİK'nın 170/3. maddesinin 4. cümlesine göre, inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve %10'u oranında para cezasına mahkum edilir. İstinaf incelemesine konu dosyada, takibe konu senetteki imzanın, itiraz eden borçlu davacıya ait olduğu bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden ve 26/11/2019 tarihli tensip ara kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiğinden, asıl alacak üzerinden tazminat ve para cezasına hükmedilmesi gerekir....

      İcra Müdürlüğü’nün 2011/1889 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının 10.03.2011 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davalı borçlunun yetki itirazının müvekkilinin ikametgahının İzmir ili olması nedeniyle yerinde olmadığını, borçlu davalı ile müvekkilinin ticari ilişki içinde olduklarını, davalı borçlunun takibe konulan bedel kadar borcu bulunduğunu, ödemeyi geciktirmek için borca itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin borcu ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        İcra Müdürlüğü’nün 2021/26896 Esas sayılı icra takibine, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, söz konusu senedin boş kısımlarının ödeme tarihi ile tanzim tarihinin sonradan anlaşmaya aykırı doldurularak icraya konu edildiğini, müvekkilin teminat maksadıyla boş bir senet imzalayarak verdiğini, müvekkilin mernis adresi Ereğli / Tekirdağ olduğunu, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve müvekkile tebligat yapılan adresin Ereğli olduğunu, takibe konu senedin keşide yerinin Ereğli olduğunu, iş bu senet ile ilgili olarak yetkili icra müdürlüklerinin Ereğli İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenle yetkiye de itiraz ettiklerini, öncelikle takibin durdurulmasını, % 40 dan az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında bulunan cari hesap alacağı sebebi ile başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini açıklayıp itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara göre; davacının yapmış olduğu takipte borçlu tarafından hem borca hem yetkiye itiraz edildiği, bunun üzerine takibe yetkili icra dairesi olarak gösterilen ... 15.İcra Müdürlüğü'nün 2015/18754 sayılı dosyası ile devam edildiği ve o takipte de davalı tarafından borca itiraz edildiği, davacı tarafça, yetki itirazı üzerine ... İcra Müdürlüğü'ndeki yaptıkları takip fark edilmeden, ......

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2022/843 KARAR NO: 2023/452 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 10/02/2022 NUMARASI: 2021/736 Esas - 2022/124 Karar DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/05/2023 Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hayrabolu İcra Dairesinde ... esas sayılı dosyası ile yapmış oldukları takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafından icra takibine itiraz edilerek hem yetkiye hem de borca itiraz edildiğini, müvekkilinin ticari faaliyetlerini Hayrabolu ilçesinde yapmakta olduğunu, yetkili icra dairelerinin ve mahkemelerin Hayrabolu olduğunu, davalı şirket ile müvekkili arasında...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/843 KARAR NO : 2023/452 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 10/02/2022 NUMARASI : 2021/736 ESAS - 2022/124 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen dava neticesinde ilk derece mahkemesince verilen hükmün davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hayrabolu İcra Dairesinde 2021/79 esas sayılı dosyası ile yapmış oldukları takibe davalı tarafından itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafından icra takibine itiraz edilerek hem yetkiye hem de borca itiraz edildiğini, müvekkilinin ticari faaliyetlerini Hayrabolu ilçesinde yapmakta olduğunu, yetkili icra dairelerinin ve mahkemelerin Hayrabolu olduğunu, davalı şirket...

            Şirketi yetkilisi sıfatı ile hem de asaleten borçlu sıfatı ile söz alıp alacaklı tarafça yatırılan teminata muvafakatı olduğunu borca yetkiye ve takibe itirazlarının olmadığını belirtip bu beyanını haciz tutanağına geçirdiğini karış tarafın haciz tutanağında da sabit olduğu üzere yetkiye ilişkin herhangi bir itirazın olmadığını savunarak yetki itirazının reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, çekten doğan alacak aranacak nitelikte olduğundan ve 6098 sayılı TBK'nun 98 maddesi uygulanamayacağından çekte yetkili mahkemenin muhatap bankanın bulunduğu yer keşide yeri ve borçlunun yerleşim yerindeki mahkeme olduğundan ihtiyati hacze konu çekte ise muhatap bankanın bulunduğu yerin çekin keşide yerinin ve borçluların yerleşim yerinin ... olduğu gerekçesiyle, borçlular aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının İİK 265. maddesi uyarınca kaldırılmasına, karar verilmiştir. Kararı ihtiyati haciz talep eden vekili temyiz etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu