Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

19/03/2020 tarihinde tebliğ olunduğunu, takibe dayanak bonodaki imza ve senet metnindeki yazıların müvekkiline ait olmadığını, imzaya ve senet metnine açıkça itiraz ettiklerini belirterek takibin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık kambiyo senedine dayanan takipte yetkiye, imzaya, borca ve faize itiraz istemine ilişkindir. Adana 6.İcra Dairesinin 2018/13393 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T5 Tic. A.Ş vekili tarafından borçlular HBZ Gayrimenkul Turz. Tic. A.Ş, T2 ve Kulak İnş.A.Ş hakkında, 1.419.000,00 TL bedelli çeke dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, alacaklının ciranta olduğu, takipte çek bedeli, faiz, komisyon ve çek tazminatı talep edildiği, örnek 10 ödeme emrinin davacılardan Recep Ercan'a 10.01.2019 tarihinde, davacı şirkete 10.01.2019 tarihinde, dava dışı diğer borçlu Kulak İnş. AŞ'ye 18.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ mazbataları üzerinde "ödeme emri ve çek sureti vardır" yazılı olduğu, davacı borçlular tarafından 15.01.2019 tarihinde yasal süresi içerisinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz istemli davanın açıldığı anlaşılmıştır....

, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, ayrıca dosya işlemsiz bırakılmakla çekteki zamanaşımı süresinin de dolduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile yetkiye, borca, imzaya, feriler ile zamanaşımına itirazlarının kabulüne, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2019 NUMARASI : 2017/212 ESAS- 2019/762 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; stanbul Anadolu 21....

ın ise birleşen 2013/53 E. sayılı dosyada; yasal beş günlük itiraz süresinde icra mahkemesine başvurarak, takip dayanağı senedin murisleri olan annelerinin okur yazar olmaması nedeniyle noter ve şahitler huzurunda yapılması gerekmesine rağmen bu şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu ve terekenin borca batık olduğunu belirterek borca itiraz ettikleri, mahkemece, borçluların murisi ......... imzaları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, asıl ve birleşen dosyalar yönünden imzaya itirazın kabulüne ve takibin muteriz borçlular yönünden durdurulmasına karar verildiği, kararın alacaklıca temyizi üzerine Dairemizce onandığı anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun 168/4. maddesinde kambiyo senedindeki imzaya itirazın süresi ve nasıl yapılacağı belirlenmiş olup, söz konusu maddeye göre takibe konu kambiyo senedindeki imzaya itiraz edecek borçlunun bunu açıkça dile getirmesi gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine .... İcra Müdürlüğü'nün 2012/7447 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapılmış, borçlu süresi içerisinde icra mahkemesine imza itirazında bulunmuştur. İmzaya itiraz üzerine yargılama devam ederken, alacaklı tarafından borcun kısmen ödendiğine dair banka dekontu sunulmuş, mahkemece kısmen ödeme sebebiyle İİK'nun 170/a madddesi gereğince imzaya itirazın reddine karar verilmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2020/569 ESAS - 2021/775 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı/alacaklı T3 tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T3 tarafından, müvekkili ve davalı T5 aleyhine İstanbul Anadolu 14.İcra Müdürlüğünün 2020/10426 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıları tanımadığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline, tazminata ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece;"Davacının imzaya ve borca itirazının Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; imzaya itiraz edilen çek üzerinde inceleme yapılması üzerine çek üzerindeki imzaların çok önemli uygunluk ve benzerlik saptandığına ilişkin rapor düzenlendiğini, imzaya itiraza ilişkin davalarda alınan bilirkişi raporunun kesinlik arz etmesi gerektiğini, raporda yer alan benzerlik ve uygunluk tespitinin imzaya itiraz davaları için yeterli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Sayılı ve 21.11.2019 tarihli kararı ile imzaya itiraz kabul edilerek takibin durdurulmasına, kötüniyet tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin müvekkilinden tahsiline karar verildiğini, kararının istinaf edildiğini ve henüz kesinleşmediğini, anılan icra mahkemesi kararının kesinleşmeden alacaklı tarafça takibe konulduğunu, tazminat alacağı, menfi tespit davası sonunda alınan ilama bağlı bir alacak olduğundan, ancak kesinleşmesi halinde talep edilebileceğini, takipte talep edilen alacakların icra takibine yapılan imzaya itiraz davasının eklentisi olup, takibe konulmasının mümkün olmadığını ileri sürerek ödeme emri ve takibin iptali ile alacaklının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Maddesine göre davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirketin bu tebliğe yönelik usulsüz tebliğ şikayetinde bulunmadığı gibi tebliğ işleminde de usulsüzlük bulunmadığı, davanın ise ödeme emrinin tebliğ edildiği beş günlük itiraz süresi geçtikten çok sonra 14/02/2020 tarihinde açıldığı, bu durumda İlk Derece Mahkemesinin davacı şirket yönünden davanın süre yönünden reddine dair kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı vekilinin hukuk davasında karar verilmesi için ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiğine dair iddiasının icra mahkemesinde görülen ve ivedi işlerden olan itiraz ve şikayetlerde geçerli olmadığı, diğer taraftan davacılardan T2 hakkında yapılan bir takip bulunmadığından anılan kişinin takipte taraf sıfatı bulunmadığından imzaya ve borca itiraz edemeyeceğinden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle bu kişi yönünden davanın reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla; İstinaf edilen kararda HMK.355 mad. gereğince kamu...

      UYAP Entegrasyonu