YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının usulsüz tebligat iddialarının gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, icra takibinde borçlunun mernis adresinin tebligat adresi olarak belirtildiğini, borca, yetkiye ve imzaya itirazların süresinde yapılmadığını, gecikmiş itiraz ile usulsüz tebligat birbirinden farklı kurumlar olup, ileri sürülen taleplerin çelişkili olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, gecikmiş itirazın reddine, yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilere itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Açıklanan bu olgular karşısında alacaklının borçlu T1 hakkında eldeki kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibi sürdürme idaresinin mevcut olmadığı, bunun yerine davacı ile arasında bulunduğunu iddia ettiği cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için ilamsız takip başlatarak ilamsız takip dosyası üzerinden alacağının tahsili cihetine gittiği anlaşıldığına göre mahkemece kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte itiraz hakkı doğmadan yapılan itirazın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, alacaklının takibi sürdürme iradesi bulunmadığı ve cevap dilekçesinde bu husus ifade edildiği halde yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi ve alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının yetkiye ve imzaya itiraz hakkı doğmadığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraza ilişkin davada Yalova İcra Hukuk ve 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, imzaya ve borca itiraz istemine ilişkindir. Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın imzaya ve borca itiraz davası olduğu İİK 169 ve 170. maddeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetkiye ve borca itiraz ile İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraza ilişkindir. Çeke dayalı takip borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK'nın 6. maddesi), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK'nın 10. maddesi) ve yine İİK'nın 50/1 maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için TBK'nın 89/1 maddesi uygulanmaz. Yani kambiyo senedi alacaklısı kendi yerleşim yerinde takip yapamaz. Öte yandan, İİK'nın 150/1 maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi HMK'nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Borçlu birden fazla ise, HMK'nın 7/1 maddesinin birinci cümlesine göre, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak takibe dayanak çekteki imzaya itiraz ettiği ve takibin iptalini istediği mahkemece, davanın kabulü ile takibin durdurulmasına, tazminat talebinin ise yasal koşullar oluşmadığından reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’nun 170/4. maddesine göre; imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan...
(M) İİK'nun 168. maddesine göre kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlu 5 günlük süre içinde imzaya, borca ve yetkiye icra mahkemesinde itiraz edebilir. İcra mahkemesinde borçlu itirazının incelenmesi için borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmalıdır. Somut olayda ise borçlunun, takip dayanağı belgenin ödeme emrine eklenmediği gerekçesi ile 15/07/2015 tarihinde ödeme emrinin iptalini talep ettiği, bu şikayet görülmekte iken 21/07/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurarak yetkiye, borca, faize itiraz ettiği, bu itirazların incelenmesi sırasında ... 14. İcra Mahkemesi'03/09/2015 tarih, 2015/805 E.-2015/855 K. sayılı kararı ile borçlu yönünden ödeme emrinin iptaline karar verildiği, mahkemece, ödeme emri iptal edildiği, mahkeme kararından sonra da yeni bir ödeme emri çıkarılmadığı gerekçesi ile itiraz süresinde kabul edilerek ......
ın, diğer sanık ... yerine imza atarak keşide ettiği, sonrasında da Kamer'in imzaya itiraz etmek suretiyle icra takibini bertaraf etmesi suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda, 1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde; Sanıkların suçtan kurtulmaya yönelik soyut savunmaları, katılan ve müşteki beyanları ve tüm dosya kapsamı karşısında sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili tarihli istinaf dilekçesi ile ; itirazın yeterince incelenmediğini,senet üzerine düzenleme yerinin sonradan Bursa olarak yazıldığını, tarafların Balıkesir ilinde ikamet ettiklerini ve ticaret yaptıklarını , yetkisiz Bursa Mahkemelerinde ihtiyati haciz başlatılması nedeniyle davalının senedi aslını inceleme fırsatı bulamadığını, İcra Hukuk Mahkemesinde icra takibine itirazda bulunarak dava açılmış ise de imzaya itiraz etmediğini, Bursa'ya gelerek senedi incelediğinde , kendi imzaladığı senetten farklı olduğunu, yeni senet üzerine kopyalama yöntemi ile yazılmış olabileceğini, imzaya itiraz da göz önünde bulundurularak itirazın kabulünü ve kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; ihtiyati hacze itiraz talebine ilişkindir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin şantiye araçlarına akaryakıt sattığını, fatura karşılığında 01/05/2007 tarihli ve 38.062 TL bedelli çek aldığını, icraya konulan çek için davalının borcun bir kısmını ödemeyi teklif ederek aksi halde çekteki keşideci imzasının davalı şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle dava açacaklarını belirttiğini, müvekkilinin teklifi kabul etmemesi üzerine davalının İcra Mahkemesinde imzaya ve borca itiraz davası açtığını, çekteki imzanın davalı şirket yetkililerinin akrabası olan ...'ya ait olduğunu, ... tarafından imzalanan dava dışı ...'e ait mal talepnamelerine ve çeklere davalı şirketin itiraz etmediğini, müvekkilinin aldığı çekle ilgili davalının itirazının kötüniyetli olduğunu, ...'nın davalı şirketin yetkililerinin talimatı ile çeki imzalayarak akaryakıtı aldığını belirterek 38.062 TL alacağın çekin keşide tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....