T4 KARAR TARİHİ : 15/12/2022 Davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstinaf kaldırma kararı sonrasında mahkemece yapılan yargılama neticesinde, " Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk dairesinin 2019/3553 dosya no 2020/18 karar nolu ilamı ile "Davalı hakkında başlatılan icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile hukuki ilişkiyi inkar etmek suretiyle borca, yetkiye, imzaya itiraz etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2020/1497 ESAS- 2021/397 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
DAVA KONUSU : Yetkiye, Borca ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36. maddesinde; " herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz " düzenlemesi bulunmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı hem ceza yargılaması, hem de medeni hak ve yükümlülükleri karara bağlayan yargılamalar için geçerli bir haktır....
DAVA KONUSU : Yetkiye ve İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmasına üzerine dosya incelendi. Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur. Hakkaniyete uygun yargılanma hakkı hem ceza yargılaması, hem de medeni hak ve yükümlülükleri karara bağlayan yargılamalar için geçerli bir haktır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece açıkça imzaya itiraz etmelerine rağmen davanın niteliği itibariyle borca itiraz olarak değerlendirip imza örnekleri almadan davanın reddine karar verildiğini, dava dilekçelerinde konu, sonuç ve talep kısmında borca ve ferilerine ve imzaya itiraz ettiklerinin açıkça belirtildiğini, yerel mahkemece dava dilekçelerinin eksik özetlendiğini, İstanbul Anadolu 1.İcra Müd.2020 /16295 sayılı takibe konulan 10.11.2018 tanzim 17.07.2019 vade tarihli 30.000,00- TL tutarlı senetteki imzanın kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, Adil Üstündağ, Zafer Gökmen ve T3 isimli şahısların sahte imzalarla ya da mobing ve zorla işçilere boş senedi imzalatarak piyasaya sürdüklerini, dava konusu senedin ise sahte imza ürünü olduğunu, bu takibe karşıda yetki itirazında bulunduklarını ve menfi tespit davası açacaklarını, yetkili icra müdürlüğünün Seyhan İcra müdürlüğü olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına...
Somut olayda; alacaklı Faktoring şirketinin takibe konu çeki lehtardan ciro yoluyla devralan ciranta olduğu, imzaya ve yetkiye itiraz eden borçlunun çekin keşidecisi olduğu, alacaklının cevap dilekçesi ekinde sunduğu belgelerin incelenmesinde; çek lehtarının Faktoring Sözleşmesinin tarafı olduğu ve takip borçlusuna fatura düzenlediği, keşidecinin faturadaki borçlu ile aynı kişi olduğu, yukarıdaki yasa hükümlerine aykırılık olmadığı, alacaklı Faktoring şirketinin keşideci ve lehtara karşı müracaat hakkı olduğu, mahkemece davacı borçlunun yetkiye ve imzaya itirazının esasının incelenmesi gerektiği anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 12....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T4 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE:Bir adet unsurları tam çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte keşideci-borçlu vekili , süresinde yetkiye itiraz ettiklerini, yetkili icra müdürlüğünün Bulanık İcra Müdürlüğü olduğunu, imzaya itiraz ettiklerini beyan etmiş olup ilk derece mahkemesince yetkiye itirazın reddine, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2018/1125 ESAS - 2020/599 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi taraflarca talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından, müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Dairesi olmayıp, Adana veya Bakırköy İcra Dairesi olduğunu, takip dayanağı sahte senet olduğunu, müvekkilinin senette imzasının bulunmadığını, müvekkilinin senede dayalı borcunun da olmadığını ileri sürerek yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü olduğunu belirterek yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiş ve ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile imzaya itiraz ederek takibin durdurulması ile kötü niyet tazminatı talep etmiş ve borca da itiraz etmekle takibin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davacı borçlu tarafın iddialarına karşı çıkarak davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe dayanak yapılan bonolarda, TTK.nun 776/1-f maddesinde zorunlu kılınan tanzim yeri bulunmamakla, aynı kanunun 777/son maddesine uygun bir biçimde bonolarda tanzim edenin ad ve soy adının yanında yazılı idari birim olarak .../... gösterildiği, davacının adresinin .../... olduğu itirazın usule uygun şekilde bildirildiği gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, davacı borçlu açısından Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkisizliğine, İstanbul ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca ve yetkiye itiraz, İİK'nun 168/5 maddesi gereği ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen gözetilir....