Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2019/343 ESAS - 2020/842 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2019/9981 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Bursa İcra Müdürlüğü olduğunu, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve soruşturma açıldığını beyanla itirazlarının kabulüne ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda; davacı borçlu T1'un icra dairesine 19.04.2019 tarihinde sunduğu, ödeme taahhüdünde borca, imzaya, ve yetkiye bir itirazının bulunmadığını belirterek ödeme programı dahilinde borcu ödemeyi ettiği anlaşılmış olup, davacının sunduğu bu beyanla ile birlikte artık takip dosyası yönünden imzaya itirazının kalmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş ve bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davanın reddine ve takibin durmadığı anlaşıldığından davacı hakkında tazminat ve para cezası uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK'nın 353- (1) b) 2) maddesi gereğince Ankara 9....

Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye, imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının yetkiye, imzaya ve borca yönelik itirazlarının reddine, icra takibi muvakkaten durdurulmamış olduğundan davalı yanın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/29582 esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir. 07/07/2021 tarihli duruşmada davacının borca, yetkiye ve imzaya itiraz davasının taraflarca takip edilmediğinden işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, borca, yetkiye ve imzaya itiraz davası davacı vekilince yenilenmiş, dosyamız tefrik edilerek mahkememizin yukarıda yazılı sırasına kaydı yapılmış, 16/12/2021 tarihli duruşmaya davacının yine katılmadığı anlaşıldığından duruşmaya 2. kez katılmadığı anlaşılarak davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir...'' şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; 6100 sayılı HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul 25....

    İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı takip başlatıldığı, davacının yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve davalının kötü niyet tazminatı ile para cezasına çarptırılmasına karar verildiği, davalı alacaklı tarafından karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece imzaya itirazın usulünce incelenerek imzanın borçluya ait olmadığına ve takibin durdurulmasına karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Takip konusu senet bono olup, davacı keşideci davalı ise lehdardır. Bu durumda alacaklı, borçlu ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır....

    Süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebep ve gerekçesi gösterilmediğinden karar yalnızca kamu düzenine aykırılık yönünden incelenecektir. Kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, davacı/borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının imzaya ve borca itirazlarının reddedildiğini, bu durumda imzaya itiraz için %20, borca itiraz için % 20 oranında ayrı ayrı tazminata karar verilmesi gerekirken müvekkili lehine tazminata hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve lehlerine tazminata hükmedilmesini talep etmiş ise de İİK'nın 168, 169 ve 170. maddelerine dayalı açılan imzaya ve borca itiraz davalarında borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için, davanın esas yönünden reddi yanında takibin borçlunun isteği üzerine icra mahkemesince durdurulmuş olması zorunludur....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2019 NUMARASI : 2018/922 ESAS - 2019/1039 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2018/13582 Esas sayılı dosyasında alacaklı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takipte yetkili icra dairesinin Çubuk icra daireleri olduğunu, ayrıca çek üzerindeki imzanın da müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek, yetki itirazlarının kabulü ile öncelikle dosyanın yetkili Çubuk (Ankara) İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, imza itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    Dairesi olduğunu, takibin yetkisiz yerde başlatıldığını beyan ederek yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    Anadolu İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle yetkiye itirazın kabulüne karar vermiştir....

    UYAP Entegrasyonu