Davalı asıl borçlu şirket bakımından ise şirketin sözleşmede yazıldığı ve sunulan tasfiye ilan örneklerinden şirketin tasfiye halinde olduğu, tasfiye memuru olarak davalı müteselsil kefilin atandığı anlaşılmakta ise de şirketin adresi itibariyle Antalya Ticaret Sicilinde kayıtlı olduğu anlaşıldığı ve İstanbul Ticaret Sicili tarafından bilgi verildiği halde şirketin Antalya Ticaret Sicilinden durumu araştırılmamış, icra takibi ve dava sırasında şirketin tüzel kişiliğinin devam edip etmediği bu meyanda tasfiye memurunun borca itirazının geçerli olup olmadığı belirlenmeden usulüne uygun bir yetki itirazı varmışcasına yetkili yerde icra takibi yapılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davalı şirketin icra dairesinin yetki itirazı olmadığı dikkate alınarak , hukuki durumu belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir....
İNCELEME ve GEREKÇE: ----- takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine---- tutarındaki alacağın, fer'ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, takip dayanağının; ----- adet çek olarak gösterildiği, ödeme emrinin borçlulara---- tarihinde tebliğ edildiği, borçlu----- tarafından----- tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca, ferilerine, borçlu ---- itiraz dilekçesi ile borca, faize ve ferilerine ve borçlu ------- tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca ve ferilerine itiraz edildiği; icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği ve bu haliyle eldeki davanın yasal süresi içerisinde açılmış olduğu görülmüştür....
Mahkemece icra dosyasında hem yetkiye hem de borca itiraz edildiğinden öncelikle yetki itirazı irdelenmiş ve taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı çekişmeli olduğundan BK.’nun 73 maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı, genel yetki kuralları (HMK m9) gereğince Kocaeli İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu Adapazarı İcra Müdürlüğünün yetkili bulunduğu gerekçeleri ile dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,26.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararı ile; icra mahkemesine sunulan itiraz dilekçesinin başlık kısmında yetkiye ve borca itiraz ibareleri yazılmış ise de, dilekçe içerisinde yetki itirazına ilişkin herhangi bir açıklamanın bulunmadığı gibi yetki itirazı yönünden yetkili icra dairesinin gösterilmesinin söz konusu olmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığından mevcut davanın İİK'nın 168 ve 169/a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun açık olduğunu, takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz bono olduğunu, yetkili hamil olan alacaklının, bonoyu bononun lehtarı ve birinci cirantası olan ... ... İnş. San. Tic. A.Ş.'...
İcra Müdürlüğünün 2015/19618 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine takip başlattığı, bu dosyada davalı Lütfi'nin borca, davalı Necmettin'in borca ve yetkiye itiraz ettiği, bunun üzerine takip dosyasının gönderildiği Çaldıran İcra Müdürlüğünün 2016/81 E sayılı dosyasında davalıların borca yeniden itiraz ettikleri, mahkemece davalı Necmettin yönünden davanın kabulüne, davalı Lütfi yönünden davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Van 1. İcra Müdürlüğünde açılan takibin, borçlulardan birinin yetkiye ve borca itirazı üzerine icra dairesinin sehven iki borçlu yönünden de takip dosyasını Çaldıran İcra Dairesine gönderildiğini, ancak davalı Lütfi'nin Çaldıran İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyip yalnız borca itiraz ettiğinden bu borçlu yönünden usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. İtirazın iptali davasının ön şartı, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Davaya konu icra takibi Van 1....
Hukuk Dairesinin 2022/73 Esasına kayden istinaf incelemesinde olduğu ve derdest olduğu anlaşıldığından, aynı talebin, aynı nedene dayalı olarak aynı borçlu tarafından huzurdaki şikayette de tekrarlandığı ve bu haliyle anılan istem yönünden derdestliğin söz konusu olduğu anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve borçlunun borca itiraz ve şikayetlerinin HMK'nın 114/1- ı ve 115. maddeleri uyarınca derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- HMK 353 (1) b-2 md. gereğince İSTANBUL 20....
Davalı şirket tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazı üzerine dosya İstanbul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiştir. Dosyanın gönderildiği yetkili ... 32.İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında dava tarihi itibariyle borçluya yeni ödeme emri çıkartılmamıştır. Yetkili icra dairesinde borca yapılmış bir itirazda bulunmamaktadır. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. HMK 114/1-h. maddeye göre hukuki yarar dava şartı olup itiraz borca itiraz bulunmadığı halde devam eden takipte itirazın iptali davasının açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından, cari hesap ekstreleri ve faturalara dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra dairesine yaptığı başvuruda, borca ve faize itirazı ile birlikte yetkili icra dairesinin yerleşim yerinin bulunduğu ... İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/278 Esas KARAR NO : 2022/710 DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/05/2021 KARAR TARİHİ : 21/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin otel işletmeciliği yaptığını, davalının misafirlerinin otelde konakladığını, ancak alınan hizmetlere ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptalini, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
İİKnın ‘yetki ve itirazları’ başlıklı 50.maddesinde “para borcunun icra takibine konulması hususunda HUMKun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu, yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılacağı, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesinin tetkik ve kati surette karara bağlanacağı" düzenlenmiş, 6100 sayılı HMKnın 19/2. maddesinde ise "… Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda davalı icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine birlikte itiraz etmiş, ne var ki davalı, icra dairesinin yetkisine itiraz ederken yukarıda anlatılan kanuni düzenlemelere uygun bir şekilde yetkili icra dairesini göstermemiştir. Hal böyle olunca davalının geçerli bir yetki itirazı olmadığından, .......