Bu durumda; yetkiye ve borca itirazın ayrıca anılan şikayetin beş günlük hak düşürücü sürede yapılmadığı anlaşıldığından davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Bu nedenlerle, davacının (borçlunun) istinaf başvurusunun reddine, ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 355/1, 353- 1- b-2 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava, tüketilen enerji bedelini ödemediği iddiasıyla başlatılan ilamsız icra takibinde vaki yetkiye ve borca yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. ...33. İcra Dairesi'nden 2022/33125 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borca ve yetkiye itiraz etmiş icra takibi durmuştur. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içerisinde bu dava açılmıştır. İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)...
Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacılar vekilince müvekkillerine icra dosyasından yapılan tebligatların usulsüz olduğu gerekçesiyle takipten haberdar oldukları tarih itibariyle iş bu davayı yasal süresi içerisinde açtıklarını belirterek yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, ayrıca senedin kambiyo vasfında olmadığına ilişkin şikayette bulunarak takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde usulsüz tebligat şikayetinin reddine, dolayısıyla yetkiye-zamanaşımına ve borca itiraza yönelik davanın süreden reddine, yine davacıların senedin kambiyo vasfında olmadığına ilişkin şikayetlerinin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2020/541 ESAS - 2020/814 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 26.İcra Müdürlüğü'nün 2020/4652 Esas sayılı dosyasındaki takipten haricen haberdar olduklarını, müvekkilinin takibe konu senede imza atmadığını, borca, imzaya ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini, yetkili icra müdürlükleri ve mahkemelerinin İzmir olduğunu belirterek, yetkiye, imzaya, borca itirazlarının kabulüne ve %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu tarafından süresi içinde yetkiye, borca ve faize itiraz edildiği, çekin keşide yerinde İstanbul yazılı olması sebebiyle takibin yetkili yerde başlatıldığı, borca itiraz konusunda İİK'nın 169/a maddesinde sayılı belgelerle borcun olmadığının ispatlanamadığı, mahkeme dosyasında alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre talep edilen faiz miktarı ve oranının yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuran Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
KARAR Davacı, davalının borç ikrarını içeren belgeye dayalı borcunu ödemediğini, yaptığı icra takibinde yetkiye ve borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 oranında inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, dosyaya sunulan belgenin sözleşme niteliği olmadığını, ikametgahının Muğla olduğunu, davanın yetkisizlik nedeniyle ve esas itibarıylede davacıya borcu olmadığı için davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının ...'da yaptığı icra takibine davalının yetkiye ve borca itiraz ettiği borcun esası nizalı ise HUMK 10. maddesindeki yetki kuralının uygulanamayacağı HUMK 9 maddesi gereği takibin davalı ikametgahinda yapılıp, davanında aynı yerde açılması gerektiği, yetkili icra müdürlüğünde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir....
KARAR Davacı, davalının borç ikrarını içeren belgeye dayalı borcunu ödemediğini, yaptığı icra takibinde yetkiye ve borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 oranında inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, dosyaya sunulan belgenin sözleşme niteliği olmadığını, ikametgahının ... olduğunu, yetkisizlik nedeniyle ve esas itibariyle de davacıya borcu olmadığı için davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının ...'da yaptığı icra takibine davalının yetkiye ve borca itiraz ettiği BK m.73/1 maddesinin olayda uygulanamayacağı, İİK m.50/1 atfıyla HUMK 9 maddesi gereği takibin davalı ikametgahinda yapılıp, davanında aynı yerde açılması gerektiği, yetkili icra müdürlüğünde yapılmış icra takibi bulunmadığından davanın reddine ilişkin verilen karar, davacı tarafça temyiz edilmiştir....
S.Y. ve bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmelik dikkate alınmadan hatalı karar verildiğini, yönetmelikte borca itiraz durumunda ... S.Y. hükümlerinin uygulanacağının, yetkiye itiraz durumunda ise sistem üzerinden yetki itirazının kabul seçeneğinin seçileceğinin belirtildiğini, hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmediğini, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü ... olarak gösterildiğinden davanın ...'de açıldığını, sözleşmeden kaynaklanan yetkiye itiraz edilmediği takdirde takibin açıldığı icra müdürlüğünün yetkili hale geleceğini, davada kesin yetkinin söz konusu olmadığını, davalı şirketin cevap dilekçesi vermediğini ve yetki itirazında bulunmadığından davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geldiğini ileri sürerek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçemiz ile birlikte hem yetkiye yönelik itirazlarını hem de borca yönelik itirazlarını ileri sürdüklerine, yerel mahkeme sadece yetkiye yönelik itirazları değerlendirerek karar verildiğini, borca itiraza yönelik itirazlarının hiç değerlendirilmediğini, mahkemenin her bir talebi menfi yada müspet bir karara bağlamakla yükümlü olduğunu, verdiği kararların da gerekçesini somut olarak ortaya koyması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 50/2. ve 169/a-1. maddelerine göre süresinde yapılan yetki itirazı diğer itiraz ve şikayetlerden önce incelelenerek karara bağlanır. Yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine, süresinde gönderme talebinde bulunulması ve yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi durumunda, yeniden çıkartılacak ödeme emri üzerine borçlunun yeniden itiraz hakkı doğar....
adresine yapılan usulsüz tebliğin iptaline, borca, takibe, ödeme emrine, faize, yetkiye, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....