İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Davacı borçluya 18.06.2018 tarihinde yapılan örnek 10 ödeme emrinin tebligatın usul ve yasaya uygun olduğu, davacının kambiyo senetlerine ilişkin borca itirazı tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal ve hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı, hak düşürücü sürenin 25.06.2018 tarihi mesai bitimine kadar olduğu, davanın bu tarihe kadar açılması gerektiği ancak davanın tevzi formundan anlaşılacağı üzere 30.07.2019 tarihinde açıldığı, bu haliyle icra dosyası ve dava dosyası muhteviyatına göre hak düşürücü süre içerisinde açılmayan borca ve yetkiye itiraza ilişkin davanın reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından müvekkil aleyhine yapılan Bakırköy 9....
Davalı vekili icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde hem yetkiye ve hem de borca itiraz etmiş, davalının adresinin-------yetkili olduğunu ileri sürmüştür. Ortada geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunması itirazın iptali davası açılabilmesinin koşullarındandır. Geçerli bir icra takibinden söz edilebilmesi için takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması gerekir. Borçlunun icra dairesinine yaptığı itirazda hem yetkiye hem de borca itirazda bulunması halinde öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili olmayıp, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ---- İİK 50.maddesi uyarınca ilamsız takiplerde HMK.nın yetkiye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır....
Yapılan yargılama sonucunda yetkiye ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetki ve borca itirazın reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. Bonoya dayalı takip genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde ve ayrıca İİK 50/1 maddesi son cümlesi uyarınca bononun düzenlendiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/727 esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin yetkiye ve borca itiraz ettiği, yetkili icra dairesinin ...İcra Daireleri olduğunu bildirdiği, alacaklı vekilinin 17.11.2009 tarihli dilekçesi ile takip borçlusunun yetki itirazının kabul edildiği ve ancak dosyanın ...e İcra Dairesi’ne gönderilmesinin talep edildiği, bu talep üzerine gönderme ile takibin ...e 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/1460 esasını aldığı, işbu takip dosyası üzerinden çıkartılan ödeme emrine de davalı vekilince itiraz edildiği, akabinde davacı tarafından asıl alacak tutarı üzerinden ...1....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2019/794 ESAS - 2019/1009 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Büyükçekmece İcra Müdürlüğü olduğunu, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcun bulunmadığını beyan ederek takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyası ile takip başlatmış, davalı, takibe itirazında, yetkili icra dairesinin kendi ikametgahının bulunduğu yer olan Ünye İcra Daireleri olması gerektiğini açıklayarak, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiştir. İcra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilmesi nedeniyle takip durmuştur. Davacı alacaklı, itirazı benimsemeyerek, takibin başlatıldığı yerde bulunan, .....Asliye Hukuk Mahkemesinde, işbu davayı açmıştır. İcra İflas Kanunu'nun 50.maddesi gereğince; "Para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK.nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur." HMK'nın 6.maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de dava açılabilir. Bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir....
Somut olayda, mahkemece, davaya konu takipte borçluların borca itiraz ile birlikte yetkiye de itiraz ettikleri, buna karşın davacı tarafça borca yönelik itirazın iptali talep edilip yetkiye ilişkin itirazın davaya konu yapılmayarak zımnen kabul edilmiş sayılması gerektiği, böylelikle; yetkili bir icra dairesinde başlatılmış geçerli bir icra takibinin varlığı kabul edilemeyeceğinden borcun esasına girilmeksizin davanın usulden reddine karar verilmiş ve davalılar ön inceleme oturumuna katılmadıkları halde davalılar lehine maktu 1.500,00 TL vekâlet ücreti tayin edilmiştir. Bu durumda, ön inceleme oturumundan önce Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 maddesi gereğince 1/2 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İcra Müdürlüğünün 2020/8521 esas sayılı dosyası üzerinden örnek 13 ödeme emrinin borçluya gönderildiğini, borçlunun 11.11.2020 tarihinde Kasım ayına ait kira bedelini ödediğinden ve borcu bulunmadığından bahisle icra dairesine yetkiye, takibe, borca, ödeme emrine, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, davalı şirketin müvekkiline ait taşınmazda faaliyet gösterdiğini, dolayısıyla adresinin Bursa olduğunu, yetkili yerin de Bursa Mahkemeleri ve icra daireleri olduğunu, kiranın 11.11.2020 tarihinde ödendiğini, ancak kira sözleşmesine göre kiranın her ayın 1....
Alacaklı Mudanya İcra Mahkemesinden yetki ve borca yapılan itirazın kaldırılması istemiştir. İİK'nın 4. maddesine göre her İcra Mahkemesi kendisine bağlı icra ve iflas dairelerinin muamelelerine yönelik itiraz ve şikayetleri incelemekle yetkili olduğundan uyuşmazlığın Mudanya İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23. (HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Mudanya İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı alacaklı vekili 08/10/2019 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açmış, mahkemece davalının itirazının kaldırılarak, takibin devamına ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir. İİK'nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu itirazında kira sözleşmesindeki imzasını açıkça reddetmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunludur Somut olayda, borçlu, icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde kiracılık sıfatına, kira sözleşmesindeki imzasına ve kira bedeline itiraz etmediğinden bu hususlar kesinleşmiştir. Davalı borcu olmadığını belirterek, borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir....