Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun mahkemeye başvurusunda, yetkiye, borca ve imzaya itiraz ettiği, yargılama devam ederken yetki itirazından feragat ettiği, mahkemece feragat nedeni ile yetki itirazının reddine, bonoda tahrifat yapılmış olması gerekçesi ile borca itirazın kısmen kabulüne karar verildiği, alacaklı ve borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, istinaf başvurusunun esastan ayrı ayrı reddine karar verildiği, alacaklının temyiz yoluna başvurduğu görülmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/369 ESAS 2020/59 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklıya borcu olmadığını, gönderilen ödeme emrindeki ana paraya, imzaya, faize, yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, T2 Şile İcra Müdürlüğünün 2018/4744 Esas sayılı takip dosyasının derdest ve rehinli takip olduğu halde uydurma ve sonradan doldurma senet adı altındaki evrak ile takibe girmesinin hukuka aykırı olduğunu, evraktaki imzanın kendisine ait olmadığını, yetkili icra dairesinin Gülşehir İcra Daireleri olduğunu, yetkiye itiraz ettiğini belirterek yetkiye, takibe, borca, senede, imzaya itirazlarının kabulü ile icra takibinin iptaline karar verilmesini...
Davacı T3 süre tutum istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin aleyhinde vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurduğunu, gerekçeli kararın kendisine tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini sunacağını beyan ettiği ancak gerekçeli kararın kendisine tebliğine rağmen gerekçeli istinaf dilekçesi sunmadığı görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava konusu uyuşmazlık kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2022/44 esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı T4 borçlular T3 ve T1 aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, 06/01/2022 tarihinde ödeme emri tebligatının davacı/borçlulara tebliğ edildiği, davacıların 12/01/2022 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettikleri anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, '' Dava, yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun yetki itirazını düzenleyen 50. maddesi gereğince yetkiye ve borca aynı anda itiraz edilmesi halinde İcra Mahkemesinin öncelikle yetki meselesini karara bağlayacağı yönünde amir hüküm bulunmakla öncelikle davacı yanın yetki itirazı değerlendirilmiş; bu doğrultuda takip dosyasında bulunan çekin incelenmesi neticesinde çekin tanzim yerinin ve borçlunun adresinin Of olduğu, yetkili Mahkemenin ise belirlenmeyerek "T.C. Mahkemelerinin yetkili olduğu" yönünde düzenleme yapılmış olduğu görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2022/53 ESAS - 2022/197 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Ürgüp İcra Müdürlüğü'nün 2021/265 Esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı şirket tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçluya örnek 10 ödeme emri ve dayanak suretlerinin tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ederek işbu davayı süresi içerisinde açtığı anlaşılmıştır. Takibe dayanak bono senedinin incelenmesinde, düzenleyicisinin T1 lehtarının Yol Taşımacılık Ltd. Şti, düzenleme tarihinin 05/03/2021 , vade tarihinin 05/05/2021, senet bedelinin 200.000,00 TL olup düzenleme yerinin "Nevşehir" olarak belirlendiği, senedin üzerinde veya arkasında herhangi bir teminat ibaresinin bulunmadığı, senedin kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır. Davacı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, HMK 19/2 maddesi uyarınca, yetkili icra dairesinin bildirilmediğinden yetkisizlik itirazını ileri sürmesi mümkün değildir....
amacı ile ----- dosyasından icra takibi yapıldığını, davalı tarafın takibe ve yetkiye itiraz ettiğini, yapılan arabuluculuk görüşmelerinden de bir sonuç alınamadığını, davalı tarafın yetki itirazının haksız olduğunu beyanla, --- esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın borca ve yetkiye itirazlarının iptali ile takibin ------üzeriden aynen devamına, takip tarihinden itibaren ana alacağa işleyecek ------- uygulanan en yüksek banka faizinin davalıdan tahsiline, borca haksız itiraz eden davalı taraf alehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda alacaklı- davacı tarafından girişilen icra takiplerinde davalı - borçlu hem icra dairesinin yetkisine hem de borca süresinde itiraz etmiş, yapılan bu itiraz neticesinde icra takipleri durmuştur. Açılan itirazın iptali davasında öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Çünkü yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının şartlarından biridir. İcra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı taktirde dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesi gerekir. Tüm bu yapılan açıklamalar çerçevesinde öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz 6100 sayılı HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri çerçevesinde incelenmiş, HMK 6. Maddesi gereğince borçlunun yerleşim yerinde açılması gereken takip borçlunun yerleşim yeri olan Ankara Batı İcra dairelerinde açılmamış, Ankara İcra Dairesinde açılmıştır. Borçlu da icra takibine yaptığı itirazda yetkiye açıkça ve belirli şekilde itiraz etmiştir. Hal böyle iken....
Maddesinde; Yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi,.birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmek zorunda olduğu aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.Davalı taraf icra dairesinde sunduğu yetkiye ve borca itiraz dilekçesinde sadece yetkiye itiraz etmiş yetkili mahkemeyi göstermemmiştir.Bu nedenle esasa ilişkin yargılamaya devam edilmesi usul ve yasaya uygundur. Davanın esası ile ilgili istinaf sebeplerinin incelenmesinde; Davacı taraf, davalı ile aralarında anlaşma gereğince davalıya 8.400,00 TL bedelle taşınmaz sattığını, davalı borçlunun tapu bedelini daha sonra ödeyeceğini beyan etmesine rağmen ödememesi sebebiyle takip başlattığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazının iptalini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmışsa da davalı Şirketin bu kez de kötü niyetli olarak hem borca hemde yetkiye itiraz ettiğini, müvekkilinin yerleşim yeri ... olup, alacağa ilişkin yetkili mahkeme ve icra dairelerinin Ankara Batı Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğunu, tüm bu nedenlerle davalının Ankara Batı İcra Dairesi’nin ... Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takibinin devamına, kötü niyetli itiraz eden davalının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....