WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, müvekkilinin 2005 yılında iş yeri adresini değiştirmesine ve ticaret sicilde ilan edilmesine rağmen yine eski iş yeri adresine tebliğ edilen evrakın usulsuz olduğunu, usulsüzde olsa kesinleşmiş icra dosyanın takipsiz bırakılması sebebiyle işlemden kaldırılan dosyada, yenileme talebi üzerine borçluya tebliğ edilmesi için gönderilen yenileme emrinin ödeme emri yerine geçmeyeceğini, (olayda borçluya değil başkasına tebliğ edildiğini) kaldı ki müvekkilinin kendisine ne ödeme emri ne de yenileme emri tebliğ edilmediğinden icra dosyasını bilmesi ve haberdar olmasının mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkilinin İİK'nın 61. maddesine göre ödeme emri tebliği ile borçlu itiraz ve şikayet hakkını kullanabileceğini, bu durumda davanın reddine dair kararın hatalı olduğunu, diğer taraftan dava dilekçesine bakıldığında icra dosyası kapsamında yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca zamanaşımı itirazında bulunduklarının görüleceğini, dilekçenin sonuç kısmına bakıldığında; dosya kapsamında usulsuz...

ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece, icra dosyasında davalıya ödeme emri tebliğ edilmediği ve borca itiraz hakkı doğmadığı için davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gibi, davalı kefil hakkında 5464 sayılı yasanın 24/son maddesine göre, asıl borçlunun aczi sabit olmadıkça kefile gidilemeyeceği kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir. Davanın temelini oluşturan icra takibi sırasında çıkarılan ödeme emrinin muhatabın adresinde tanınmadığı gerekçesiyle bila- tebliğ geri döndüğü görülmüş ise de, borca ve takibe itiraz eden davalı (kefil) ... vekili, icra dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde ödeme emrinden yeni haberdar olduklarını, tebligat ellerine geçmediği için ödeme emrinden haberdar olur olmaz itirazda bulunduklarını bildirmiş ve icra dairesinin 16/07/2007 tarihli işlemi ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir....

    davalı tarafa borcu bulunmadığını, ödeme emrinin hukuka aykırı olduğunu, iptali gerektiğini, alacaklısı aynı olan ve aynı alacağa dayanılarak başlatılan her iki icra takibi sonucunda tahsilde tekerrürün gerçekleme ihtimalinin bulunduğunu, davalı tarafın aynı alacaklı ve alacağa dayanarak ikinci takip başlatmasının dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, bütün bu nedenlerle Antalya Genel İcra Dairesinin 2020/150223 esas sayılı icra dosyasında ödeme emrinin ve takibin iptalini talep etmiştir....

    İlk Derece Mahkemesince yapılan incelemede, davacıya icra ödeme emrinin 22/06/2020 tarihinde tebliğ olunduğu, davacının 5 günlük itiraz süresi içerisinde, 5. Gün Cumartesi gününe denk geldiğinden takip eden Pazartesi günü 29/06/2020 tarihinde icra takibine, borca ve imzaya itiraz davasını açtığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 168/5. maddesine göre borca itirazın beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2021 NUMARASI : 2020/554 ESAS 2021/226 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2017/16313 E. sayılı dosyası üzerinden gönderilen 16.05.2017 tarihli ödeme emri iptal eden ve takibin iptaline ilişkin şikayetlerine ilişkin İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 13.11.2018 tarih ve 2017/612 E., 2018/854 K. sayılı ilamı kesinleşmeden yeniden gönderilen ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....

    Ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde icra dairesinin yetkisi ile borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı, davacı vekilinin 22.09.2017 tarihli dilekçesiyle kabul edilmiş ve dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Dosyanın gönderildiği Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayısına kayıt edilmiş, ancak takip nedeniyle ödeme emri borçluya tebliğ edilmediği için davalı tarafça takip dosyasına itiraz edilmemiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde Bakırköy icra dairesinin dosyasına yönelik itirazın iptali istemiş, anılan dosyada itiraz bulunmadığının belirlenmesi üzerine son oturumda Denizli icra dairesinin dosyasına yönelik itirazın iptali istenmiştir. İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardandır....

      İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz. Yani borçlu esasa ilişkin itirazıyla birlikte aynı anda yetki itirazında bulunmamışsa daha sonra itiraz, süresi dolmasa dahi artık icra takibine yetki yönünden itiraz edemez. Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....

        DAVA Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde; aleyhlerine başlatılan kambiyo senedine özgü takipte ödeme emrinin ve takibin iptali için dava açtıklarını ve mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verildiği, icra dosyasında iptal kararından sonra müvekkiline yeniden ödeme emri gönderildiği, ancak vekil kaydı olmasına rağmen ödeme emrinin asillerin adresine gönderildiğini ve ayrıca yapılan takibin haksız olduğunu, müvekkillere gönderilen takibe dayanak çek suretinde tasdik imza yer almadığı, çek aslının icra kasasına sunulmadığı, çek suretinin tasdikli olmadığı gerekçeleriyle ödeme emrinin iptalini talep ettikleri, borca ve fahiş olan faize itiraz ettikleri, istenilen çek tazminatı ve komisyonun da haksız olduğunu, çek tazminatının tüm borçlulardan istenildiğini, çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğunu söyleyerek ödeme emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı -borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle;müvekkil şirkete ödeme emrinin usulsüz olraak tebliğ edildiğini, usulsüz tebligatın iptali için yerel mahkemede dava açıldığını, ancak mahkeme tarafından borca itirazda bulunulmuşcasına takibin türü gereği İİK 62 maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine yapılacağı gerekçesi ile davanın reddedildiğini, mahkeme kararının hatalı olduğunu beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak usulsüz tebligattan ötürü müvekkil şirkete gönderilen ödeme emrinin iptali ile davanın kabulüne, mevcut ve yapılacak olan hacizlerin fekkine karar verilmesini istemiştir....

          UYAP Entegrasyonu