Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmesi ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

Kambiyo senetlerine mahsus takibe yönelik itiraz ve şikayetlerde icra mahkemesi; varsa, önce borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı, ardından senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı ya da alacaklının yetkili hamil olmadığı iddiasına dayalı İİK'nın 170/a maddesinde yazılı şikayeti, ardından imzaya itirazı ve son olarak da borca itirazı değerlendirmek suretiyle sonuca gitmelidir. Somut olayda; davacının talepleri içerisinde yukarıda sayılanlardan yetki ve imza itirazı bulunmamaktadır....

DAVA KONUSU : İmzaya, Borca ve Yetkiye İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edeni aleyhine İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/15028 E. sayılı dosyasında başlatılan takipte imzaya, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin iptali ile davalılar aleyhine %20 tazminat ile %10 para cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 6....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/677 Esas sayılı dosyasında takip konusu senetlerdeki imzaların kendilerine ait olmadığını, imzaların sahte olarak oluşturulduğunu, davalı alacaklı ile aralarında hukuki ilişki bulunmadığını ileri sürdüklerini, ancak sahte hisse devri sözleşmesi ve protokole dayanıldığını bilmediklerinden İİK’nın 170/a-2. maddesi gereğince takibin iptali isteminde bulunmadıklarını, bu nedenle derdestliğin söz konusu olmadığını, takibe konu senetlerin sahte sözleşme ve protokol nedeniyle kambiyo vasıflarının bulunmadığını, davalı alacaklının takip hakkının bulunmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte kambiyo şikayeti, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. 2....

    İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borçlunun yetkiye ve borca itirazının reddine, alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti, takibe konu senedin kambiyo vasfına, alacaklının yetkili hamil olmadığına, senet üzerindeki imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığına, borca ve faize itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, diğer itiraz ve şikayetlerin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....

      Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun icra takibine dayanak senedin teminat senedi olduğu iddiası ile borca itiraz ve kambiyo vasfı şikayeti üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borca itirazın reddine, kambiyo vasfına yönelik şikayetin reddine, ödeme emrindeki unsurlara yönelik şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2021/709 ESAS, 2022/49 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 12.İcra Müdürlüğünün 2021/9677 E sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin senette yer alan kaşe üzerindeki adres karşısında yetkili icra dairesinin İzmir 12.İcra Müdürlüğünün olmadığını, müvekkilinin adresi dikkate alındığında Menemen İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takip konusu belgenin kambiyo senedi niteliğinde bulunmayan ve tahrif edilerek haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine konulan bir belge olduğunu, takip alacaklısının kambiyo senetlerine özgü takip yoluna başvurma yetkisinin olmadığını, dava ve takip konusu borcu kabul etmemekle birlikte müvekkilinin kambiyo...

        Somut olayda, borçlu aleyhine 28.10.2014 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 04.11.2014 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, 07.11.2014 tarihinde borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak itiraz ve şikayet sebeplerinin ileri sürüldüğü, alacaklı tarafından ise 24.02.2015 tarihinde haricen tahsilat beyanında bulunulduğu görülmektedir. Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin borcun ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulu’nun 11.05.2011 tarih ve 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı kararı). O halde mahkemece, borçlunun borca itirazının ve şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile "konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1619 KARAR NO : 2023/549 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2020/231 ESAS, 2022/109 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA ve BORCA İTİRAZ - KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/231 Esas, 2022/109 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar hakkında başlatılan İzmir 7....

          UYAP Entegrasyonu