Mahkemece; Davacının yetkiye, borca ve fer'ilerine itirazının reddine, kambiyo vasfını yitirdiği yönünde yapılan şikayetin reddine, tazminat talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Dava, çeke dayalı kambiyo takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanısıra, yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili, Erzurum 1. İcra Müdürlüğünün 2019/8300 esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ödeme emrine 10.10.2019 tarihinde muttali olduklarını beyan ederek usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davacının ödeme emrine muttali olduğunu beyan ettiği 10.10.2019 tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi ve 5 günlük borca itiraz süresi geçtikten sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmiştir....
İİK'nın 169 ve 169/a maddelerinde borca, yetkiye, imzaya itirazın inceleme usulleri düzenlenmiştir. Yasanın 169/a maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde taraflar gelmese dahi yetkiye itiraz hususunda gereken kararın verileceği bildirilmiş yine aynı maddenin ikinci fıkrasında ise icra dairesinin yetkili olmadığı kanaatine varılırsa, daha evvel itirazın esası hakkındaki kararına kadar, icra takibinin muvakkaten durdurulmasına karar verileceği belirtilmiştir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye yönelik itiraz hususu ancak nihai kararla çözülebilecek bir ihtilaf olup ara kararla ya da dosyada olduğu gibi tensiple ve hükümde yer almaksızın yalnızca hükmün gerekçe kısmında açıklanmak suretiyle talebin değerlendirilmesi yerinde değildir....
İlk derece mahkemesi tarafından; "Durmuş Çalışkan tarafından T3 verilen 10/10/2014 tanzim, 10/01/2016 vadeli 20.000,00 TL'lik senede dayanarak kambiyo takibi yapılmış olup, senedin tanzim yerinin Ankara olması nedeniyle yetki itirazı yerinde değildir. Senedin boş olarak ve 1.500,00 TL'lik borca karşılık verildiğini iddia edilmiş ise de, senedin boş olarak verildiği ya da borcun 1.500,00 TL olduğu ispatlanamamıştır. Kambiyo niteliği taşıyan senede dayanarak başlatılan takipte herhangi bir usulsüzlük görülmediğinden" gerekçesi ile, yetkiye ve borca ilişkin itirazın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından davanın süresinde açılmadığını, davacının takibe konu çekte tahrifat bulunduğu ve bu nedenle çekin kambiyo vasfını yitirdiği itirazının yerinde olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ve kötü niyet tazminata hükmedilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından, davanın süre yönünden reddine karar verildiği görülmektedir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca itiraz, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2016/6412 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı ve dava dışı borçlu Mesut Konakçı aleyhine toplam 58.026,98 TL alacağın tahsili amacıyla 22/05/2014 düzenleme tarihli, 30/05/2014 vade tarihli 6.500,00 TL bedelli, 30/06/2014 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli, 30/07/2014 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli senetlere dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 26/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü’nün 2021/26896 Esas sayılı icra takibine, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, söz konusu senedin boş kısımlarının ödeme tarihi ile tanzim tarihinin sonradan anlaşmaya aykırı doldurularak icraya konu edildiğini, müvekkilin teminat maksadıyla boş bir senet imzalayarak verdiğini, müvekkilin mernis adresi Ereğli / Tekirdağ olduğunu, alacaklı tarafından takip talebinde belirtilen ve müvekkile tebligat yapılan adresin Ereğli olduğunu, takibe konu senedin keşide yerinin Ereğli olduğunu, iş bu senet ile ilgili olarak yetkili icra müdürlüklerinin Ereğli İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenle yetkiye de itiraz ettiklerini, öncelikle takibin durdurulmasını, % 40 dan az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
ın icra mahkemesine başvurusunda; anılan icra dosyalarından kendisine gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını, takiplerden 26.08.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğü, ayrıca, söz konusu takiplerin dayanağı bonoya ilişkin ödeme yapıldığı iddiası ile birlikte, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği görülmektedir. Bilindiği üzere; alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 168. maddesinin 5. fıkrası ve yine aynı kanunun 169. maddesine göre; borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, .......
Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde birden fazla takip borçlusu bulunması halinde, her borçlunun yetkiye ve borca itirazları ayrı ayrı incelenir. Bir borçlunun yetki itirazının kabulü ve itiraz eden borçlu yönüyle yetkili icra müdürlüğünün tespiti, diğer borçlular yönüyle de yetkili icra müdürlüğünün tespit edildiği anlamına gelmez. Belirtilen nedenlerle, bir borçlunun yetki itirazı hakkında hüküm tesisi, diğer borçluların yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının incelenmesine engel değildir. O halde mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....